Asıl mesele, ortada henüz tam çözülmemiş olan bir hukuki sorunun var olması idi. 6 Ağustos 1924 öncesi sessizce girmeyi başarmış olan Rumların ve
Ermenilerin mallarına ne tür bir muamele yapılacağı tam aydınlığa kavuşturulamamıştı. Basında yer alan bazı köşe yazılarında bu hukuk boşluğuna dikkat çekilir.76 Lozan hâlâ yürürlüğe girmemiş olduğu için 6 Ağustos’tan önce dönen kişilerin mallarına 15 Nisan 1923 kanunu ve özellikle de altıncı maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı bu sorunlardan biri idi. İleride göreceğimiz gibi bu sorunu
hukuki olarak çözebilmek için yeni bazı kanun ve kararnameler çıkartılacaktır.
Burada 24 Haziran 1924 tarihli bir gazete haberine değinmekle yetinelim. Habere göre, tüm mallar hakkında 15 Nisan 1923 Tasfiye Kanunu geçerlidir ve firari
kişilerin, firar ettikleri tarihten sonra yapmış oldukları tüm işlemler iptal edilecektir.77
Yani Hükümet, “firari ve kayıp” saydığı ve malına el koyduğu kişiler geri
dönse bile mallarını kendilerine vermemekte kararlıdır. Ayrıca, Emlâk İdaresi’ne
verilen bir emirle, “İstanbul’da mevcut firari Rum ve Ermenilere ait emlâk-i
metrukenin bir listesi” çıkartılacaktır. Böylece bunların iadesi gibi bir işlemin
önüne geçmek kolay olacaktır.78
Özetle, 1923 Amerikan Ermenilerinin giriş çabaları ve 1924 bahar aylarındaki rüşvet skandallarının gösterdiği bir gerçek vardı, Ermeniler ve Rumlar geri
gelmek ve mallarını almak istiyorlardı. Gelişleri durdurmak için emniyet soruşturmaları kafi değildir ve girişleri kesin olarak yasaklayacak bir kararname şarttır.
O da çıkartılır.
XII. “Bunların Avdetine Müsaade Etmek... Döktüğümüz Kanı
Heder Etmek Demektir!”
Rüşvet skandalının gösterdiği bir gerçek vardır. Konu, birkaç Ermeninin geri
dönmesi ile sınırlı değildir. Konuyu genel olarak ülkede Rum ve Ermenilere
karşı var olan genel eğilimin bir parçası olarak ele almakta fayda vardır. Burada
dönemin havasını biraz olsun anlayabilmek açısından dönem basınından son
derece sınırlı birkaç örnek vermek istiyoruz. Bu, hem başta Seyr ü Sefer Kanunu
olmak üzere birçok kanun ve kararnamenin hangi atmosferde çıkartıldığını anlamamıza yardımcı olacaktır, hem de - daha da önemlisi - emval-i metruke sorununun ne kadar merkezi öneme sahip olduğunu ve bu önemin kamuoyunca da
bilindiğini bize gösterecektir.
Dönemin basınından gözlemlediğimiz, gerek Ermenilerin bireysel olarak geri
dönmelerinin önünde hukuki bir engelin olmaması gerekse Rumların Lozan
uyarınca İstanbul’a dönebilecek olmaları, ciddi tepkilere yol açmaktadır. Bu,
76 Örneğin, Vakit gazetesinde, Mehmet Asım [Us] kaleme aldığı, “Emval-i Metruke”
“Emval-i Metruke Müşkülatı”; “Hariçteki Ermeniler” başlıklı köşe yazılarında bu hukuk
boşluğunun giderilmesi doğrultusunda bazı önerilerde bulunur. Vakit, 31 Mart, 3 ve 5 Nisan
1340 (1924).
77 Cumhuriyet, 21 Haziran 1340 (1924).
78 Tevhid-i Efkar, 30 Temmuz 1340 (1924).
Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
basına egemen olan ciddi Ermeni, Rum düşmanlığının bir parçasıdır. Örneğin,
Tevhi-i Efkar, Gayrimüslimleri “Türkiye’de zengin olan ecnebiler” olarak tanımlar.79 Gazeteye göre,
Gayrimüslim unsurların Türk olması, Türklüğe temessül etmesi katiyen imkânsızdır... Onlar, Türkiye’nin bünyesine dâhil olmuş zehirlerdir ki temsîl değil,
tedricen ihraç edileceklerdir ve Türkiye’nin sıhhat ve zindegîsi [zinde biçimde]
yaşaması ve mesut olması için bundan başka çare yoktur.80
Rüşvet skandalı sırasında gösterilen büyük tepkinin arkasında da aslında Ermeni ve Rum düşmanlığı vardır. Duyulan tepki, sanki rüşvet alınmış olmasına
değil, ondan daha da önemlisi, rüşvet alınan kişilerin Ermeni ve Rum olmaları
ve onların ülkeye girmelerine yardım edilmiş olunmasınadır:
İçimizden öyleleri çıkıyor ki Türk’ten aldığı parayı Türk’ün kanını dökmeğe
hasreden ve sonra yaptıklarından korkup kaçan vatan ve millet hainlerini nihayet
birkaç bin lira mukâbilinde tekrar aramıza sokmak imkânını buluyorlar. Bu,
anamızın yahut evladımızın koynuna kendi elimizle zehirli bir yılan sokmaktan
başka bir şey değildir. Bu, devletin kanunlarına hıyanet demektir. Bu, namus ve
fazilete hıyanet demektir, bu, milletin, vatanın bizzat kendisine hıyanet demektir.81
Tüm Anadolu’nun Birinci Cihan Savaşı’ndan başka bir de 1918-22 dönemini
kapsayan bir savaştan çıkmış olmasının, Ermeni ve Rum düşmanlığında önemli
bir payı vardır. İzmir’den Tevhid-i Efkar’a yazan bir okuyucu, Ermeni ve Rumların geri dönmeleri konusundaki tepkilerini şöyle dile getirir; “İzmir -senelerce
kan döktüğümüz güzel İzmir- İstanbul’dan bin kat feci bir manzara arz ettiği
halde ne gazeteler ne de mebuslar bu meseleye layık olan ehemmiyeti” vermemişlerdir. Okuyucuya göre, “Türk düşmanı” olan bu kişiler, “kardeşlerimizin
kanını dökmek, masum çocukları anaları öldürmek, Türk köylerini yakmak gibi
fiili hıyanet ve cinayetlerle müttehimdirler.”82
Seyr ü Sefer Kanunu da benzeri tepkilerle karşılaştı. Tevhid-i Efkar’ın kanunla
ilgili attığı başlıklar çok öğreticidir; “Atina ve Beyoğlu Bayram Yapıyor: Firarî
Rumlar, Ermeniler, Museviler Memlekete Dönüyorlar! Bunların Avdetine Müsaade Etmek Mücâhedemizin Kıymetini ve Döktüğümüz Kanı Heder Etmek
Demektir!”83 Gazete, özellikle “İstanbul’dan muzaffer Türk süngülerinin hışmına uğramaktan korkarak yılan gibi ısırıp” kaçan Rumların “Seyr ü Sefer talimatnamesinin bahşettiği müsaade ile şen ve memnun tekrar dönecek” olmalarından
çok üzgündür.
Gazeteye göre, “Türk askerinin muzaffer tekmesiyle kapı dışarı” edilenlerin
geri gelecek olmalarının çok mahzurlu bir tarafı daha vardır. “Firari hainlerin
şehirde terk ettikleri emlâk... hükümet tarafından” gelen muhacirlere verilmiştir.
79 Tevhid-i Efkar, 10 Şubat 1340 (1924).
80 a.g.e., 16 Şubat 1340 (1924). İtalikler bana aittir.
81 a.g.e., 5 Nisan 1340 (1924).
82 a.g.e, 28 Nisan 1340 (1924).
83 Tevhid-i Efkar., 28 Temmuz 1340 (1924).
Tevhi-i Efkar, Gayrimüslimleri “Türkiye’de zengin olan ecnebiler” olarak tanımlar.79 Gazeteye göre,
Gayrimüslim unsurların Türk olması, Türklüğe temessül etmesi katiyen imkânsızdır... Onlar, Türkiye’nin bünyesine dâhil olmuş zehirlerdir ki temsîl değil,
tedricen ihraç edileceklerdir ve Türkiye’nin sıhhat ve zindegîsi [zinde biçimde]
yaşaması ve mesut olması için bundan başka çare yoktur.80
Rüşvet skandalı sırasında gösterilen büyük tepkinin arkasında da aslında Ermeni ve Rum düşmanlığı vardır. Duyulan tepki, sanki rüşvet alınmış olmasına
değil, ondan daha da önemlisi, rüşvet alınan kişilerin Ermeni ve Rum olmaları
ve onların ülkeye girmelerine yardım edilmiş olunmasınadır:
İçimizden öyleleri çıkıyor ki Türk’ten aldığı parayı Türk’ün kanını dökmeğe
hasreden ve sonra yaptıklarından korkup kaçan vatan ve millet hainlerini nihayet
birkaç bin lira mukâbilinde tekrar aramıza sokmak imkânını buluyorlar. Bu,
anamızın yahut evladımızın koynuna kendi elimizle zehirli bir yılan sokmaktan
başka bir şey değildir. Bu, devletin kanunlarına hıyanet demektir. Bu, namus ve
fazilete hıyanet demektir, bu, milletin, vatanın bizzat kendisine hıyanet demektir.81
Tüm Anadolu’nun Birinci Cihan Savaşı’ndan başka bir de 1918-22 dönemini
kapsayan bir savaştan çıkmış olmasının, Ermeni ve Rum düşmanlığında önemli
bir payı vardır. İzmir’den Tevhid-i Efkar’a yazan bir okuyucu, Ermeni ve Rumların geri dönmeleri konusundaki tepkilerini şöyle dile getirir; “İzmir -senelerce
kan döktüğümüz güzel İzmir- İstanbul’dan bin kat feci bir manzara arz ettiği
halde ne gazeteler ne de mebuslar bu meseleye layık olan ehemmiyeti” vermemişlerdir. Okuyucuya göre, “Türk düşmanı” olan bu kişiler, “kardeşlerimizin
kanını dökmek, masum çocukları anaları öldürmek, Türk köylerini yakmak gibi
fiili hıyanet ve cinayetlerle müttehimdirler.”82
Seyr ü Sefer Kanunu da benzeri tepkilerle karşılaştı. Tevhid-i Efkar’ın kanunla
ilgili attığı başlıklar çok öğreticidir; “Atina ve Beyoğlu Bayram Yapıyor: Firarî
Rumlar, Ermeniler, Museviler Memlekete Dönüyorlar! Bunların Avdetine Müsaade Etmek Mücâhedemizin Kıymetini ve Döktüğümüz Kanı Heder Etmek
Demektir!”83 Gazete, özellikle “İstanbul’dan muzaffer Türk süngülerinin hışmına uğramaktan korkarak yılan gibi ısırıp” kaçan Rumların “Seyr ü Sefer talimatnamesinin bahşettiği müsaade ile şen ve memnun tekrar dönecek” olmalarından
çok üzgündür.
Gazeteye göre, “Türk askerinin muzaffer tekmesiyle kapı dışarı” edilenlerin
geri gelecek olmalarının çok mahzurlu bir tarafı daha vardır. “Firari hainlerin
şehirde terk ettikleri emlâk... hükümet tarafından” gelen muhacirlere verilmiştir.
79 Tevhid-i Efkar, 10 Şubat 1340 (1924).
80 a.g.e., 16 Şubat 1340 (1924). İtalikler bana aittir.
81 a.g.e., 5 Nisan 1340 (1924).
82 a.g.e, 28 Nisan 1340 (1924).
83 Tevhid-i Efkar., 28 Temmuz 1340 (1924).
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
“Firarilerin avdetinden sonra” muhacirler yerleştirildikleri evlerden çıkartılmak
zorunda kalacaklardır. Gazete, “bu takdirde muhacirleri ne yapacağız? Kendilerini yerleştirdiğimiz... evleri de ellerinden alarak hainlere iade mi edeceğiz?” diye
sormaktadır.84
Hıristiyanların, “Türk milletine arkadan hançer salladıkları için terk ettikleri
İstanbul’da bıraktıkları” emlâkin bunlara verilmemesi gerektiğini savunan gazeteye göre, “onları iade edersek korkunç bir yekûna bâliğ olan milli ziyan” ortaya
çıkacaktır. Bunu telafi edilmez bulan gazete, “dindaşlarımızın yerleştirildikleri
emval-i metrukeden” atılmalarına ve malların geri verilmesine “asla tahammül
etmemeliyiz” der. Gazetenin bir beklentisi vardır, “çok ümit ediyoruz ki hükümet bu ciheti nazar-ı dikkate alarak talimatnamede lazım gelen tadilatı yapacaktır.”85 Vatan gazetesi de “kaçaklara ait malların istila gören bölgelerin sıkıntılarını
def etmek için hükümetçe kullanılacağı kararlaştırılmışken, böyle bölgeler açıkta
kaldı, kaçanlar mallara kondular...” diye şikayette bulunmaktadır. 86
Aslında konuya soğukkanlı yaklaşanlar da meselinin özünün Ermenilerin geride bıraktıkları emlâk olduğunu açık yüreklilikle kabul ederler, Örneğin, Vakit
gazetesinden Mehmet Asım, “gelenlerin emvâl-i metrukelerine vaz’-ı yedd edilmesinden dolayı hükümet aleyhine davalar açılacağından, zarar ve ziyan iddiaları
serd edileceğinden” çekinildiğini aktarır. Mehmet Asım’a göre bu durumdan
“felaket” biçiminde söz edilmektedir.87
Özetle, giden Rum ve Ermenilerin el konulan malları milli gelir olarak görülmekte ve malların asıl sahiplerine verilmesi ise milli zarar olarak nitelenmektedir. Dönemin kanun ve kararnameleri bu haleti ruhiye içinde çıkartılmıştır.
XIII. Seyr ü Sefer Talimatnamesi: Ülkeye Giriş Dolaşma
Yasakları
1923 yılına kadar, sınırlar daha çok Osmanlı Hükümetinin kontrolünde olduğu için Ankara Hükümeti, 7 Ekim 1920 Kararnamesi dışında, giriş-çıkışlar
konusu ile fazla uğraşmamıştır. Konu, ülkenin tümü üzerinde kontrol sağlandıktan ve özellikle Lozan Antlaşması ile önem kazandı. Bu konuda en kapsamlı
adım, Lozan’ın yürürlüğe girmesinden bir ay kadar önce, 2 Temmuz 1924’te 663
sayılı Seyr ü Sefer Talimatnamesi ile atıldı.88 Aslında bu kanunun hazırlıkları çok
önceden başlamıştır. Amaç, Ermenilerin Türkiye’ye girmesini engellemektir.
Söz konusu Talimatname’nin üçüncü maddesi, İstanbul belediye sınırları
içinde kalan yerlerdeki Rum vatandaşlar ile ilgilidir. Bilindiği gibi, 30 Ocak 1923
tarihinden imzalanan Türk-Yunan nüfus mübadelesi antlaşmasının ikinci mad-
84 a.g.e.
85 a.g.e. İtalikler bana aittir.
86 Vatan, 3 Nisan 1340 (1924). Aktaran Ahmet Emin Yalman, Yakın Tarihte Gördüklerim ve
Geçirdiklerim, s. 115.
87 Vakit, 5 Nisan 1340 (1924).
88 Polis Mecmuası 180, (1 Aralık 1340 (1924): 153-7. Tevhid-i Efkar, 28 Temmuz 1340 (1924).
zorunda kalacaklardır. Gazete, “bu takdirde muhacirleri ne yapacağız? Kendilerini yerleştirdiğimiz... evleri de ellerinden alarak hainlere iade mi edeceğiz?” diye
sormaktadır.84
Hıristiyanların, “Türk milletine arkadan hançer salladıkları için terk ettikleri
İstanbul’da bıraktıkları” emlâkin bunlara verilmemesi gerektiğini savunan gazeteye göre, “onları iade edersek korkunç bir yekûna bâliğ olan milli ziyan” ortaya
çıkacaktır. Bunu telafi edilmez bulan gazete, “dindaşlarımızın yerleştirildikleri
emval-i metrukeden” atılmalarına ve malların geri verilmesine “asla tahammül
etmemeliyiz” der. Gazetenin bir beklentisi vardır, “çok ümit ediyoruz ki hükümet bu ciheti nazar-ı dikkate alarak talimatnamede lazım gelen tadilatı yapacaktır.”85 Vatan gazetesi de “kaçaklara ait malların istila gören bölgelerin sıkıntılarını
def etmek için hükümetçe kullanılacağı kararlaştırılmışken, böyle bölgeler açıkta
kaldı, kaçanlar mallara kondular...” diye şikayette bulunmaktadır. 86
Aslında konuya soğukkanlı yaklaşanlar da meselinin özünün Ermenilerin geride bıraktıkları emlâk olduğunu açık yüreklilikle kabul ederler, Örneğin, Vakit
gazetesinden Mehmet Asım, “gelenlerin emvâl-i metrukelerine vaz’-ı yedd edilmesinden dolayı hükümet aleyhine davalar açılacağından, zarar ve ziyan iddiaları
serd edileceğinden” çekinildiğini aktarır. Mehmet Asım’a göre bu durumdan
“felaket” biçiminde söz edilmektedir.87
Özetle, giden Rum ve Ermenilerin el konulan malları milli gelir olarak görülmekte ve malların asıl sahiplerine verilmesi ise milli zarar olarak nitelenmektedir. Dönemin kanun ve kararnameleri bu haleti ruhiye içinde çıkartılmıştır.
XIII. Seyr ü Sefer Talimatnamesi: Ülkeye Giriş Dolaşma
Yasakları
1923 yılına kadar, sınırlar daha çok Osmanlı Hükümetinin kontrolünde olduğu için Ankara Hükümeti, 7 Ekim 1920 Kararnamesi dışında, giriş-çıkışlar
konusu ile fazla uğraşmamıştır. Konu, ülkenin tümü üzerinde kontrol sağlandıktan ve özellikle Lozan Antlaşması ile önem kazandı. Bu konuda en kapsamlı
adım, Lozan’ın yürürlüğe girmesinden bir ay kadar önce, 2 Temmuz 1924’te 663
sayılı Seyr ü Sefer Talimatnamesi ile atıldı.88 Aslında bu kanunun hazırlıkları çok
önceden başlamıştır. Amaç, Ermenilerin Türkiye’ye girmesini engellemektir.
Söz konusu Talimatname’nin üçüncü maddesi, İstanbul belediye sınırları
içinde kalan yerlerdeki Rum vatandaşlar ile ilgilidir. Bilindiği gibi, 30 Ocak 1923
tarihinden imzalanan Türk-Yunan nüfus mübadelesi antlaşmasının ikinci mad-
84 a.g.e.
85 a.g.e. İtalikler bana aittir.
86 Vatan, 3 Nisan 1340 (1924). Aktaran Ahmet Emin Yalman, Yakın Tarihte Gördüklerim ve
Geçirdiklerim, s. 115.
87 Vakit, 5 Nisan 1340 (1924).
88 Polis Mecmuası 180, (1 Aralık 1340 (1924): 153-7. Tevhid-i Efkar, 28 Temmuz 1340 (1924).
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
desine göre, İstanbul’da oturan Rumlar mübadele kapsamı dışında tutulmuşlardı. 16’ıncı maddeye göre, “mübadele dışı bırakılacak bölgelerde oturanların, bu
bölgelerde kalmak ya da oralara dönmek hakları ile Türkiye ve Yunanistan’da
özgürlüklerinden ve mülkiyet haklarından serbestçe yararlanmalarına hiçbir
engel çıkartılamayacaktır.”89 Rumların serbestçe dönebilmeleri önünde hiç bir
engel yoktu.
Seyf ü Sefer Talimatnamesi’nin üçüncü maddesi bununla ilgilidir:
Gerek pasaportla gitmiş ve gerek firar etmiş olsun memâlik-i ecnebiyede bulunup da İstanbul Şehremaneti’nin 1328-1912 tarihli kanun mucibince taayyün
eden havza-i hududu ahâlîsinden*
ve Bozca ve İmroz adaları sekene-i aslîsinden
bulunan mübadeleye gayr-ı tâbi Rumlar menâtık-ı mezkûreye [adı geçen mıntıkaya]
usulü dairesinde gelebilirler.90
Yine bu maddeye göre, Rumlar sadece mübadele haricinde bırakılan İstanbul, Bozca ve İmroz adalarında yaşayacaklar, giriş-çıkışlar sadece bu bölge ile
sınırlı olacaktır.
Sekizinci maddeye göre, daha önceki maddelerde belirtilen pasaportsuz yurt
dışına çıkmış olan Müslüman, Rum, Ermeni ve Yahudiler geri dönmek istiyorlarsa, bir yıl içinde müracaat etmek zorundadırlar. 1 Temmuz 1925 tarihinden
sonra yapılacak başvurular kabul edilmeyecektir.
Kural açıktır, sadece Müslümanların ve İstanbul Rumlarının dönmesi serbesttir. Rumlar sadece İstanbul’da yaşamaları koşuluyla dönebilirler ve pasaportsuz çıkmış olanların başvurularının kabul edilme garantisi yoktur. Yurt dışında
bulunan Ermenilerin geriye dönmeleri yasaktır. 17 Kasım 1930 tarihinde Seyr ü
Sefer Talimatnamesi’nde gene bazı değişiklikler yapılır. Kararnamenin esası
korunarak 19 madde, 10 maddeye indirilir.91 3 Ekim 1931 tarihinde yapılan bir
değişiklikle “Yunanistan’a giden Rum Ortodokslara, Türkiye’ye gelip yerleşmemek ve ... Türkiye’nin hiç bir mahallinde gayr-i menkul emvale tasarruf veya
89 Seha L. Meray, Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler, Cilt 2, s. 86.
*
Mezkûr hudut ber-vech-i âtîdir [aşağıdaki gibidir].
328 tarihli Dersaadet Teşkilât-ı Belediyesi hakkındaki muvakkat kanunun birinci maddesi:
İstanbul şehrinin hududu Rumeli Feneri hariç olmak üzere 27 Ramazan 1294 tarihli
Dersaadet Belediye Kanunu’nda gösterilen huduttur.
27 Ramazan 1294 tarihli Dersaadet Belediye Kanunu’nun İstanbul Belediyesi hududunu
gösteren maddesidir.
[Dersaadet’in hududu haritasında gösterildiği veçhile Rumeli Feneri’nden başlayarak
Zekeriya ve Bahçe Köyleri önünden Ayazağa Çiftliği Kâğıthane Alibeyköyü Küçükköy, Rami
Davutpaşa Hazinedar Çiftlikleri ve Ayastefanos arkasından mürûr ile Ada dâhil olarak
Anadolu tarafına geçip Bostancıbaşı Köprüsü’nden başlayarak Erenköy, Kozyatağı
Nerdüban Köyü Libada Çakal Dağı ve Göksu Deresi arkasından Akbaba ve Kabakuz
karyeleri önünden geçerek Anadolu Feneri’ne müntehî hat dâhilindeki mahalleri şâmildir.]
90 a.g.e. İtalikler bana aittir.
91 Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 12, Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1931, s. 11-3.
Kararnamenin tam adı, “Seyr ü Sefer Talimatnamesi’nin Tatbiki Hakkında Kararname”.
bölgelerde kalmak ya da oralara dönmek hakları ile Türkiye ve Yunanistan’da
özgürlüklerinden ve mülkiyet haklarından serbestçe yararlanmalarına hiçbir
engel çıkartılamayacaktır.”89 Rumların serbestçe dönebilmeleri önünde hiç bir
engel yoktu.
Seyf ü Sefer Talimatnamesi’nin üçüncü maddesi bununla ilgilidir:
Gerek pasaportla gitmiş ve gerek firar etmiş olsun memâlik-i ecnebiyede bulunup da İstanbul Şehremaneti’nin 1328-1912 tarihli kanun mucibince taayyün
eden havza-i hududu ahâlîsinden*
ve Bozca ve İmroz adaları sekene-i aslîsinden
bulunan mübadeleye gayr-ı tâbi Rumlar menâtık-ı mezkûreye [adı geçen mıntıkaya]
usulü dairesinde gelebilirler.90
Yine bu maddeye göre, Rumlar sadece mübadele haricinde bırakılan İstanbul, Bozca ve İmroz adalarında yaşayacaklar, giriş-çıkışlar sadece bu bölge ile
sınırlı olacaktır.
Sekizinci maddeye göre, daha önceki maddelerde belirtilen pasaportsuz yurt
dışına çıkmış olan Müslüman, Rum, Ermeni ve Yahudiler geri dönmek istiyorlarsa, bir yıl içinde müracaat etmek zorundadırlar. 1 Temmuz 1925 tarihinden
sonra yapılacak başvurular kabul edilmeyecektir.
Kural açıktır, sadece Müslümanların ve İstanbul Rumlarının dönmesi serbesttir. Rumlar sadece İstanbul’da yaşamaları koşuluyla dönebilirler ve pasaportsuz çıkmış olanların başvurularının kabul edilme garantisi yoktur. Yurt dışında
bulunan Ermenilerin geriye dönmeleri yasaktır. 17 Kasım 1930 tarihinde Seyr ü
Sefer Talimatnamesi’nde gene bazı değişiklikler yapılır. Kararnamenin esası
korunarak 19 madde, 10 maddeye indirilir.91 3 Ekim 1931 tarihinde yapılan bir
değişiklikle “Yunanistan’a giden Rum Ortodokslara, Türkiye’ye gelip yerleşmemek ve ... Türkiye’nin hiç bir mahallinde gayr-i menkul emvale tasarruf veya
89 Seha L. Meray, Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler, Cilt 2, s. 86.
*
Mezkûr hudut ber-vech-i âtîdir [aşağıdaki gibidir].
328 tarihli Dersaadet Teşkilât-ı Belediyesi hakkındaki muvakkat kanunun birinci maddesi:
İstanbul şehrinin hududu Rumeli Feneri hariç olmak üzere 27 Ramazan 1294 tarihli
Dersaadet Belediye Kanunu’nda gösterilen huduttur.
27 Ramazan 1294 tarihli Dersaadet Belediye Kanunu’nun İstanbul Belediyesi hududunu
gösteren maddesidir.
[Dersaadet’in hududu haritasında gösterildiği veçhile Rumeli Feneri’nden başlayarak
Zekeriya ve Bahçe Köyleri önünden Ayazağa Çiftliği Kâğıthane Alibeyköyü Küçükköy, Rami
Davutpaşa Hazinedar Çiftlikleri ve Ayastefanos arkasından mürûr ile Ada dâhil olarak
Anadolu tarafına geçip Bostancıbaşı Köprüsü’nden başlayarak Erenköy, Kozyatağı
Nerdüban Köyü Libada Çakal Dağı ve Göksu Deresi arkasından Akbaba ve Kabakuz
karyeleri önünden geçerek Anadolu Feneri’ne müntehî hat dâhilindeki mahalleri şâmildir.]
90 a.g.e. İtalikler bana aittir.
91 Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 12, Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1931, s. 11-3.
Kararnamenin tam adı, “Seyr ü Sefer Talimatnamesi’nin Tatbiki Hakkında Kararname”.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
tesahüp etmemek üzere... iki ay müddetle seyahat için vize” verilebileceği karar
altına alınmıştır.92 Ermeniler için yasak 30’lu yıllarda da devam etmektedir.
XIV. Sonsöz Yerine
Osmanlı ve onu takip eden Cumhuriyet rejimleri, Hıristiyanların varlığını
kendi geleceği için bir tehdit olarak görmüş ve tüm siyasetini Hıristiyanların
Anadolu’daki izlerinin silinmesi üzerine oturtmuştur. Hıristiyanların yokluğunu,
kendisinin varlık şartı olarak görmüştür. Hukuk, özellikle de emval-i metruke
kanunları, Rumların ve Ermenilerin ekonomik varlığını ortadan kaldırmanın en
önemli aracı olmuştur. Lozan Barış Konferansı’nda 30 Ocak 1923 imzalanan
“Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol”, son
tahlilde Osmanlı Rum vatandaşlarının mal ve mülklerinin devlet ve hukuk eliyle
Türk-Müslüman unsura transferi sürecinde Cumhuriyet rejimin tohumlarının
filizlenmesinde ve payandalarının sağlamlaştırılmasında son derece kritik, hayati
ve önemli bir eşiktir.
Bu bağlamda, Emval-i metruke kanunları Cumhuriyet’in en önemli kanunları
arasında yer alır. Bu çalışmanın en başında da vurguladığımız üzere son tahlilde
Emval-i Metruke Kanunları ile oluşturulan bu mülksüzleştirme süreci, 1923 Lozan
Mübadelesi ile doruk noktasına ulaşmış ve bu süreç büyük ölçüde tamamlanmıştır.
Bir topluluktaki belirli bir unsurun ekonomik olarak varoluş temellerini ortadan kaldırmak aynı zamanda bu unsuru siyaseten hiçlik/yokluk derecesine de
indirir. 1915-23 arası dönemde Rum ve Ermeni vatandaşların varlığına yönelik
şiddet gösterilerinin ve katliamların toplumsal rıza ve destek mekanizmaları
üretmesinde ve bilhassa Sünni Müslüman yerel elitlerin ve sınıfların katılımında
söz konusu unsurların sahip oldukları malları ve serveti edinme motivasyonun
payı azımsanmayacak bir öneme sahiptir. Dolayısıyla ekonomik motivasyonun
sürgün edilen Rumlara ve Ermenilere yönelik şiddet gösterilerindeki etkisi ekonominin Türkleştirilmesi, milli ve Müslüman bir burjuvazi yaratma idealinde
tezahür eder. Bu politik ve hukuki şiddetin içeriği ve doğasının ekonomik bir
boyut kazanması ve katliamların arkaplanında böyle bir örüntünün varlığı altı
çizilmesi gereken tarihsel bir olgudur.
Bunun izdüşümlerini hem bu unsurların tehciri kararına hem de Mübadele’ye verilen toplumsal destek ve sosyal rıza mekanizmalarında görebilmek
mümkündür. Ekonomik çıkar, şiddetin tonlarını ve kiplerini de belirlemiştir.
Toplumsal destek ayakları ekonomik bir motivasyon üzerinden şekillenir. Emval-i Metruke Kanunları ve bunun etrafındaki bütün bir hukuki mevzuat sonucunda Rumların ve Ermenilerin mal ve mülklerine el koymak, politik ve ideoloji
temelli kararın bir sonucudur. Bu minvalde Mübadele olgusunu Emval-i Metru-
92 Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 13, (Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1932), s. 3.
Kararnamenin tam adı, “Seyrüsefer Talimatnamesine Bir Madde Tezyili Hakkında
Kararname”.
altına alınmıştır.92 Ermeniler için yasak 30’lu yıllarda da devam etmektedir.
XIV. Sonsöz Yerine
Osmanlı ve onu takip eden Cumhuriyet rejimleri, Hıristiyanların varlığını
kendi geleceği için bir tehdit olarak görmüş ve tüm siyasetini Hıristiyanların
Anadolu’daki izlerinin silinmesi üzerine oturtmuştur. Hıristiyanların yokluğunu,
kendisinin varlık şartı olarak görmüştür. Hukuk, özellikle de emval-i metruke
kanunları, Rumların ve Ermenilerin ekonomik varlığını ortadan kaldırmanın en
önemli aracı olmuştur. Lozan Barış Konferansı’nda 30 Ocak 1923 imzalanan
“Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol”, son
tahlilde Osmanlı Rum vatandaşlarının mal ve mülklerinin devlet ve hukuk eliyle
Türk-Müslüman unsura transferi sürecinde Cumhuriyet rejimin tohumlarının
filizlenmesinde ve payandalarının sağlamlaştırılmasında son derece kritik, hayati
ve önemli bir eşiktir.
Bu bağlamda, Emval-i metruke kanunları Cumhuriyet’in en önemli kanunları
arasında yer alır. Bu çalışmanın en başında da vurguladığımız üzere son tahlilde
Emval-i Metruke Kanunları ile oluşturulan bu mülksüzleştirme süreci, 1923 Lozan
Mübadelesi ile doruk noktasına ulaşmış ve bu süreç büyük ölçüde tamamlanmıştır.
Bir topluluktaki belirli bir unsurun ekonomik olarak varoluş temellerini ortadan kaldırmak aynı zamanda bu unsuru siyaseten hiçlik/yokluk derecesine de
indirir. 1915-23 arası dönemde Rum ve Ermeni vatandaşların varlığına yönelik
şiddet gösterilerinin ve katliamların toplumsal rıza ve destek mekanizmaları
üretmesinde ve bilhassa Sünni Müslüman yerel elitlerin ve sınıfların katılımında
söz konusu unsurların sahip oldukları malları ve serveti edinme motivasyonun
payı azımsanmayacak bir öneme sahiptir. Dolayısıyla ekonomik motivasyonun
sürgün edilen Rumlara ve Ermenilere yönelik şiddet gösterilerindeki etkisi ekonominin Türkleştirilmesi, milli ve Müslüman bir burjuvazi yaratma idealinde
tezahür eder. Bu politik ve hukuki şiddetin içeriği ve doğasının ekonomik bir
boyut kazanması ve katliamların arkaplanında böyle bir örüntünün varlığı altı
çizilmesi gereken tarihsel bir olgudur.
Bunun izdüşümlerini hem bu unsurların tehciri kararına hem de Mübadele’ye verilen toplumsal destek ve sosyal rıza mekanizmalarında görebilmek
mümkündür. Ekonomik çıkar, şiddetin tonlarını ve kiplerini de belirlemiştir.
Toplumsal destek ayakları ekonomik bir motivasyon üzerinden şekillenir. Emval-i Metruke Kanunları ve bunun etrafındaki bütün bir hukuki mevzuat sonucunda Rumların ve Ermenilerin mal ve mülklerine el koymak, politik ve ideoloji
temelli kararın bir sonucudur. Bu minvalde Mübadele olgusunu Emval-i Metru-
92 Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 13, (Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1932), s. 3.
Kararnamenin tam adı, “Seyrüsefer Talimatnamesine Bir Madde Tezyili Hakkında
Kararname”.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
ke Kanunları’yla birlikte anlamak ve yorumlamak gerekir. Ancak böyle bir analiz
çerçevesi, bize Mübadele’nin ekonomik sonuçları hakkında daha açıklayıcı ve
aydınlatıcı bilgiler sunar.
Kaynakça
Arşiv Belgeleri
BAO/BEO., 4606/345376, 1338 Ra 21.
BCA/30.10.218.472.11.2.
BCA/TİGM, 272.11/14.50.12.
BCA/TİGM., 272-00-00-11-13-47-12-5.
BCA/TİGM., 272-00-00-11-13-47-12-7.
BOA/BEO, 4505/337831.
BOA/DH. EUM. 3.ŞB, 2/26-A.
BOA/DH.EUM.ECB., 28/13.
BOA/DH.HMŞ., 15/58.
BOA/DH.İUM., 20/21-14/04.
BOA/DH.SYS., 53/2.
BOA/DH.ŞFR., 100/21.
BOA/DH.ŞFR., 101/19-17.
BOA/DH.ŞFR., 102/56.
BOA/DH.ŞFR., 104/118.
BOA/DH.ŞFR., 92/207.
BOA/DH.ŞFR., 96/369.
BOA/DH.ŞFR., 99/369.
BOA/DH.ŞFR., 99/44.
BOA/MV., 215/37, 1337 B 10.
BOA/R.HMŞ.İŞO, 130/10.
BOA/Y.EE.41/133.
Düstur. Birinci Tertip. Cilt 1. İstanbul: Matbaa-ı Amire.
Düstur. Üçüncü Tertip. Cilt 12. Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1931.
Düstur. Üçüncü Tertip. Cilt 13. Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1932.
Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi. Devre: 3. İçtima Senesi: 5. Cilt I.
TBMM Gizli Celse Zabıtları. Devre: II. İçtima Senesi: II. Cilt 4.
Gazeteler ve Dergiler
Ati Gazetesi. 3 Şubat 1336 (1920).
Cumhuriyet. 21 Haziran 1340 (1924).
Memleket Gazetesi. 12 Mart 1335 (1919).
Polis Mecmuası. Sayı:180, 1 Aralık 1340 (1924).
Resmi Ceride. Sayı 68, 7 Nisan 1340 (1924).
çerçevesi, bize Mübadele’nin ekonomik sonuçları hakkında daha açıklayıcı ve
aydınlatıcı bilgiler sunar.
Kaynakça
Arşiv Belgeleri
BAO/BEO., 4606/345376, 1338 Ra 21.
BCA/30.10.218.472.11.2.
BCA/TİGM, 272.11/14.50.12.
BCA/TİGM., 272-00-00-11-13-47-12-5.
BCA/TİGM., 272-00-00-11-13-47-12-7.
BOA/BEO, 4505/337831.
BOA/DH. EUM. 3.ŞB, 2/26-A.
BOA/DH.EUM.ECB., 28/13.
BOA/DH.HMŞ., 15/58.
BOA/DH.İUM., 20/21-14/04.
BOA/DH.SYS., 53/2.
BOA/DH.ŞFR., 100/21.
BOA/DH.ŞFR., 101/19-17.
BOA/DH.ŞFR., 102/56.
BOA/DH.ŞFR., 104/118.
BOA/DH.ŞFR., 92/207.
BOA/DH.ŞFR., 96/369.
BOA/DH.ŞFR., 99/369.
BOA/DH.ŞFR., 99/44.
BOA/MV., 215/37, 1337 B 10.
BOA/R.HMŞ.İŞO, 130/10.
BOA/Y.EE.41/133.
Düstur. Birinci Tertip. Cilt 1. İstanbul: Matbaa-ı Amire.
Düstur. Üçüncü Tertip. Cilt 12. Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1931.
Düstur. Üçüncü Tertip. Cilt 13. Ankara: Başvekâlet Müdevvenat Matbaası, 1932.
Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi. Devre: 3. İçtima Senesi: 5. Cilt I.
TBMM Gizli Celse Zabıtları. Devre: II. İçtima Senesi: II. Cilt 4.
Gazeteler ve Dergiler
Ati Gazetesi. 3 Şubat 1336 (1920).
Cumhuriyet. 21 Haziran 1340 (1924).
Memleket Gazetesi. 12 Mart 1335 (1919).
Polis Mecmuası. Sayı:180, 1 Aralık 1340 (1924).
Resmi Ceride. Sayı 68, 7 Nisan 1340 (1924).
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
Son Telgraf. 22 Ocak 1341 (1925).
Tercüman-ı Hakikat. 27 Mart 1335 (1919).
Tevhid-i Efkar. 10 Şubat 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 16 Şubat 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 28 Nisan 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 28 Temmuz 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 28 Temmuz 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 30 Temmuz 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 5 Nisan 1340 (1924).
Vakit. 5 Nisan 1340 (1924).
Vatan. 3 Nisan 1340 (1924).
Kitap, Makale ve Diğer Kaynaklar
Akçam, Taner ve Ümit Kurt. Kanunların Ruhu: Emval-i Metruke Kanunlarında Soykırımın İzini
Sürmek. İstanbul: İletişim Yayınları, 2012.
Akçam, Taner. Ermeni Meselesi Hallolunmuştur, Osmanlı Belgelerine Göre Savaş Yıllarında Ermenilere Yönelik Politikalar. İstanbul: İletişim Yayınları, 2008.
Akçam, Taner. İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu, İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na. Ankara:
İmge Kitabevi, 1999.
Atnur, İbrahim Erhem. “Tehcirden Dönen Rum ve Ermenilerin İskanı”. Yayımlanmamış
yüksek lisans tezi. Erzurum: Erzurum Üniversitesi, 1991.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskanı.
Ankara: Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, 2007.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920).
Ankara: Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, 1994.
Dadrian, Vahakn ve Taner Akçam. Tehcir ve Taktil Divan-ı Harb-i Örfi Zabıtları, İttihat ve Terakki’nin Yargılanması (1919-1922). İstanbul: Bilgi Üniversitesi, 2009.
Efiloğlu, Ahmet ve Raif İvecan. “Rum Emval-i Metrukesinin İdaresi”. History Studies 2/3
(2010): 125-46.
Eroğlu, Tayfun. “Tehcirden Milli Mücadeleye Ermeni Malları (1915-1922)”. Yayımlanmamış
doktora tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi, 2008.
Kardeş, Salâhaddin. ‘Tehcir’ ve Emval-i Metruke Mevzuatı, Ankara: T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, 2008.
Koraltürk, Murat. Ekonominin Türkleştirilmesi. İstanbul: İletişim Yayınları, 2011.
Mehmet Asım [Us]. “Emval-i Metruke Müşkülatı”. Vakit, 3 Nisan 1340 (1924)
Mehmet Asım [Us]. “Emval-i Metruke”. Vakit, 31 Mart 1340 (1924).
Mehmet Asım [Us]. “Hariçteki Ermeniler”. Vakit, 5 Nisan 1340 (1924).
Meray, Seha L. Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler. 8 Cilt. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1993.
Psomiades, Harry J. Fridtjof Nansen and Greek Refugee Crisis 1922-1924. Bloomingdale, Illinois:
The Asia Minor and Pontos Hellenic Research Center, 2011.
Sofuoğlu, Adnan. “Kuvay-ı Milliye Döneminde Kuzey-Batı Anadolu (1919-1921)”. Yayımlanmamış doktora tezi. Erzurum: Erzurum Üniversitesi, 1993.
Tercüman-ı Hakikat. 27 Mart 1335 (1919).
Tevhid-i Efkar. 10 Şubat 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 16 Şubat 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 28 Nisan 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 28 Temmuz 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 28 Temmuz 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 30 Temmuz 1340 (1924).
Tevhid-i Efkar. 5 Nisan 1340 (1924).
Vakit. 5 Nisan 1340 (1924).
Vatan. 3 Nisan 1340 (1924).
Kitap, Makale ve Diğer Kaynaklar
Akçam, Taner ve Ümit Kurt. Kanunların Ruhu: Emval-i Metruke Kanunlarında Soykırımın İzini
Sürmek. İstanbul: İletişim Yayınları, 2012.
Akçam, Taner. Ermeni Meselesi Hallolunmuştur, Osmanlı Belgelerine Göre Savaş Yıllarında Ermenilere Yönelik Politikalar. İstanbul: İletişim Yayınları, 2008.
Akçam, Taner. İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu, İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na. Ankara:
İmge Kitabevi, 1999.
Atnur, İbrahim Erhem. “Tehcirden Dönen Rum ve Ermenilerin İskanı”. Yayımlanmamış
yüksek lisans tezi. Erzurum: Erzurum Üniversitesi, 1991.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskanı.
Ankara: Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, 2007.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920).
Ankara: Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, 1994.
Dadrian, Vahakn ve Taner Akçam. Tehcir ve Taktil Divan-ı Harb-i Örfi Zabıtları, İttihat ve Terakki’nin Yargılanması (1919-1922). İstanbul: Bilgi Üniversitesi, 2009.
Efiloğlu, Ahmet ve Raif İvecan. “Rum Emval-i Metrukesinin İdaresi”. History Studies 2/3
(2010): 125-46.
Eroğlu, Tayfun. “Tehcirden Milli Mücadeleye Ermeni Malları (1915-1922)”. Yayımlanmamış
doktora tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi, 2008.
Kardeş, Salâhaddin. ‘Tehcir’ ve Emval-i Metruke Mevzuatı, Ankara: T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, 2008.
Koraltürk, Murat. Ekonominin Türkleştirilmesi. İstanbul: İletişim Yayınları, 2011.
Mehmet Asım [Us]. “Emval-i Metruke Müşkülatı”. Vakit, 3 Nisan 1340 (1924)
Mehmet Asım [Us]. “Emval-i Metruke”. Vakit, 31 Mart 1340 (1924).
Mehmet Asım [Us]. “Hariçteki Ermeniler”. Vakit, 5 Nisan 1340 (1924).
Meray, Seha L. Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler. 8 Cilt. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1993.
Psomiades, Harry J. Fridtjof Nansen and Greek Refugee Crisis 1922-1924. Bloomingdale, Illinois:
The Asia Minor and Pontos Hellenic Research Center, 2011.
Sofuoğlu, Adnan. “Kuvay-ı Milliye Döneminde Kuzey-Batı Anadolu (1919-1921)”. Yayımlanmamış doktora tezi. Erzurum: Erzurum Üniversitesi, 1993.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar:6934
- Kayıt:05 Haz 2019, 22:41
- Konum:İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT
Şimşir, Bilal N. Lozan Telgrafları I (1922-1923). Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1990.
T.C. Maliye Vekaleti Milli Emlak Müdürlüğü. Milli Emlak Muamelelerine Müteallik Mevzuat.
Ankara: Başvekâlet Matbaası, 1937.
Tachjian, Vahe. “The expulsion of non-Turkish ethnic and religious groups from Turkey to
Syria during the 1920s and early 1930s”. ed. Jacques Semelin. Online Encyclopedia of Mass
Violence. <http://www.massviolence.org/IMG/article ... groups.pdf>
Tunaya, Tarık Zafer. Türkiye’de Siyasi Partiler, Cilt II, Mütareke Dönemi. İstanbul: Hürriyet
Vakfı Yayınları, 1986.
Yalman, Ahmet Emin. Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim. 2 Cilt. İstanbul: Pera Turizm Yayınları, 1991.
Öz: 1915 yılında sürgün edilen Ermenilerin ve Rumların geride bıraktıkları malların idaresi
için gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet döneminde, bir dizi kanun, kararname ve yönetmelik
çıkartılmıştır. Bu makalede, 1915-23 arası ve 1923 sonrası dönemde, 27 Mayıs 1915 tarihli
tehcir (sevkiyat) kararına tabi tutulmuş Osmanlı Rum vatandaşlarının Osmanlı Ermenileri ile
birlikte taşınır ve taşınmaz mallarının idaresi ile ilgili çıkartılmış Emval-i Metruke hukuksal
mevzuatı özetlenecek; bu mevzuatın Rum ve Ermeni mallarının el değiştirmesi sürecindeki
etkisi yorumlanacak; 1918 sonrası tehcir edildikleri bölgelerden yurtlarına dönmek isteyen
Rumların geri dönüşlerini ve mallarının tekrar başına geçmesini engellemek amacıyla çıkartılmış kanunlar irdelenecek ve son tahlilde Emval-i Metruke Kanunları ile oluşturulan bu
mülksüzleştirme sürecinin 1923 Lozan Mübadelesi ile doruk noktasına ulaştığı ve bu sürecin
büyük ölçüde tamamlandığı iddia edilecektir.
Anahtar sözcükler: Emval-i Metruke Kanunları, Osmanlı Rumları, Lozan, Pasaport kanunları, Seyahat varakası
Studying the Economical Consequences of Laussanne Convention
Concerning the Population Exchange
within the Context of Emlak-ı Metruke (Abandoned Properties) Laws
Abstract: A series of laws and decrees were issued in the Ottoman and Turkish Republican
periods concerning the administration of the properties left behind by the Ottoman
Armenians who were being deported in 1915. This article analyzes Abandoned Properties
Laws and Legislation (Emval-i Metruke Kanunları) which were issued in order to manage
movable and immovable properties of Ottoman Greek citizens alongside Ottoman
Armenians who were subjected to deportation (tehcir) based on temporary law of 27 May
1915 in the periods of 1915-23 and post-1923. This article also discusses the impact of this
legislation on the process of transfer of Greek and Armenian properties. Moreover, laws,
rules, and regulations which were enforced to hinder Ottoman Greeks who desired to return
to their hometowns from their deported locations after 1918 from getting their properties
back will be examined. Last but not least, this article will argue that dispossession process
that was constituted by Abandoned Properties Laws reached its zenith and to a great extent
completed with Lausanne Population Exchange Agreement in 1923.
Key words: Abandoned Properties Laws, Ottoman Greeks, Lausanne, Passport laws, Travel
permit.
T.C. Maliye Vekaleti Milli Emlak Müdürlüğü. Milli Emlak Muamelelerine Müteallik Mevzuat.
Ankara: Başvekâlet Matbaası, 1937.
Tachjian, Vahe. “The expulsion of non-Turkish ethnic and religious groups from Turkey to
Syria during the 1920s and early 1930s”. ed. Jacques Semelin. Online Encyclopedia of Mass
Violence. <http://www.massviolence.org/IMG/article ... groups.pdf>
Tunaya, Tarık Zafer. Türkiye’de Siyasi Partiler, Cilt II, Mütareke Dönemi. İstanbul: Hürriyet
Vakfı Yayınları, 1986.
Yalman, Ahmet Emin. Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim. 2 Cilt. İstanbul: Pera Turizm Yayınları, 1991.
Öz: 1915 yılında sürgün edilen Ermenilerin ve Rumların geride bıraktıkları malların idaresi
için gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet döneminde, bir dizi kanun, kararname ve yönetmelik
çıkartılmıştır. Bu makalede, 1915-23 arası ve 1923 sonrası dönemde, 27 Mayıs 1915 tarihli
tehcir (sevkiyat) kararına tabi tutulmuş Osmanlı Rum vatandaşlarının Osmanlı Ermenileri ile
birlikte taşınır ve taşınmaz mallarının idaresi ile ilgili çıkartılmış Emval-i Metruke hukuksal
mevzuatı özetlenecek; bu mevzuatın Rum ve Ermeni mallarının el değiştirmesi sürecindeki
etkisi yorumlanacak; 1918 sonrası tehcir edildikleri bölgelerden yurtlarına dönmek isteyen
Rumların geri dönüşlerini ve mallarının tekrar başına geçmesini engellemek amacıyla çıkartılmış kanunlar irdelenecek ve son tahlilde Emval-i Metruke Kanunları ile oluşturulan bu
mülksüzleştirme sürecinin 1923 Lozan Mübadelesi ile doruk noktasına ulaştığı ve bu sürecin
büyük ölçüde tamamlandığı iddia edilecektir.
Anahtar sözcükler: Emval-i Metruke Kanunları, Osmanlı Rumları, Lozan, Pasaport kanunları, Seyahat varakası
Studying the Economical Consequences of Laussanne Convention
Concerning the Population Exchange
within the Context of Emlak-ı Metruke (Abandoned Properties) Laws
Abstract: A series of laws and decrees were issued in the Ottoman and Turkish Republican
periods concerning the administration of the properties left behind by the Ottoman
Armenians who were being deported in 1915. This article analyzes Abandoned Properties
Laws and Legislation (Emval-i Metruke Kanunları) which were issued in order to manage
movable and immovable properties of Ottoman Greek citizens alongside Ottoman
Armenians who were subjected to deportation (tehcir) based on temporary law of 27 May
1915 in the periods of 1915-23 and post-1923. This article also discusses the impact of this
legislation on the process of transfer of Greek and Armenian properties. Moreover, laws,
rules, and regulations which were enforced to hinder Ottoman Greeks who desired to return
to their hometowns from their deported locations after 1918 from getting their properties
back will be examined. Last but not least, this article will argue that dispossession process
that was constituted by Abandoned Properties Laws reached its zenith and to a great extent
completed with Lausanne Population Exchange Agreement in 1923.
Key words: Abandoned Properties Laws, Ottoman Greeks, Lausanne, Passport laws, Travel
permit.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir