LOZAN ANTLAŞMASI GEREĞİNCE GİRİT’TEN TÜRKİYE’YE GÖÇÜN BASINA YANSIYAN YÖNLERİ

Girit Konulu Dergiler
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

LOZAN ANTLAŞMASI GEREĞİNCE GİRİT’TEN TÜRKİYE’YE GÖÇÜN BASINA YANSIYAN YÖNLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 03 Kas 2021, 20:29

Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi
Geliş Tarihi : 16.09.2017 Kabul Tarihi: 08.08.2018


LOZAN ANTLAŞMASI GEREĞİNCE GİRİT’TEN TÜRKİYE’YE GÖÇÜN BASINA YANSIYAN YÖNLERİ

Muhammet SARI Ayşegül CAN

Öz

1923 yılında Türk-Yunan Hükümetleri arasında imzalanan Mübadele Antlaşması Lozan Konferansı’nın ilk aşamasında görüşülen ve karara bağlanan bir konu olmuştur. Bu antlaşmaya göre Yunanistan’daki Müslüman nüfus ile Türkiye’deki Ortodokslar karşılıklı olarak yer değiştirecekti. Nüfus değişiminin yapılacağı yerlerden birisi de Girit adasıdır. Bu adadan yaklaşık 25-30 bin civarında Müslüman Türk nüfusun göçü öngörülmekteydi. Girit’in Kandiye, Resmo ve Hanya gibi şehirleri göçün en yoğun yaşandığı yerlerdir.
Çalışmada göçlerin başlamasıyla Yunan hükümetinin Girit’teki Müslüman Türk muhacirlere uyguladığı baskı politikası ve bu durumun Türk basınına yansıyan yönlerini ele almak amaçlanmıştır. Yunan hükümeti, burada yaşayan Türk muhacirlerin mallarını ve mülklerini satmaya vakit bulamadan göç etmelerini sağlamak için baskı ve zulüm politikası takip etmiştir. Bu muhacirler Edremit, Ayvalık, Darıca, Gemlik, Mudanya, Bodrum gibi genellikle zeytin yetiştiriciliğinin ağırlıkta olduğu yerlere yerleştirilmişlerdir. Bu çalışmada Ahenk, Tanin, Vatan, Vakit, Hâkimiyet-i Milliye, İleri gibi gazetelerden istifade edilmiştir.


Anahtar Kelimeler: Girit, Mübadele, Göç, İskân, Türk-Yunan İlişkisi.
* Doç. Dr., Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü
Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, (m.sari@hotmail.com).
** Okutman, Aksaray Üniversitesi, Ortaköy Meslek Yüksekokulu, (aysegulesilcan@gmail.com).

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: LOZAN ANTLAŞMASI GEREĞİNCE GİRİT’TEN TÜRKİYE’YE GÖÇÜN BASINA YANSIYAN YÖNLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 03 Kas 2021, 20:32


Giriş
Girit insanlık tarihi için önemli bir yere sahiptir. Çünkü adanın coğrafi özellikleri ve konumu, üzerinde pek çok medeniyetin yaşamasına yol açmıştır1. Ada, Akdeniz’i Ege denizinden ayıran bir konumda olup 8259 km² alanı kaplamaktadır. Batı-doğu istikametinde uzunluğu yaklaşık 260 km, genişliği ise 15-50 km arasında değişmektedir. Yüzey şekilleri açısından oldukça parçalanmış bir yapıya sahiptir. Mora yarımadası ile Anadolu’nun güneyindeki Toros sıra dağları açısından bir bağ oluşturmaktadır2. Girit adası, önemli limanlara sahip olup, bu limanları ticari açıdan mühim bir avantaj oluşturmuştur. Kisamo, Suda, Hanya, Selino, Resmo, Kandiye, St Nikola, Granbosa bu limanlardan bazılarıdır3. Bu yönüyle Girit adasının denizlere hâkim bir konumda bulunduğu ve önemli bir ticari merkez olduğu söylenebilir. Bu durum, beraberinde pek çok ülkenin bu coğrafyaya olan ilgisini artırmıştır.
Ada’nın Müslümanlarla tanışması ilk defa Emeviler döneminde olmuştur. Doğu Roma İmparatorluğu hâkimiyetinde bulunan Kıbrıs ve Rodos adaları 664 yılında İslam orduları tarafından fethedilince, Girit üzerine akınlar yapılmıştır. Ancak bu akınların bir netice vermesi Harun Reşit zamanında adanın bir kısmının zapt edilmesine dek sürmüştür. Adanın tamamının fethi, Abbasi halifelerinden Me’mun devrinde gerçekleşmiştir. Ada Müslümanların hâkimiyetinde bir buçuk asır kaldıktan sonra tekrar Bizans’ın eline geçmiştir. IV. Haçlı Seferi’nde Bizans toprakları paylaşıldığında Girit, 1202 yılında Montferrat Markisi Boniface’ın payına düşmüştür. O da adayı Venediklilere satmıştır4. 1669 yılında ise Fazıl Ahmet Paşa tarafından bu ada Osmanlı topraklarına dâhil edilmiştir5. Bu tarihten itibaren Girit 200 yıldan biraz daha fazla Osmanlı hakimiyetinde kalacaktır.


1 Arif Müfid Tansel, Ege ve Yunan Tarihi, TTK Yayınları, Ankara, 2011, s. 7.
2 Cemal Tukin, “Girit” İslam Ansiklopedisi, C. 14, İstanbul, 1996. s. 85.
3 Ali Cevad, Memâlik-i Osmâniyye’nin Târih ve Coğrafya Lugâtı, C. III, İstanbul, 1314, s. 662.
4 Mehmet Ali Beyhan, “Girit’e Dair Önemli Bir Kaynak: Mahmut Celaleddin Paşa’nın Girit İhtilali Tarihi”, Sosyoloji Dergisi, S. 22, 2011, s. 134.
5 Hüseyin Hıfzı, Girit Vekayii, Dersaadet 1326, s. 1.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 16 misafir