MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Girit Konulu Dergiler
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 18:34

İsmet Paşa’nın Batı Trakya’da halkoyuna başvurulması isteği ve Karaağaç konusunda sergilenen kararlı tutum büyük bir tepki yaratmıştır77. Şimşir’e göre, özellikle Balkan ülkeleri Türklerin tekrar Meriç’in batısına geçecekleri korkusuna kapılmışlardır. Ne yapıp edip Türkleri Meriç’in batısına geçirmemek için Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında, 1912 yılında olduğu gibi, 1922 Kasım ayında da bir “Balkan Bloku” oluştuğu haberleri 23 Kasımdan başlayarak Avrupa gazetelerinin sütunlarını doldurmaya başlamıştır. Konferans öncesinde İngiltere’nin gayretleriyle zaten oluşturul-muş olan Müttefik müttehit cephesi’ne şimdi bir de Balkan Bloku eklenince, Türkiye, Lozan Konferansı’nın daha ilk üç gününde adeta bir Birleşik Avrupa Cephesi ile karşı karşıya kalmıştır78.

Batı Trakya’nın hukuki durumunun belirlenmesi için Türk heyetinin karşılaştığı bu zorluğun yanında, İsmet Paşa, anılarında başka bir engeli de şu sözlerle ifade etmiştir:

“Trakya hudutları meselesinde zayıf yerimiz, yalnız Balkan Har-binde Garbi Trakya’yı Bulgarlara terk etmiş olmamız değil, Cihan Har-bi esnasında Bulgarlarla bir muahede yapıp Edirne’nin Dimetoka’ya kadar olan hinterlandını Bulgarlara vermemiz teşkil ediyordu. Bunu bize koz olarak kullanıyorlardı. Venizelos, Garbi Trakya’yı biz sizden almadık, Bulgarlardan aldık diyordu. Münakaşalar çok sert oldu. Garbi Trakya üzerindeki iddiamızı ilk önce Balkan devletlerine tahlil ettirdiler. Yunanistan şikâyet etti. Evvelce de söylediğim gibi Yunanistan’ın şikâyetlerine kolay cevap veriyorduk. Ondan sonra müttefiklerin her biri, Fransızlar, İtalyanlar, Japonlar, hepsi bizim taleplerimize karşı çıktılar. Hülasa, Garbi Trakya meselesinde eski Türk hükümetleri yanlış bir politika tutturmuşlardı.”79.

Rıza Nur’un aktardığına göre; görüşmeler devam ederken Türklerin Meriç Nehri’nin batısına geçmelerine Sırplar da tahammül edemeyerek tepkilerini ortaya koymuşlardır. Tarihin tekerrür etme ihtimalinden yani Türklerin



türk ve Çağdaş Toplum Sempozyumu, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2002, s.247.

77 Batı Trakya sınırının belirlenmesi konusunda olduğu gibi azınlıklar konusunun görüşül-mesinde de Türk tarafının yaptığı savunma ve sunduğu karşı argümanlarla basının dik-katini çekmiştir. “Turkey in Defiant Mood at Lausanne Peace Meeting”, The Christian Science Monitor, December 23, 1922.

78 Şimşir, Lozan Günlüğü, s.174.

79 İnönü, Hatıralar, s.337.



Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 18:36

Sırbistan’ı işgal etmesinden korktuklarını Sırp delegesi ve Dışişleri Bakanı Ninçiç konferansta açıkça ifade etmiştir80. Lozan’daki Türk diplomatlarının bu sözleri, Batı Trakya konusunda savunulan Türk tezinin sağlam dayanaklardan yoksun olduğunu ortaya koymaktadır. Zira Türk heyeti güçlü kozlarla tezlerini savunduğu toplantılarda bile müttefiklerin direnciyle karşılaşırken, Batı Trakya, borçlar ve kapitülasyonlar gibi karmaşık ve birden çok devleti ilgilendiren bir konuda hak iddia edebilmesi son derece güç olmuştur81.

Lozan Konferansı’nda çeşitli konuların görüşüldüğü oturumlarda heyetler tezlerini ve karşı argümanlarını bilimsel rakamlar, raporlar ve verilerle desteklemişlerdir. Müzakerelerde heyetlerin elini olabildiğince güçlendiren bu yöntem zaman zaman İsmet Paşa tarafından da uygulanmıştır. Yunan tamirat meselesinin had bir safhaya girmesinden dolayı Lozan Konferansı’nın bugün inkıtaa uğraması muhtemeldir82 şifre telgrafıyla ordu kademeleri arasında heyecana yol açan gelişme Türk heyetinin müzakerelerde bilimsel verilere baş-vurmasını gerekli kılmıştır. Komisyona sunulmak üzere İsmet Paşa’nın isteği üzerine Birinci Ordu Kumandanlığına bağlı istihbarat şubesi tarafından, Yunan ordusunun Batı Trakya’yı tahliyesi esnasında sebep olduğu tahribatın sayısal verilerle tespit edildiği bir rapor hazırlanmıştır83. Lozan Konferansı’nda maliye komisyonuna sunulmak üzere hazırlanan raporda Edirne, Kırkkilise, Tekfurdağı ve Gelibolu gibi merkezlerde taşınır ve taşınmaz malların miktarını ve parasal değerini gösteren cetvel yer almıştır84. Bunun yanında, Yunanistan’ın Anadolu’yu işgali sırasında Trakya dışındaki şehir merkezleri ve şehirler dışında gasp edilen ev eşyaları, ticari ve zirai malzemeler ile taşınmaz malların değerinin hesaplanarak Lozan’daki Türk heyetine ulaştırılması istenmiştir85. Lozan’a gönderilen raporda ayrıca İzmir’de çıkan yangına da yer verilmiştir. Yunanlıların İzmir’i tahrip etmeye vakitlerinin olacağını umduk-larını, ancak Türk askerinin şehre girmesinden sonra panikle hareket ettikleri belirtilmiştir.86 Öte yandan Batı Anadolu’da Yunan ordusu tarafından tahrip edilmiş olan malların değeri, İzmir, Saruhan, Aydın, Karesi, Afyonkarahisar, Denizli, Kütahya ve Çine Kazası gibi merkezlerin belirtildiği tabloda göste-



80 Rıza Nur, Lozan Hatıraları, s.68.

81 “The Lausanne Conference: Turkish Obstinacy”, The Scotsman, June, 20, 1923.

82 ATASE, A.1/7895, D.52, F.8-2.

83 ATASE, İstiklal Harbi Kataloğu, İSH 20, Kutu (K) 1666, Gömlek (G) 57-5.

84 ATASE, A.4/5262, D.13, F.40-1.

85 ATASE, İSH 20, K.1666, G.57-2.

86 ATASE, İSH 20, K.1666, G. 57-4.



Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 18:39

rilmiştir87. Anadolu’daki tahribatın rakamlarla gösterildiği bu raporlar Lozan Konferansı’nda tazminatlar konusunun görüşülmesi esnasında Türk heyetine tezlerini savunmalarında kolaylık sağlamıştır.

Lozan’daki Türk heyetinin güç duruma düşmesine yol açan bir diğer fak-tör de TBMM’deki muhalif milletvekillerinin maksimalist tavır ve talepleriydi. Söz gelimi TBMM, Batı Trakya sınırı için İsmet Paşa’dan 1913 sınırlarını elde etmesi gibi ekstrem taleplerde bulunarak elde edilmesi güç projeksiyonlarla müzakereleri zorlaştırmakla kalmıyor aynı zamanda soruna taraf olan ülkelerin İsmet Paşa ve ekibine karşı oluşturdukları birleşik cepheyi de pekiştiriyordu88. Lozan görüşmelerinde yoğun pazarlıklar ve talepler karşısında tezlerini müdafaa etmenin derdinde olan İsmet Paşa ve ekibi aynı zamanda TBMM’deki bazı mebusların da hedefinde olmuştur. Aralık ayında dış basına yansıyan haberlere göre İsmet Paşa, Konferansta TBMM’nin çıkarlarını yeterince savunamadığı için kendisine verilen imza yetkisi alınmış ve heyette yer alan Hasan Bey (Saka), TBMM’yi bilgilendirmek üzere Ankara’ya çağrılmıştır89.

Ortaya Çıkan Kördüğüm ve Konferansın Kesintiye Uğraması

Ocak ayına gelindiğinde, taraflar arasında birçok konuda, uyuşmazlıklar olduğu gibi duruyordu. Türk heyetinin, bağımsızlık ve egemenlik temelinde sürdürdüğü inatçı tutum, müttefiklerin Ortadoğu’daki ekonomik ve siyasi çıkarlarıyla karşılaşınca, ortaya çözülmesi zor anlaşmazlıklar çıkmıştır. Türk ve müttefik delegeler arasında ortak bir anlaşma zemininin sağlanması için Amerikalı delegeler yoğun bir çaba sarf etmişlerdir. Fakat bütün bu arabuluculuk girişimleri, Türk heyetinin, kendi inisiyatifleri ve Ankara’dan aldıkları talimatların arasında bocalamaları nedeniyle sonuçsuz kalmıştır90.

Müttefikler, 31 Ocak 1923’te Türkiye’ye bir barış projesi vermiştir. 73 sayfa, 160 madde ve 9 ekten oluşan bu proje, görüşmelerin tıkandığı noktada yolu açacak bir barış projesi gibi sunulmuştur. Ama bu teklif, Türkiye’nin ege-



87 ATASE, A.4/5262, D.13, F.40-4.

88 “Kemalist Blunder”, The Times of India, November 25, 1922.

89 “Angora Censures Ismet”, New York Times, December 28, 1922. Hasan Bey’in TBMM’yi bilgilendirmesi bir nebze olumlu etki yapmıştır. En azından İsmet Paşa’nın müzakereleri zor koşullarda yürüttüğü gerçeği dikkate alınmıştır. Bkz. “Events at Lausanne”, South China Morning Post, January 1923.

90 Joseph C. Grew, Gazi ve İsmet Paşa, Çalkantılı Dönem, 1922-1923, (Çev.) Ö. Andaç-N. Uğurlu, Örgün Yayınevi, İstanbul, 2005, s.59.


Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:20

menliğine, bağımsızlığına ağır kısıtlamalar getiren maddeler içermekteydi91. Bunun üzerine, İsmet Paşa, kısa bir cevap vererek, kendilerine sunulan antlaşma projesinde yalnız üzerinde anlaşmaya varılmış maddelerin değil, hatta hiç öne sürülüp tartışılmamış olan yeni maddelerin de bulunduğunu bildirerek müttefiklerle görüşüp barış koşulları üzerinde anlaşmaya çalışmak için kendilerine sekiz günlük bir süre verilmesini istemiştir92. M. Bompart ve Garroni, komisyon toplantısından sonra Lord Curzon’un odasına giderek Türklerin istediği sekiz günlük ek sürenin verilmesi için ikna çabalarına girişmişler, an-cak, Curzon, 4 Şubat akşamına kadar süre verebileceğini, bunun dışında bir saat bile Lozan’da duramayacağını söylemiştir93.

Türk baş delegesi İsmet Paşa, Curzon’un barış taslağını hatıralarında şu sözlerle değerlendirmiştir:

“Muahede iki gün evvel bize verilmişti. Bu iki gün içinde projeyi tetkik ettiğimiz zaman gördük ki, bizim arzu ettiğimiz, bizim hedef tuttuğumuz bir Türkiye elde edilmiş olmuyordu. Kapitülasyonlar mevzuunda istediğimizi vermiyorlar. Mali meselelerde tekliflerimizin hiçbirini nazarı dikkate almamışlar. Önümüze birtakım meseleler çıkarıyorlar. Mali mesele olarak müttefiklerin diğer bütün muahedelerde yaptıkları, alıştıkları bir zarar ve ziyan hesabından bahsediyorlar. Muahede projesini imza etmemizi istiyorlar. Konferansın devamı süresince kabul ettirmek için mücadele ettiğimiz, açıkça dünyaya ilan ettiğimiz isteklerimiz emin olunmadan galip devletlerin arzularına göre hazırlanmış bir metni imza edemezdik. Bu bütün tekliflerimizden vazgeçme anlamına gelecekti.”94

Nicolson’un da belirttiği gibi, bu barış teklifi, Türkiye’nin savaş tazminatı ödemesini, kapitülasyonların devamını, Türkiye’deki azınlık haklarının korunması, Osmanlı borçlarının paylaşılmasında Duyunu Umumiye’nin yetkili kılınması ve Batı Trakya’da çeşitli sınırlamalara gidilmesini içermesi95 sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Lozan heyetinin kabul edemeyeceği bir projeydi. 3 Şubatta İsmet Paşa, Rauf Bey’e gönderdiği telgrafta, anlaşma olan noktaları imzalayıp bir barış yapmak, ötekilerini müzakereye devam etmek yolunda bir teklif hazırladıklarını bildirerek kararını açıklamıştır96.



91 Akyol, a.g.e., s.369.

92 Grew, Gazi ve İsmet Paşa, Çalkantılı Dönem, 1922-1923, s.61.

93 Nicolson, a.g.e., s.342.

94 İnönü, Hatıralar, s.362.

95 Nicolson, a.g.e., s.343.

96 Şimşir, Lozan Telgrafları I, 1922-1923, s. 493.


Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:22

Curzon’un, Lozan’dan ayrılacağını açıkladığı 4 Şubat, bütün delegasyonlar için heyecan dolu bir gün olmuştur. Genel kanı, İsmet Paşa’nın barış teklifini imzalayacağı yönünde olduğu97 için, müttefik ülke temsilcileri, derhal Curzon’un odasında bir görüşme yaparak, saat 17.30’da kalabalık bir danışman grubuyla birlikte aşağı inmiş olan İsmet Paşa’yı davet etmişlerdir98. Bundan sonrasını Amerikan delegasyonundan Grew, günlüğünde şöyle aktarmıştır:

Bentinck, beni arayarak, Türklerin kısa bir süre içinde muhtemelen antlaşmayı imzalayacaklarını haber verdi ve seremoniye tanıklık edebilmemiz amacıyla Curzon’un odasına gitmek üzere delegelerimizi hazır bulundurmamızı tavsiye etti. Child ve Bristol’ü çağırdım ve hep beraber otelin eski bölümündeki salonda, Curzon’un katına çıkan merdivenlerin dibinde yerimizi aldık. Birdenbire saat 08.00’de üst kattaki kapının açılma sesi geldi. Herkes ayağa kalkarak merdivenlere doğru yöneldi. Bir anda İsmet göründü, merdivenlerden aşağıya iniyor delegasyonu da kendisini izliyordu. Silindir şapkasını çıkardı, sağa ve sola doğru hafifçe eğilerek lobideki kalabalığı selamladı ve olabildiğince gülümseyerek oteli terk etti. Tabiatıyla böyle bir hadiseyi unutmam asla mümkün olmayacaktı. Konferans başarısızlığa uğramıştı. İmzalama olmayacaktı.

…Bir anda Curzon ortaya çıktı, öfkeli bir boğa gibi odaya daldı, bize bir bakış fırlattıktan sonra yumruklarını havada sallayarak aşağı yukarı dolaşmaya koyuldu. Kan ter içinde kalmış durumda bakışları hepimizin üzerinde geziniyordu. Bağırmaya başladı: Tam burada dört ölümcül saat boyunca oturup durduk ve İsmet söylediğimiz her şeye hep aynı sıradan hoyratlıklarla cevap verdi: bağımsızlık ve hükümranlık. Elimizden gelen her şeyi yaptık. Bompart dahi masaya yumruğunu indirerek İsmet’e, yaptığının savaş tahrikçiliğinden öteye gitmediğini söyledi99.

Grew ’un aktardığı olaydan anlaşılıyor ki, İsmet Paşa konferans görüşme-leri boyunca tam bağımsızlık ve milli egemenlik konusunda takındığı kararlı



97 The Scotsman, February 3, 1923.

98 Rıza Nur- Grew, Lozan Barış Konferansının Perde Arkası 1922-1923, s.352.

99 Grew, Lozan Günlüğü, s.94. İsmet İnönü, Bompart ve Montagna ile Amerikan delegesi Child arasında yapılan son dakika pazarlıklarıyla, müttefikler ekonomik maddelerde fedakârlık yapacaklar, buna karşılık Türkler de, yalnızca İzmir ve İstanbul’da değil, Samsun ve Adana’da da mahkemelere yabancı adli müşavir bulundurulmasını kabul edeceklerdi. Child’ın yoğun bir çabayla ulaştığı bu sonuç, hareket saatinin gecikmesi umulan Curzon’un bulunduğu trene ulaştırılamayarak konferansın kesilmesini önleyememiştir. Rıza Nur- Grew, Lozan Barış Konferansının Perde Arkası 1922-1923, s.69.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:24

tutumundan karşısındaki müttefik cepheye rağmen vazgeçmemiştir100. İngilizlerin doğu ülkelerinde görmeye pek alışkın olmadıkları bu ilkeli ve kararlı tutum haliyle şaşkınlıkla karşılanmıştır101. Ancak bu tavrın sürdürülebilmesi hiç kolay olmamıştır. Zira Lord Curzon’un uzlaşmaz ve müstehzi yaklaşımı karşısında Türk heyeti birçok defa zor durumda kalmıştır. İsmet Paşa’nın Heyet-i Vekile Riyasetine gönderdiği bir telgrafta, kapitülasyonlar konusu görüşüldü-ğü esnada Lord Curzon’un yaklaşımını betimlerken kullandığı102: Bu hususta dünya bizimle beraberdir. Mutlaka bir teminat vereceksiniz diyor. Bu adam, bütün meselelerde nokta-i nazarında müsirdir (ısrarcı) sözleri Curzon’un katı siyaseti ile ilgili bir fikir vermeye yeterlidir. Lord Curzon’un Türk heyetine sunduğu barış planının kabul edilemez içerikte oluşu Türk askeri yetkililerin de tepkisini çekmiştir. Gelişmelerle ilgili bilgi edinen Erkan-ı Harbiye-i umumiye Reisi Fevzi Paşa, İcra Vekilleri Heyetine gönderdiği telgrafta düşüncele-rini şu sözlerle aktarmıştır103:

“Lord Curzon’un muahedesini şekl-i diğerde muaddel bir surette bize kabul ettirmek istediği anlaşılıyor. Ekalliyetler ve kapitülasyon bahsinde hiçbir fedakârlıkta bulunamayız ve tedabir-i askeriyemize devam ederiz. Ben birkaç güne kadar Çanakkale mıntıkasını teftiş ve İngiliz mevakimini tedkik edeceğim ve üç sınıfı yeniden taht-ı silaha celp etmek üzere olduğumuza dair neşriyat ve propagandaya devam olunmalıdır. Lozan’da salihdar görünmekle beraber döktüğümüz kanları birtakım hayallere feda etmeyeceğiz.”

Görüşmelerin tıkandığı bu tarihlerde, İzmir’de bulunan Mustafa Kemal Paşa, basına sert demeçler vermiştir104. İzmir gazetelerine verdiği bir röportajda Mustafa Kemal, şu ifadeleri kullanmıştır:

“Türkiye menfaatlerinin aleyhinde harekette Fransa ve İtalya delege heyetleri, İngiliz delege heyetleriyle adeta müsabaka ediyor gibi-



100 “The Last Phase at Lausanne: Allies Tenacious Struggle Aganist Turkish Obstinacy”, The Manchester Guardian, February 6, 1923.

101 Onur Öymen, Silahsız Savaş, Bir Mücadele Sanatı Olarak Diplomasi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2003, s.369.

102 ATASE, A.4-4478, D.40, F.11-18.

103 ATASE, A.4-4478, D.40, F.1-18.

104 Lozan’da müzakerelerin kesildiği bilgisi Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa tarafından Mustafa Kemal’e bir telgrafla bildirilmiştir: Lozan müzakeratının son dakikada münkatı’ olduğu hakkında ajans havas tarafından bir tebliğ neşredildiği İstanbul kuman-danlığına bildirilmektedir ATASE, A.1/4282, D.11, F.2-7.


Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:27

dir. Türkiye, tam bağımsızlığını temin edecek bir barış ister. Bu, emin görülmedikçe, medeniyet cihanının insani hissine ve memleket ve milletimizin kuvvet ve kudretine dayanarak insanca yaşayabilmek için muhtaç olduğumuz hayat ve bağımsızlık vasıtalarını temin edinceye kadar, başladığımız işte devam olunacaktır.”


121


Bir gazetecinin, “harp muhtemel mi?” sorusuna Mustafa Kemal, çok açık bir cevap vermiştir: “Diplomasinin aciz kaldığı yerde tabiatıyla askeri faaliyet başlar.”105 Gerçekten de Lozan’daki müzakerelerin kesilmesi ihtimali belirince Başkumandan Mustafa Kemal imzasıyla Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyasetine gönderilen telgrafa bakıldığında askeri önlemlerin ciddi olarak düşünüldüğü anlaşılmaktadır: “Konferansın inkıtaı ihtimali karib göründüğü-ne nazaran orduların süratle faaliyete geçmeleri ve ilk hedefleri Trakya’da… harekat hakkındaki ma’lumat-ı devletlerine ve şimdiden alınması lazım gelen tedabirin ordulara emr… ve işarını rica ederim.”106 Mustafa Kemal Paşa’nın bu emri üzerine harekete geçen Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti, Garp ve Şark orduları ile İstanbul Kumandanlığına gönderdiği emirde teyakkuza geçilmesini istemiştir.

“İsmet Paşa Hazretlerinden alınan 1339-Temmuz-39 tarihli malumata nazaran müttefiklerin Lozan Konferansı’nda imtiyazlar mese-lesinde gayr-ı kabil-i kabul teklifler dermeyan etmekte ve İstanbul’un tahliyesinde müşkülat gösterilmekte olduğu bildirilmektedir. Ve konferansın işbu ciddi vaziyet karşısında inkıtaı da muhtemel olduğu ilave olunmaktadır. İcra Vekilleri Heyeti riyasetinden mürud emr ve işar da konferansın inkıtaı ihtimaline celb nazar-ı dikkat edilmektedir. Her ihtimale nazaran kıtaatın hazır ve muntazam bulunması lüzumunun hemen emr ve teminini rica ederim.”107

Lozan Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanması durumunda savaş vaziyetinin devam edeceği endişesiyle Erkan-ı Harbiye Riyaseti yeni bir harekât planı hazırlamıştır. Bu harekât planına göre daha çok Batı Trakya ve İstanbul üzerine odaklanıldığı anlaşılmaktadır; Konferansın inkıtaı halinde ordunun ilk hedef derhal boğazları tutarak Anadolu cihetindeki İngiliz kuvvetlerini denize atmak ve Boğazlardan düşman sefaininin mürur ve uburunu men etmektir. Trakya’daki kuvvetlerimiz de İstanbul üzerine yürüyerek 1. Ordu ile birlik-



105 Atatürk’ün Bütün Eserleri, C 15, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2005, s.41-42

106 ATASE, A.4-4478, D.40, F.1-1.

107 ATASE, A.1/4282, D.13, F.52.



Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:30

te İstanbul’daki İngiliz kuvvetlerini imha ve esir edeceklerdir108 şeklindeki emirden de anlaşıldığı gibi İstanbul’daki İngiliz birliklerinin bertaraf edilmesi harekâtın omurgasını oluşturmaktadır. Buna ek olarak İstanbul Kumandanlığının Birinci Ordu emrine verilmesini içeren düzenleme ile Batı Trakya’daki kuvvetlerin de İstanbul üzerine yürütülmesi neticesinde askeri birliklerin bütünleşmesi sağlanmaya çalışılmıştır109.

Mustafa Kemal, Eskişehir’de Lozan Konferansı ilgili yaptığı açıklama-da da son derece kendinden emin ve tavizsiz tutumunu sürdürmüştür. İtilaf devletlerinin, bir neticeye varmak istiyorlarsa mutlaka eski zihniyetlerini terk etmeleri gerektiğini vurgulayan Mustafa Kemal, “Barışın sağlanmasının hem cihanın menfaati hem de bizim menfaatimiz icabıdır.”110 açıklamasında bulunmuştur.

İsmet Paşa, 6-7 Şubat sabahı Lozan’dan tren ile ayrılarak, Bükreş-Köstence yolu ve Gülcemal Vapuru ile ancak 16 Şubat gece yarısı İstanbul’a gelmiştir. Bükreş’te basına verdiği demeçte, Lozan’da Türklerin prestijine hasım maddelerle dolu bir barış taslağının sunulduğunu belirterek111 zorlu bir yolculuğun ardından vatan toprağına ayak basan İsmet Paşa, konferans ile ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

“Lozan’a herkes, istediğini cebine koyup gelmişti. Çok mücadele ettik. Konferans kesintiye uğramadı prensibini herkes kabul etti. Fakat bu esas benden çıkmadı. Galiba geçen Pazar günü idi, İngiliz delegele-ri Lozan’dan hareket ettiler. Ertesi günü Mösyo Bompart ile görüştüm. Sordum: “Ne olacak?’’ kesintinin resmen bildirilmesini istedim. Mesu-



108 ATASE, A.4-4478, D.40, F.1-5.

109 ATASE, A.4-4478, D.40, F.1. Bu harekât planına göre Birinci Orduya verilen görev şöyle tanımlanmaktadır: Konferansın inkıtaı halinde birinci orduya tertip edecek vazife İstanbul Boğazı’na kadar olan mıntıkayı işgal ve boğazın Anadolu sahiline hâkim olarak ve düşman sefaininin mürur ve uburunu mani eylemek olacaktır. Ordunun boğazdan İstanbul cihetine müruru mevzu-u bahis değildir. İstanbul mıntıkası kumandanlığı Refet Paşa Hazretlerine rabt edilmiştir. Müşarünileyhe Trakya’daki kuvvetlerin tamim gelmesiyle İstanbul üzerine yürüyecektir. İngilizlerin donanmalarına istinaden Kayışdağı ve Çamlıca tarikini müdafaa etmeleri muhtemeldir. Fakat kuva-yı-ı asliyeleri Çanakkale mıntıkasında olduğundan ordunun ileriye hareket için dört piyade ve bir süvari fırkasının tahsisi-i mak-sada kâfidir. İaşe müşkülatına meydan vermemek için ve dördüncü kolordunun bidayetin-de İzmit mıntıkasında bırakılması muvaffak olur. ATASE, A.4-4478, D.40, F.1-15.

110 Arı İnan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 Eskişehir-İzmit Konuşmaları, TTK Yayınları, Ankara, 1996, s.26.

111 “Ismet on the Lausanne Failure”, The Observer, February 11, 1923.



Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:33

liyetin ağırlığından bahsederek vaziyete göre Mudanya Mütarekesinin bitmesi lazım geldiğini söyledim. Mösyo Bompard; hayır, konferans kesintiye uğramamıştır dedi.”112


123


Bu arada, Çanakkale, İzmit, İzmir ve diğer bunalımlı bölgelerde önü alınamayan olaylar çıkmasından kaygılanan İstanbul’daki İngiliz Yüksek Ko-miseri vekili Nevile Henderson, İsmet Paşa’ya, konferansın ertelendiğini ifade ederek, hükümetine danışarak teklif edilen barış şartlarının imzalanması durumunda İngiltere’den yardım beklenebileceğine vurgu yapmıştır113. Barışın bir an önce sağlanması konusunda istekli görünen İngiltere’deki Foreign Office’ten İstanbul’da bulunan Yüksek Komiser Henderson’a gönderilen 12 Şubat tarihli telgrafta; “İstanbul’dan geçerken, İsmet Paşa ile görüşüp dost-luk mesajımızı kendisine sununuz. Barış antlaşmasının imzalanması için belki Mustafa Kemal’i ikna edebilir”114 ifadeleri yer almıştır.

İzmir’deki İktisat Kongresi’nden dönmekte olan Mustafa Kemal Paşa ile 18 Şubat’ta Eskişehir’de buluşan İsmet Paşa buradan trenle ayrılarak Ankara’ya varmıştır.115 27 Şubat ve 6 Mart arasında TBMM’de başlayan gizli oturumlarda görüşülen Lozan Konferansı çok çetin tartışmalara sebep olmuştur. Mecliste özellikle ikinci gruptan milletvekilleri, Türk heyetinin Lozan’da çok pasif kaldığını, Misak-ı Milli’nin ve kendilerine verilmiş olan Lozan talimatnamesinin dışına çıktıklarını iddia etmişlerdir. İsmet paşa, barış görüşmelerinin nasıl geçtiğini ve karşılaştıkları zorlukları Meclis çatısı altında şu sözlerle aktarmıştır: “Türk heyeti Batı Trakya’da plebisit isteyince, karşısın-da birleşik bir direniş cephesi buldu. Halkoyuna başvurmak, Batı Trakya’nın Türkiye’ye kalması olacaktır dendi. Sırplar, Türk ordusu daha İstanbul’a yaklaşırken ta Bosna Hersek’e kadar yer yerinden oynadı, dediler ve hep birlikte karşımıza dikildiler. Musul, büyük bir sorun olarak askıda kaldı.”116 Daha sonra İsmet Paşa, Lozan’da ödünler verildiği suçlamalarına karşı: “Taahhüt ettiğimiz bir şey yoktur. Hiç kimse bize şunu verdiniz, bunu verdiniz diye isnat edemez. Ne karar verirseniz onu tatbik ederiz. Mesele bundan ibarettir”117 açıklamalarıyla kendini savunmuştur. Rıza Nur ise, konferansta uğraştıkları



112 Karacan, Lozan, s.264.

113 Sonyel, “Lozan’da Türk Diplomasisi”, s.89.

114 Şimşir, Lozan Günlüğü, s.422.

115 Karacan, Lozan ve İsmet Paşa, s.223.

116 TBMM Gizli Celse Zabıtları, C 3, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1985. s.1290-1298.

117 TBMM Gizli Celse Zabıtları, C 3, s.1290-1298.



Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUHAREBEDEN DİPLOMASİYE: LOZAN KONFERANSI’NDA TÜRK DELEGASYON HEYETİNİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR RESUL BABAOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Kas 2019, 21:35

sorunlar hakkında bilgi verdikten sonra, Lozan’da Müttefiklerin aralarında oluşturdukları ittifak karşısında zor durumlara düştüklerini aktarmıştır118.

TBMM’deki hararetli tartışmalar 6 Mart gününe kadar sürmüştür. Zaman zaman eleştiriler karşısında zor anlar yaşayan Başbakan Rauf Bey ve Mustafa Kemal, nihayet 7 Mart günü, Meclisin hükümete ve Lozan heyetine yetki verilmesini kabul etmesini sağlamışlardır. 7 Mart 1923’te toplanan Bakanlar Kurulu, Bağlaşık devletlere gönderilecek bir nota kaleme alarak Türk karşı önerilerini kapsayan tasarıyla ilgili son hazırlıkları tamamlamıştır. Türk tasarısı, 9 Mart 1923’te Dr. Adnan Adıvar tarafından İstanbul’daki Bağlaşık Yüksek Komiseri ’ne verilmiştir. Bu tasarıya göre aynı zamanda, konferansın iki haftaya kadar ya bir Avrupa şehrinde ya da İstanbul’da oturumlarına yeniden başlaması öneriliyordu119. 3 Nisan’da Londra’ya ulaşan tasarı ile birlikte İngilizler de hazırlıklarını tamamlama aşamasına getirmişlerdir. Konferansın ikinci evresinde Lord Curzon’un yerini alan Horace Rumbold Foreign Office ve mali departmandan uzmanlarla birlikte Nisan ayının ortasında İsviçre’ye hareket edecektir120.

TBMM’de güvenoyu alan Türk delegasyonu 18 Nisan’da trenle yola çıkarak 21 Nisan akşamı saat dokuzda Lozan Garına varmıştır121. Lozan Konferansı’nın ikinci devresine girilirken heyette yer alan kadroda büyük değişikliklere gidilmemiş, ayrıca diplomasi tecrübesi artmış olan Türk delegasyonuna karşı kamuoyu ve siyasi çevreler nezdinde bir teveccüh ve güven oluştuğu görülmüştür. TBMM’nin kendisine verdiği imza yetkisi ile daha rahat hareket edebilen İsmet Paşa Temmuz ayındaki görüşmelerle antlaşmanın son şeklini almasında rol oynamıştır122.




118 TBMM Gizli Celse Zabıtları, C 4, Türkiye İş bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1985, s. 4-28.

119 Salahi Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika II, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1991, s.336. Bağlaşıkların 31 Mart 1923’te İsmet Paşa’nın notasına olumlu cevap vermeleri üzerine gerginlik bir dereceye kadar giderilebilmiştir. Verilen cevapta, daha önce yarıda kalan konferansın 23 Nisan’da gene Lozan’da başlayacağı bilgisi yer alıyordu. A.g.e., s.339.

120 “Allies and the Turks: The Lausanne Conference”, The Scotsman, April 4, 11923.

121 Karacan, Lozan, s.279. İsmet paşa, Lozan’a ikinci gelişinde bambaşka bir durumdaydı. Öncelikle, Türk ordusu çok iyi denilebilecek bir halde ve her an savaşa girmeye istekliydi. Öte yandan büyük devletlerden hiçbirisi savaş istemiyor, İsmet Paşa da bunu biliyordu. Grew, Gazi ve İsmet Paşa, Çalkantılı Dönem, 1922-1923, s.75.

122 “Ismet Authorised to Sign”, The Scotsman, July 10, 1923.



Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Bahar 2019, Sayı 99, 95-140
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 16 misafir