ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-1945) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Girit ile ilgili Tezler
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:13


İskan Kanununun çifte standart taşıdığının ve planlanan iskan politikalarının başarıya ulaşmasını zorlaştıran ilk işaret kanunun 7. maddesidir.Maddeye göre; Doğu bölgelerine iskanı planlanan “muhacirlere” yerleşim bölgelerini belirlemede getirilen zorunluluk derecesi ile Batı bölgelerine iskanı planlanan Türk kültüründen uzak halkın yerleşiminde getirilen zorunluluk derecesi farklı değerlerde olmuştur.

İskan Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca ise, şeyhlik, beylik gibi uygulamaların kaldırılması ve bu kişilere ait olan arazilerin topraksız köylülere dağıtılması öngörülmüş, bu ise yasanın devrim niteliği taşıdığına ilişkin yorumların yapılmasına neden olmuştur.Ancak unvanların kaldırılması ve Türk kültürüne bağlı olmayan aşiret fertlerinin 2 numaralı mıntıkalara yerleşmesi çözüm olmamış, bölgeden ayrılan aşiret liderlerin yerini yeni ağalar, şeyhler ve beyler doldurmuş, topraksız köylüye dağıtılması planlanan araziler usulsüzlükler ile belli kişilerin elinde toplanmış ve siyasi iktidarların,






Madde 7. Türk ırkından olup Hükümetten iskan yardımı istememeyi yazı ile bildiren

muhacirler ve mülteciler Türkiye içinde istedikleri yerde yerleşmeğe serbest bırakılırlar. Hükümetten iskan yardımı isteyenler Hükümetin göstereceği yerlere gitmeğe mecburdurlar.
Türk ırkından olmayanlar, Hükümetten yardım istemeseler bile, Hükümetin göstereceği yerde yurt tutmağa ve Hükümetin izni olmadıkça buralarda kalmağa mecburdurlar. İzinsiz başka yere gidenler ilk defasında yerlerine çevrilirler. Tekerrürü halinde İcra Vekilleri Heyeti kararı ile, vatandaşlıktan düşürülürler.

∗∗Madde 10: Kanun aşirete hükmi şahsiyet tanımaz. Bu hususta herhangi bir hüküm, vesika
ve ilana müstenit de olma tanınmış haklar kaldırılmıştır. Aşiret reisliği, beyliği, ağalığı ve şeyhliği ve bunların herhangi bir vesikaya veya görgü ve göreneğe müstenit her türlü teşkilat ve taazzuvları kaldırılmıştır.
Bu kanunun neşrinden önce herhangi bir hüküm veya vesika ile veya örf ve adetle aşiretlerin şahsiyetlerine veya onlara izafetle reis, bey, ağa ve şeyhlerine ait olarak tanınmış, kayıtlı, kayıtsız, bütün gayrimenkullar devlete geçer. Bu kanun hükümlerine ve devletçe tutulan usullere göre bu gayrimenkullar muhacirlere, mültecilere, göçebeler, naklolunanlara, topraksız veya az topraklı yerli çiftçilere dağıtılıp tapuya bağlanır. Bu gayrimenkulların aidiyeti tapu sicillerindeki kayıtlara göre tespit olunur. Tapu sicillerinde aidiyete dair bir kayıt yoksa veyahut kayıtlar yalnız şahıslar namına olup da halk arasında bunların aşirete ait olduğu şayi bunuyor ve aşiret fertleri de bu gayrimenkullardan başkasına sahip bulunmuyorlarsa aidiyet, tahkikat üzerine, o yerin idare heyeti kararı ile hallolur; idare heyetlerinin valilerce tasdik edilen bu kararı kat’idir.
Türk tebaasında olup da Türk kültürüne bağlı bulunmayan aşiretler fertlerinin dağınık olarak 2 numaralı mıntıkalara, Türk tabiiyetli ve Türk kültürlü göçebe aşiretler fertlerini sıhhat ve yaşama şartları elverişli yerlere nakledip yerleştirmeğe; Türk tebaası olmayan ve Türk kültürüne bağlı bulunmayan göçebe aşiretle fertlerini icaba göre Türkiye dışarısına çıkarmağa Dahiliye Vekili salahiyetlidir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:15

eskisinden farklı olmayan bu uygulamalara verdiği destek ile İskan Kanunu devrim niteliği taşımayamamıştır.

Kanunun 11. maddesi∗, Türk kültüründen olmayan vatandaşların örgütlü hale gelerek her an bir ayaklanma başlatılmasından duyulan endişeye işaret etmiştir. Gayrimüslimlere yönelik olarak getirilen bu hükmün yorumu; kanunun yürürlüğe girmesinin hemen ardından kaleme alınan “İskan ve Muhaceret” isimli kitapta, bazı iş kollarında egemen oldukları iddia edilen azınlıkların bu hakimiyetine son verme gayreti olarak yer almıştır.94


Hangi mıntıkalara kimlerin yerleştirileceği 12. ve 13. maddelerde sıralanmıştır.∗Buna göre; Türk kültürüne mensup olmayanlar ülkenin Batı



Madde 11: Ana dili Türkçe olmayanlardan toplu olmak üzere yeniden köy ve mahalle, işçi
ve sanatçı kümesi kurulması veya bu gibi kimselerin köyü, bir mahalleyi, bir işi veya bir sanatı kendi soydaşlarına inhisar ettirmeleri yasaktır.
Kasabalarda ve şehirlerde yerleşen ecnebilerin tutarı belediye sınırı içindeki bütün
nüfus tutarının yüzde onunu geçemez ve ayrı mahalle kuramazlar.

94 H.Nuri, İskan ve Muhaceret, İstanbul,Tecelli Matbaası, 1934, ss.19-20.
∗∗
Madde 12:1 numaralı mıntıkalara:
Yeniden hiçbir aşiretin veya göçebenin sokulmasına, Türk kültürüne bağlı olmayan hiçbir ferdin yeniden yerleşmesine ve bu mıntıkaların eski yerlilerinden olsa bile Türk kültürüne bağlı olmayan hiçbir kimsenin avdet etmesine izin verilemez.
Bu mıntıkalarda soyca Türk olup dilini unutmuş veya ihmal etmiş bulunan köyler ve aşiretler efradı, ahalisi Türk kültürüne bağlı köyler ile nahiye, kaza ve vilayet merkezleri civarına yerleştirirler.
Bu mıntıkalarda, 1914’den önce, yerleşip ana dili Türkçe olan ve umumi veya milli savaşta mıntıka dışarısındaki vilayetlere gelmiş ve bu kanunun mer’iyetine kadar hiçbir iskan yardımı görmemiş bulunanların eski yurtlarına gelmeleri ve yerleşmeleri temin olunur.
Dışarıdan gelecek Türk kültürlü muhacirler, iklim ve yaşayış şartlarına uygunluğu
göz önünde tutularak, mıntıkalara alınıp yerleştirirler.
3 numaralı mıntıkalar halkından veya 1 numaralı mıntıkalar dışında yerleşmiş olanlardan Türk kültürlü vatandaşlar, aileleri ile birlikte, iklim ve yaşayış şartlarına uygun olmak üzere, 1 numaralı mıntıkalara alınıp iskan edilirler.
1 numaralı mıntıkalar haricindeki vilayetler ahalisinden bu mıntıkalara, aileleri ile birlikte gelip yerleşmek isteyen Türk ırk ve kültürlü asker ve mülkiye mütekaitleri, yine bu vilayetler halkından ve Türk ırkından olduğu halde bu mıntıkalarda askerlik etmiş olup terhislerinde ailelerini getirerek ve bekar olanlar da evlenerek, yerleşmek isteyenler, 17’inci maddeye göre, iskan edilirler.



Madde 13. 2 numaralı mıntıkada:

Aşağıda yazılanlar Dahiliye Vekilliğinin münasip göreceği yerlerde iskan edilirler:

A: Dışarıdan gelen muhacirler ve mülteciler;

B: Bu mıntıkadaki aşiretler;

C: 1 ve3 numaralı mıntıkalardan naklolunanlar;
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:16

bölgeleri olan 2 numaralı mıntıkalara, Türk kültürüne mensup çoğunluğu muhacir kitle ise ülkenin Doğu bölgelerine yerleştirilecektir. Amaç; planlı bir iskan sağlamak ya da göçebelerin yerleşik hale getirilmesini sağlamaktan ziyade ulus inşasını Türk kültürü üzerine inşa etmektir.


1 numaralı mıntıkalara iskanın zorunluluk açısından daha yumuşak kurallar ihtiva etmesi, hükümeti iskana teşvik için kurallar koymaya zorlamış ve buralarda iskan edecek Türk kültürüne mensup şahıslara iskan kanununun 20’nci maddesi uyarınca∗ daha fazla toprak verilerek Doğu
Anadolu cazip hale getirilmeye çalışılmıştır.


İskan Kanunun çifte standarda sahip olduğunun ikinci işareti 29.

maddedir.∗∗ Madde uyarınca 1 numaralı mıntıkalarda iskan edilenlerin

bulundukları bölgede oturma zorunluluğu 10 yıl olarak tespit edilmişken, aynı kuralın uygulanması 2 numaralı mıntıkalarda İcra Vekilleri Heyeti’nin iznine






Ç: 1 ve 3 numaralı mıntıkalar halkından olup bu mıntıkalarda askerliğini bitirmiş

olanlardan evlenerek kalmak isteyenler;

D: 1 numaralı mıntıkalardan Türk ırkından olmayanlardan bu mıntıkaya gelip yerleşmek

isteyenler.
Aşağıda yazılanlar, İcra Vekilleri Heyeti kararı ile, nakil ve iskan edilebilirler:

A: Topraksız veya az topraklı çiftçiler;

B: Heyelan ve seylap gibi afete uğrayan kimseler;

C: Verimsiz veya azmaklık ve bataklık veya tehlikeli veya askerlikçe yasak topraklardaki

insanlar;

Ç:

Harsi, siyasi, idari, içtimai, askeri, iktisadi sebeplerle nakline lüzum görülenler.
Türk ırkından olmayanların serpiştirme suretiyle köylere ve ayrı mahalle veya küme

teşkil edemeyecek şekilde kasaba ve şehirlere iskanları mecburidir.



∗Madde 20: 1 numaralı mıntıkalara iskan edilenlere, değeri peşin verilmek üzere iskan

derecesinin iki katı, 1914 veya daha önceki yılların tapu ve yoksa vergi kıymetleri üzeriden,
toprak verilir.
Vergi veya tapu kıymeti olmayanları, emsaline bakılarak, o yerin idare heyetinin
takdir edeceği kıymet üzerinden vermek caizdir.
∗∗
Madde 29: Hükümetçe iskan edilen muhacirler, mülteciler, göçebeler ve 1 numaralı mıntıkada hükümetçe yerleştirilen kimseler yerleştirildikleri yerde en az 10 yıl oturmağı mecburdurlar. Bunlar Dahiliye vekilliğinin izni olmadıkça başka yerlerde yurt tutamazlar. Başka yerlere izinsiz gidip yurt tutanlar ve tutmak isteyenler yerleştirildikleri yere döndürülürler.
1 ve 3 numaralı mıntıkalardan 2 numaralı mıntıkaya naklolunan ve 2 numaralı mıntıkada 9, 10 ve11 ‘inci maddelere göre bir yeden başka yere nakledilenler on yıl sonra dahi, İcra Vekilleri Heyeti kararı olmadıkça, başka yerlere gidip yurt tutamazlar.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:16

tabii tutulmuştur. Türk kültüründen olmayan unsurların iskan edildikleri bölgeden Türk kültürüne sahip olmadan dönmelerine izin verilmemiştir.


İskan kanunu kapsamında İçişleri Bakanlığına verilen diğer yetkiler: Toprağı az, bataklık, ormanlık, dağlık ve taşlık olan geçim vasıtalarından mahrum bulunan köyler halkını, meskun veya göçebe bulunan mıntıkalar halkını ve evleri dağınık köyler halkını, yaşayış ve sıhhat itibariyle elverişli yerlere nakil ve dağınık köyler halkını da daha uygun merkezlere toplamaktır.


Ayrıca Bakanlık, Türk kültürüne bağlı olmayan çingeneler ve göçebeleri, toplu olmamak üzere kasabalara serpiştirme suretiyle Türk kültürlü köylere dağıtıp yerleştirecektir. Bunlar içerisinde casusluğu tespit edilen kişiler ise sınır dışı edilecektir.95


İskana yasaklanan 3 numaralı mıntıkalar ise öyle dağlık ve kayalık alanları içine almıştır ki fiziksel yapıları dolayısıyla, bu alanlarda sadece buralarda doğanlar oturabilmiştir. Türk kültürüne mensup kitlenin, bu bölgelere yerleştirilmesi durumunda, kısa bir süre içinde buralarda ölecekleri kesindir, o halde bu kişilerin 3 numaralı mıntıkalara nakledilmesi mümkün değildir, ama yine de bu bölgelerin boşaltılması gerekmektedir, çünkü askeri operasyonlar sırasında, Türk birlikleri bu bölgelerde büyük kayıplara maruz kalmışlardır. 96


Celadet Ali Bedirhan’a göre; İskan Kanunu kapsamında ülkenin Batı vilayetlerinde iskan edilmiş bir kişinin, kat etmesi gereken mesafe yaklaşık 1750 km.dir ve 1750 km.yi kat etmek için her kişiye dönemin koşullarına göre, 600 frank harcamak gerekmiştir. 97







95 Nuri, a.g.e., ss.9-10.
96 Bedirhan, a.g.e., ss.26-27.
97 Bedirhan, a.g.e., ss. 30-31.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:17


Türk kültürüne mensup göçmenlerin, ülkenin Doğu’suna yerleşmek istemelerini düşünmek güçtür. Girit göçmenleriyle 1902’de benzeri bir deneme yapılmış, ancak iklimin sert olması ve yabancılara karşı misafirperver tavırla yaklaşılmaması nedeniyle başarıya ulaşılamamıştır. Nitekim, 1934 yılında çıkarılan İskan Kanunu sonrasında Türkiye’ye dışarıdan gelen göçmenler de bu kanun kapsamında iskana tabi tutulmuştur. Türk soyundan ve Türk kültürüne sahip olan bu göçmenlerden iskan yardımı istemeyenler istedikleri yere yerleştirilebilecekken, iskan yardımı isteyenler devletin gösterdiği yerlere yerleştirilmiştir. Türkiye’ye dışarıdan gelen ve İskan Kanunu’na tabii tutulan kişilerden çoğunluğu iskan yardımından yararlanmayı istememiştir. 1923-1933 yılları arasında 157.736 aileye, aile başına ortalama 39,6 dekar olmak üzere toplam 6.258.928 dekar toprak dağıtılmış, 1934-1949 yılları arasında ise,62.849 aileye, aile başına 46,6 dekar olmak üzere toplam 2.866.685 dekar toprak verilmiştir.98 İskan
politikası doğrultusunda Diyarbakır’da yeni kurulan 17 köye, 8 bin Balkan göçmeni yerleştirilmiş, ancak 1943 yılına gelindiğinde bunlardan sadece 3560’i yerleştirildikleri bölgede kalmıştır.99


İskan Kanunu’nun uygulanmasına göre; Tunceli, Erzincan, Bitlis, Siirt, Van, Bingöl, Diyarbakır, Ağrı, Muş, Erzurum, Elazığ, Kars, Malatya, Mardin, Çoruh illerinden 5.074 hanede 25.831 nüfus Batı Anadolu’ya nakledilmiştir. 1947 yılında çıkarılan 5098 sayılı yasa ile zorunlu iskana tabi tutulan kişilerin nakledildikleri yerde oturma zorunluluğu kaldırılmış, 4.128 hanede 22.516 kişi Doğu Anadolu’daki eski yererline dönmüştür. 1948 yılında çıkarılan 5227 sayılı yasa ile muhtaç durumda olanlara eski yerlerine dönmeleri halinde Batıda verilen iskan hakları tanınınca 917 hanede 4607 nüfus Doğu Anadolu’ya dönmüştür. 5826 sayılı yasa ile de Tunceli, Van, Siirt, Bitlis, Ağrı ve Kars’ta yasak bölge ilan edilen yerler yerleşime açılmış ve tapuya bağlı olarak devlete geçmiş olan taşınmazlar eski sahiplerine geri verilmiştir.100



98 Okutan, a.g.e., s.63.
99 Yıldız, a.g.e., s.147.
100 Okutan, a.g.e., s.64.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:19


Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki nüfus dengesini sağlamak maksadıyla başka bölgelerden buraya yerleştirilmeye çalışılan göçmenlere karşı halk arasında kin duygusu gelişmiş, Türk kültürünün hakim olmadığı kişileri Batı Anadolu’ya gönderme politikası ise ekonomik ve psikolojik yıkım anlamına geldiğinden hoşnutsuzluk yaratmıştır.101




VII. İSKAN KANUNU’NUN DEĞERLENDİRMESİ



Yaşadıkları bölgenin dağlık ve sert iklim koşullarına sahip olması, Kürtlerin merkezi otorite tarafından kontrol edilmelerini güçleştirmiş ve Kürtler ödedikleri az miktar vergi karşılığında kısmi bir özerkliğe sahip olmuşlardır.


Kürtler, Osmanlı döneminde sahip olunan bu özerkliğin, devletin yıkılması sonrasında da devam edeceğini düşünerek Milli Mücadele hareketine destek vermişlerdir. Cumhuriyet kadrolarının niyeti de ilk aşamada şu şekilde olmuştur. Bu niyet ifadesini 16-17 Ocak 1923 tarihli İzmit basın toplantısında bulmuştur. Vakit gazetesinin başyazarı Ahmet Emin Bey ile Gazi Mustafa Kemal arasında geçen sohbet şu şekildedir:


“Ahmet Emin Bey: Kürt meselesine temas buyurmuştunuz, Kürtlük meselesi nedir?
Dahili bir mesele olarak temas buyurursanız çok iyi olur.

Gazi Mustafa Kemal: Kürt meselesi, bizim yani Türklerin menfaatine olarak da katiyen mevzubahis olamaz. Çünkü malumaliniz bizim hudud-u milliyemiz dahilinde mevcut Kürt anasır o surette tevattun etmiştir ki pek mahdut yerlerde hali kesafettir. Fakat kesafetlerini kaybede ede ve Türk anasırının içine gire gire öyle bir hudut hasıl olmuştur ki Kürtlük namına bir hudut çizmek istersek Türklüğü ve Türkiye’yi mahvetmek lazımdır. Faraza, Erzurum’a, Sivas’a kadar giden, Harput’a kadar giden bir hudut aramak lazımdır. Ve hatta Konya çöllerinde Kürt aşiretlerini de nazar-ı dikkatten hariç tutmamak lazım gelir. Binaenaleyh başlı başına bir Kürtlük tasavvur etmekten ise bizim Teşkilatı-ı Esasiye Kanunu’nu mucibince zaten bir nevi mahalli muhtariyetler teşekkül edecektir. O halde hangi livanın ahalisi Kürt ise onlar kendi kendilerini muhtar olarak idare edeceklerdir. Bundan başka Türkiye’nin halkı mevzuubahs olurken, onları da beraber ifade lazımdır. İfade olunmadıkları zaman, bundan kendilerine ait mesele ihdas etmeleri daima variddir. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin ve hem de Türklerin sahib-i selahiyet vekillerinden mürekkeptir ve bu iki unsur bütün menfaatlerini ve mukadderatlarını tevhid
etmiştir. Yani onlar bilirler ki müşterek bir şeydir. Ayrı bir hudut çizmeye kalkışmak doğru olmaz.”102


101 Akyol, a.g.e., s.109.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:21

Ancak, Cumhuriyet rejimi uygulamaları Kürtlere kısmi bir özerlik verilmekten yana olmamış ve 1924 anayasası vilayetlerin sahip olduğu göreceli özerkliği kaldırılmıştır. Tüm bunların yanı sıra birleştirici unsur olarak addedilebilecek hilafetin kaldırılması Kürt topluluklar tarafından tepkiyle karşılanmış ve yeni rejimin uygulamalarına karşı isyanlar başlamıştır. 1924- 1938 yılları arasında gerçekleşen 18 isyanın 17’si Doğu Anadolu’da meydana gelmiş ve bunlardan 16’sına Kürtler katılmıştır.103


Cumhuriyet döneminde Kürt isyanları, sayısal olarak artmasının yanı sıra niteliksel bir değişme de yaşamıştır. Kürt isyanları aşiret çıkarlarını savunmaktan ziyade zamanla önce dini sonra da etnik bir karaktere bürünmüştür. İsyanların, etnik karaktere bürünmesi, Kürtlerin, Çerkez, Laz, Abaza, Arap, Azeri ve Boşnak gruplar gibi Türk ulusuna katılmalarını güçleştirmiştir. Mevcut durum karşısında devlet, sayılan etnik gruplara uygulanandan farklı ulus inşası yöntemlerini ele almıştır, bu yöntemlerden en önemlisi 1934 tarihli İskan Kanunu’dur.


İskan Kanunu, 1925 tarihinde başlayan Kürt isyanlarının sonucu olarak ortaya çıkmamıştır. Nitekim, isyanlar öncesinde de Doğu ve Güneydoğu’ya yönelik olarak raporlar hazırlanmış ve Kürtlerin, ülkenin Batı bölgelerine iskan ettirilmeleri bir çözüm yöntemi olarak öne sürülmüştür. Ancak 1934 tarihli İskan Kanunu’nun, önceki iskan planlamalarından farkı; Türk kültürüne mensup halkın, bu kültüre yabancı Doğu Anadolu bölgesinde iskanını da içermesi olmuştur.


Ülkenin Doğusundan Batısına zorunlu göçle iskan ettirilen nüfus rakamlar kesin olmamakla birlikte 25.000 kişidir. Batıdan Doğuya




102 Perinçek, a.g.e., ss.357-359.
103 Kirişçi, Wınrow, a.g.e., s.105.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:22

gerçekleştirilen iskanlar ise göçlerin isteğe bağlı ve geri dönüşü mümkün kılmasından ötürü kalıcı olmamış ve kayda değer bir nitelik taşıyamamıştır.


Zorunlu iskan uygulamasının 1947 yılında sona ermesi ile birlikte Batı’da bulunan Türk kültürüne yabancı unsurlar geldikleri yerlere geri dönmüşler ve “Türk ulus inşası” başarıya ulaşamamıştır.


İskan Kanunu’nun tam anlamıyla başarıya ulaşmamasının ve ulus inşasının tamamlanamamasının öncelikli nedeni; kanun hükümlerinin ihtiva ettiği zorunluluk uygulamasının, ülkenin Batısına ve Doğusuna iskan ettirilecek topluluklar için farklılık arz etmesidir. Doğu’da iskana tabi tutulan Türk kültüründen topluluk, zorunluluk uygulaması bulunmadığından tüm teşviklere rağmen eski yerleşimlerine geri dönmüştür.


Ülkenin Doğusundan Batısına göç ettirilen Türk kültürüne mensup olmayan topluluk ise, zorunlulu iskan uygulamasının yürürlükten kalkması ile önceki iskan yerlerine geri dönmüş ve yaşamlarına kaldıkları yerden devam edebilmiştir. Batı’da zorunlu iskana tabi tutulan toplulukların yaşamlarına kaldıkları yerden devam edebilmelerinde, İskan Kanunu ile kararlaştırılan ağa ve şeyhlere ait olan toprakların köylülere dağıtılmaması ve ağaların kendi yerlerine geri dönmeleri ile birlikte toprakların kendilerine iade edilmesi etkili olmuştur.104


İskan Kanunlarının, ülkenin Doğu bölgelerinde başarıya

ulaşamamasının bir diğer nedeni ise; ulus inşasında kullanılan ekonomik kalkınma ve entegrasyon ile bölgenin eğitimine yapılacak katkılara gereken önemin verilmemesidir. Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Kürtler, ulus-devlet anlayışının öncesinde olduğu gibi İran, Irak ve Suriye ile sınır ticaretini devam etmiş, bölgeye yönelik olarak herhangi bir kalkınma




104 Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam, I.Cilt (1884-1938), Ankara, Remzi Kitabevi, 2001, ss.314-315.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:23

projesi uygulanmamış ve Kazım Karabekir’in ziraat projesi de göz ardı edilmiştir.105


İskan Kanun, “tek bir lisan konuşan, aynı düşünen ve hisseden bir memleket yaratmayı” yani “Türk ulus inşasını” amaçlamış, ancak sadece ülkenin bir kısmını, tek bir yöntemle inşa etmeyi amaçlayan bu uygulama başarısız olmuştur.


105 Akyol, a.g.e., s.110.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 14:24


SONUÇ


Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda yönetici elit tarafından, ulusun içsel unsurları, Hroch’un sınıflandırmasında yer alan ilk iki aşama (ulus niteliklerinin araştırılması ve ulus bilincinin yaratılması) için kullanılırken, ulusun dışsal unsuru, ulusun ortaya çıkmasının son aşaması olan kitlesel bir hareketin oluşmasında etkili olmuştur.


Ulusun içsel öğelerinden din, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus inşasında göz önünde bulundurulan ilk kriter olmuş ve devlet-ulus benzeşmesinde, “Müslüman devlet ulusunun da Müslüman olması” kriteri benimsenmiştir. Kuşkusuz bu anlayışın benimsenmesinde; Hıristiyan işgal güçlerine karşı verilen Milli Mücadele, Osmanlı devletinin yıkılma süreci içerisine girmesi ile işgal kuvvetleri ile birlikte hareket eden gayrimüslim tebaa ve yeni kurulan devletin nüfusunun büyük çoğunluğunun Müslüman olması ile Osmanlı devletine nazaran daha homojen bir yapı ihtiva etmesinin etkisi büyüktür. Ancak esas sebep, ulus-devlet kurgusunun sağlam olması idealidir.


Müslüman vatandaşlara sahip olma anlayışı ya da ulus inşasının ilk aşaması, devletin kuruluşu ile eş zamanlıdır: Lausanne Barış Antlaşması. Antlaşma göstermiştir ki homojen ulusun varlığı ile sağlam ulus-devlete sahip olma anlayışı sadece Türkiye Cumhuriyeti tarafından benimsememektedir ve Yunanistan da aynı amacı gerçekleştirme peşindedir. Sonuçta Lausanne Barış Antlaşmasına ek bir protokol ile Türk ve Yunan halklarının mübadelesi kararlaştırılmış ve 1924-1926 yılları arasında nüfus mübadelesi
gerçekleştirilmiştir. Aslında mübadele 1922 Eylül ayında Yunan orduları ile birlikte Anadolu Rumlarının Yunanistan’a kaçışı ile başlamış ve
Yunanistan’da bulunan Türklerin Türkiye’ye zorunlu göçü ile yasal hale bürünmüştür. 1922-1926 yılları arasında yaklaşık 2.000.000 insanın yer değiştirdiği bu zorunlu göç uygulaması dünyadaki ilk ve tek uygulamadır.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 15 misafir