TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
T.C.
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ
TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER
(1923-1930)
YÜKSEK LİSANS TEZİ
HAZIRLAYAN
Gül KARACAER
DANIŞMAN
Öğrt. Gör. Leyla KIRKPINAR
İZMİR -2006
I
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ
TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER
(1923-1930)
YÜKSEK LİSANS TEZİ
HAZIRLAYAN
Gül KARACAER
DANIŞMAN
Öğrt. Gör. Leyla KIRKPINAR
İZMİR -2006
I
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
TUTANAK
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsünün ...../
...../2006 tarih ve ..................................... sayılı toplantısında oluşturulan jüri, Lisansüstü Eğitim yönetmeliğinin ......... maddesine göre Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Gül KARACAER’in, “Türkiye’de Kent Yaşamı ve Mübadiller 1923-1930” konulu tezini incelemiş ve adayın ....../ ...../2006 tarihinde, saat ....... ‘da jüri önünde tez savunması alınmıştır.
Adayın kişisel çalışmaya dayanan tezini savunmasından sonra ......... dakikalık süre içerisinde gerek tez konusu, gerekse tezin dayanağı olan anabilim dallarından jüri üyelerince sorulara verdiği cevaplar değerlendirilerek tezin .................................... olduğuna oy ............................ ile karar verildi.
BAŞKAN
ÜYE ÜYE
II
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsünün ...../
...../2006 tarih ve ..................................... sayılı toplantısında oluşturulan jüri, Lisansüstü Eğitim yönetmeliğinin ......... maddesine göre Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Gül KARACAER’in, “Türkiye’de Kent Yaşamı ve Mübadiller 1923-1930” konulu tezini incelemiş ve adayın ....../ ...../2006 tarihinde, saat ....... ‘da jüri önünde tez savunması alınmıştır.
Adayın kişisel çalışmaya dayanan tezini savunmasından sonra ......... dakikalık süre içerisinde gerek tez konusu, gerekse tezin dayanağı olan anabilim dallarından jüri üyelerince sorulara verdiği cevaplar değerlendirilerek tezin .................................... olduğuna oy ............................ ile karar verildi.
BAŞKAN
ÜYE ÜYE
II
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU DÖKÜMANTASYON MERKEZİ TEZ VERİ FORMU
Tez No: Konu no: Üniv. No:2003880014
Tez yazarının:
Soyadı: KARACAER
Adı:Gül
Tezin Türkçe Adı: Türkiye’de Kent Yaşamı ve Mübadiller (1923-1930) Tezin İngilizce Adı:
Tezin Hazırlandığı:
Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
Enstitü: Atatürk İlke ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Yıl: 2006
Tezin:
Türü:Yüksek Lisans Dili:Türkçe
Sayfa Sayısı:109 Referans Sayısı: 72
Öğrt. Gör. Leyla Kırkpınar
Kaynak gösterilmek şartıyla tezimin tamamının fotokopisi alınabilir.
Yazarın İmzası: Tarih:
III
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
ÖZET
XIX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren cereyan eden savaşlar, yıkımlar ve siyasi gelişmeler Türkiye’de bir nüfus hareketliliğini doğurmuştur. Gerek Balkanlardan Türkiye’ye, gerekse Türkiye’den Balkanlara doğru akan göç dalgası XX. Yüzyılın ilk çeyreğine kadar sürmüştür.
Göç ile beraber insanların hayatları kendi isteklerinin dışında şekil almaya başlamıştır. Bunun üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak 1923 tarihinde mübadeleye ilişkin sözleşme ve protokol imzalanmıştır. Bu sözleşme ile Türk topraklarında yerleşmiş Rum-Ortodoks dininden Türk uyrukları ile Yunanistan’da yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlanarak zorunlu mübadelesine girişilmiştir.
Yunanistan’da yaşayan Müslüman-Türk halkın Anadolu’ya göçü, Türkiye’nin ulusal politikasına da uygun olduğu düşünülmüştü. Zorunlu nüfus değişimi sırasında göç eden insanlar bir çok sıkıntı çekmişlerdir. Türkiye’ye vardıktan sonra da bu durum devam etmiştir. Cumhuriyet kent ve kasabalarının durumu 1927’ye kadar vahimdi. Savaşlar, yangınlar, işgaller sonucu harabeye dönen Anadolu kent ve kasabalarına mübadele ile yeni bir nüfus eklenmiştir. Sönük olan kent ve kır manzarasına yeni insan faktörünün eklenmesi önceleri iskan problemi yaşatsa da, zamanla ve geliştirilen politikalarla sorunlar aşılabilmiştir.
Nüfus mübadelesi ile yeni konut tipleri oluşturulmaya çalışılmış, hem yerli halkın hem de mübadillerin iskan sıkıntısı giderilmeye çalışılmıştır. Dönemin hükümeti yeteri kadar fenni araştırmalar yapmadığı için kentli ve köylü göçmenler, yanlış mıntıkalara iskan edilmişlerdi. Kentlilerin köylere, köylülerin kentlere yerleştirilmeleri maddi ve manevi kayıplara yol açmıştır. Yanlış iskanlar sonucu mübadiller umduklarını bulamayınca bir iç göç başlamıştır. Kentlerdeki pahalılık, işsizlik ve eğitim sorunları iç göçün diğer nedenini oluşturmuştur. Türkiye’den giden Rumların boşalttığı iş kolları, gelen göçmenler ve yerli halk tarafından doldurulmaya çalışılmıştır.
Göçmenler, sosyal uyum problemleri de yaşamışlardır. Göçmenlerin, kültürel
özellikleri yerel halk tarafından izlenmiştir. Onlara farklı geldiği için kolay adapte
IV
XIX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren cereyan eden savaşlar, yıkımlar ve siyasi gelişmeler Türkiye’de bir nüfus hareketliliğini doğurmuştur. Gerek Balkanlardan Türkiye’ye, gerekse Türkiye’den Balkanlara doğru akan göç dalgası XX. Yüzyılın ilk çeyreğine kadar sürmüştür.
Göç ile beraber insanların hayatları kendi isteklerinin dışında şekil almaya başlamıştır. Bunun üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak 1923 tarihinde mübadeleye ilişkin sözleşme ve protokol imzalanmıştır. Bu sözleşme ile Türk topraklarında yerleşmiş Rum-Ortodoks dininden Türk uyrukları ile Yunanistan’da yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlanarak zorunlu mübadelesine girişilmiştir.
Yunanistan’da yaşayan Müslüman-Türk halkın Anadolu’ya göçü, Türkiye’nin ulusal politikasına da uygun olduğu düşünülmüştü. Zorunlu nüfus değişimi sırasında göç eden insanlar bir çok sıkıntı çekmişlerdir. Türkiye’ye vardıktan sonra da bu durum devam etmiştir. Cumhuriyet kent ve kasabalarının durumu 1927’ye kadar vahimdi. Savaşlar, yangınlar, işgaller sonucu harabeye dönen Anadolu kent ve kasabalarına mübadele ile yeni bir nüfus eklenmiştir. Sönük olan kent ve kır manzarasına yeni insan faktörünün eklenmesi önceleri iskan problemi yaşatsa da, zamanla ve geliştirilen politikalarla sorunlar aşılabilmiştir.
Nüfus mübadelesi ile yeni konut tipleri oluşturulmaya çalışılmış, hem yerli halkın hem de mübadillerin iskan sıkıntısı giderilmeye çalışılmıştır. Dönemin hükümeti yeteri kadar fenni araştırmalar yapmadığı için kentli ve köylü göçmenler, yanlış mıntıkalara iskan edilmişlerdi. Kentlilerin köylere, köylülerin kentlere yerleştirilmeleri maddi ve manevi kayıplara yol açmıştır. Yanlış iskanlar sonucu mübadiller umduklarını bulamayınca bir iç göç başlamıştır. Kentlerdeki pahalılık, işsizlik ve eğitim sorunları iç göçün diğer nedenini oluşturmuştur. Türkiye’den giden Rumların boşalttığı iş kolları, gelen göçmenler ve yerli halk tarafından doldurulmaya çalışılmıştır.
Göçmenler, sosyal uyum problemleri de yaşamışlardır. Göçmenlerin, kültürel
özellikleri yerel halk tarafından izlenmiştir. Onlara farklı geldiği için kolay adapte
IV
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
olunamamış, kaynaşım gecikmeli olmuştur. Gelen göçmenler üretim araç-gereç ve tekniklerini kısıtlı imkanlar dahilinde Türkiye’ye aktarmışlardır. Yine de sosyal ve kültürel değerlerini, farklı üretim- alış veriş tekniklerini ülkeye taşımışlardır. Mübadele ile Türkiye’ye büyük bir kısmı çiftçi olan büyük bir iş gücü girmiştir.
Bu çalışmada, Cumhuriyet’in 1923 yılından itibaren devraldığı kent ve kırsal yapının nasıl bir süreçte geliştiği; üzerine mübadele ile eklenen nüfusun, kentleri ekonomik- sosyal-kültürel açıdan nasıl etkilediği üzerine çalışılmıştır. Kent ve insan ekseninde karşılıklı kazanım ve kayıplar irdelenmiştir.
Bu çalışmada, Cumhuriyet’in 1923 yılından itibaren devraldığı kent ve kırsal yapının nasıl bir süreçte geliştiği; üzerine mübadele ile eklenen nüfusun, kentleri ekonomik- sosyal-kültürel açıdan nasıl etkilediği üzerine çalışılmıştır. Kent ve insan ekseninde karşılıklı kazanım ve kayıplar irdelenmiştir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
İÇİNDEKİLER GİRİŞ............................................................................................................1
I- KENT KAVRAMI VE TÜRKİYE’DE GELİŞEN KENT YAPISI.........................................................................................................6
A- KENTLEŞME.................................................................................................6
B-OSMANLI’DA KENTLERİN YAPISI ve KENTLİLER............................7
C- OSMANLI DEVLETİ’NDEN CUMHURİYET’E GEÇİŞİ SÜRECİNDE
DEVR ALINAN KENT YAPISI…..............................................................................19
D-CUMHURİYETLE BERABER DEĞİŞEN VE GELİŞEN KENT YAPISI……………….……………..………………………….………………23
II- MÜBADELE SÜRECİ Vİ BU SÜREÇTE KENTLERLE İLGİLİ GENEL KONULAR.................................................................................27
A-NÜFUS MÜBADELESİ................................................................................27
1-Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti’nin Kuruluşu.................................32
2-Yerleşim...............................................................................................33
3-Yerleşim Bölgeleri ve Koşulları...........................................................33
4-Göçmenlerin Türkiye’ye Getiriliş Süreci.............................................34
5-İskan Bölgeleri ve Yerleştirilen Göçmen Sayısı..................................37
B-MÜBADİLLER, İSTİLAZEDELER, HARİKZEDELER, AŞAİR VE MÜLTECİLER..................................................................................................38
C-KONUT VE YERLEŞME.............................................................................42
1-Konut Sorunu........................................................................................43
2-Meskenlerin Mekansal Değişimleri......................................................49
VI
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
III- KENTLİ MÜBADİLLERİN SOSYAL VE MALİ YAŞANTILARI………………………………………………………….51
A-MÜBADELENİN EKONOMİK BOYUTU VE MÜBADİLLERİN GELİR DÜZEYİNDEKİ DEĞİŞİMLERİ......................................................51
B-GÖÇMENLERİN YAŞADIĞI SIKINTILAR............................................55
C-AİLE YAPISINDA DEĞİŞİMLER.............................................................64
D-KENTE GÖÇ EDENLERİN ADAPTASYONU VE SOSYALLEŞMESİ……………………………………………………………66
E-KÖY İNSANI KENTLİ OLURKEN............................................................69
F-ULUSALLAŞMA SÜRECİNDE MÜBADELENİN YERİ…....................73
G-MÜBADİLLERİN TOPLUMSAL YAŞANTILARI VE KİMLİKLER..77
H-KENTLİ MÜBADİLLERİN MESLEK YAŞANTILARI.........................81
I-İŞSİZLİK PROBLEMLERİ..........................................................................84
İ-GÖÇMENLERİN YEMEK KÜLTÜRÜ......................................................87
J-MÜBADELE SÜRESİNCE SAĞLIKLA İLGİLİ YAŞANAN SIKINTILAR……………………………………………………………….…89
K-KENTLİLİK KAVRAMI İÇERİSİNDE MÜBADİLLER VE
GÜNDELİK YAŞANTILARI………………..................................................92
SONUÇ.........................................................................................................................99 KAYNAKÇA............................................................................................................105
VII
A-MÜBADELENİN EKONOMİK BOYUTU VE MÜBADİLLERİN GELİR DÜZEYİNDEKİ DEĞİŞİMLERİ......................................................51
B-GÖÇMENLERİN YAŞADIĞI SIKINTILAR............................................55
C-AİLE YAPISINDA DEĞİŞİMLER.............................................................64
D-KENTE GÖÇ EDENLERİN ADAPTASYONU VE SOSYALLEŞMESİ……………………………………………………………66
E-KÖY İNSANI KENTLİ OLURKEN............................................................69
F-ULUSALLAŞMA SÜRECİNDE MÜBADELENİN YERİ…....................73
G-MÜBADİLLERİN TOPLUMSAL YAŞANTILARI VE KİMLİKLER..77
H-KENTLİ MÜBADİLLERİN MESLEK YAŞANTILARI.........................81
I-İŞSİZLİK PROBLEMLERİ..........................................................................84
İ-GÖÇMENLERİN YEMEK KÜLTÜRÜ......................................................87
J-MÜBADELE SÜRESİNCE SAĞLIKLA İLGİLİ YAŞANAN SIKINTILAR……………………………………………………………….…89
K-KENTLİLİK KAVRAMI İÇERİSİNDE MÜBADİLLER VE
GÜNDELİK YAŞANTILARI………………..................................................92
SONUÇ.........................................................................................................................99 KAYNAKÇA............................................................................................................105
VII
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
GİRİŞ
Osmanlı Devleti’nin etnik yapısı çok ulusluydu. Aynı coğrafya birden fazla unsuru bünyesinde barındırabiliyordu. Ta ki gücünü kaybederek yıllarca Devleti Aliye’ ye bağlı olan etnik grupların çözülüşüne kadar. Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı’nın sonrasında ortaya çıkan tabloda etnik çeşitliliğin dayanma noktası da artık yok olmuştu.
Etnik unsurun bünyesinde önemli bir nüfusu oluşturan Rum halkı da savaşlar sonundaki sosyal oluşumun sürükleyici etkisiyle nüfus hareketinin başlangıcını yaparak yine yeni bir sosyal hareketliliği bunun sonucunda da yeni sosyal kazanımları ve sosyal çözülmeleri doğurdu. Bu önü alınamaz durum karşısında Yunanistan ve Türkiye’nin de ortak kararıyla resmiyete bağlanıp, prosedürler doğrultusunda büyük çaplı zorunlu bir göçün uygulanmasına karar verilmişti.
Türkiye’nin ulusallaşma yolunda gerçekleştirmekle yetkili olduğu iskan sorunun ve sorumluluğun büyüklüğü sadece Yunanistan’dan yapılacak göçlerle donatılmamıştı. Göçler 1877-78 den itibaren başlayarak Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinde de devam ederek; devralınan sosyal, ekonomik yapı taşlarına bir parça olarak eklenmişti. Yani yeni yapılanmaya giren Türkiye’nin kentleri ve kırsalı, fiziksel olarak yıllarca farklı bir coğrafyada yaşayan ancak özde Türk ve Müslüman kitlenin de eklenmesi ile farklı bir adaptasyon ve değişim sürecini yaşamaya başlamıştı. Bu sürece değinmeden önce genel anlamıyla kentleşme kavramına ve Osmanlı’nın kent yapısına, kentlilerinin yaşam çehresine ayna tutmak gerekmektedir.
Osmanlı kentlerinde çok renkli yaşam, yani sosyal-kültürel çeşitlilik vardı. İstanbul, Osmanlı’nın en önemli kentiydi. Tabi fethinden önce Anadolu’da bulunan diğer büyük kentler de devlet yönetimini üstlenebilecek siyasi, kültürel ve ekonomik noktaları oluşturabiliyordu. Fetihle beraber imparatorluğun ekonomik, kültürel, sosyal merkezi İstanbul oldu. Osmanlı’nın başkenti diğer taşra kentlerine de modellik görevi gördü.
Anadolu ile İstanbul arasındaki alışveriş ve ticaret etkileşimi ve bağı arttırmıştır. Bununla beraber devlet oluşturduğu mekanizmalarla Osmanlı kentinin fiziki çevrenin üretimini yönlendirici politikalarla taşralarda bile oluşturduğu idari birimlerle, bazı
1
Osmanlı Devleti’nin etnik yapısı çok ulusluydu. Aynı coğrafya birden fazla unsuru bünyesinde barındırabiliyordu. Ta ki gücünü kaybederek yıllarca Devleti Aliye’ ye bağlı olan etnik grupların çözülüşüne kadar. Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı’nın sonrasında ortaya çıkan tabloda etnik çeşitliliğin dayanma noktası da artık yok olmuştu.
Etnik unsurun bünyesinde önemli bir nüfusu oluşturan Rum halkı da savaşlar sonundaki sosyal oluşumun sürükleyici etkisiyle nüfus hareketinin başlangıcını yaparak yine yeni bir sosyal hareketliliği bunun sonucunda da yeni sosyal kazanımları ve sosyal çözülmeleri doğurdu. Bu önü alınamaz durum karşısında Yunanistan ve Türkiye’nin de ortak kararıyla resmiyete bağlanıp, prosedürler doğrultusunda büyük çaplı zorunlu bir göçün uygulanmasına karar verilmişti.
Türkiye’nin ulusallaşma yolunda gerçekleştirmekle yetkili olduğu iskan sorunun ve sorumluluğun büyüklüğü sadece Yunanistan’dan yapılacak göçlerle donatılmamıştı. Göçler 1877-78 den itibaren başlayarak Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinde de devam ederek; devralınan sosyal, ekonomik yapı taşlarına bir parça olarak eklenmişti. Yani yeni yapılanmaya giren Türkiye’nin kentleri ve kırsalı, fiziksel olarak yıllarca farklı bir coğrafyada yaşayan ancak özde Türk ve Müslüman kitlenin de eklenmesi ile farklı bir adaptasyon ve değişim sürecini yaşamaya başlamıştı. Bu sürece değinmeden önce genel anlamıyla kentleşme kavramına ve Osmanlı’nın kent yapısına, kentlilerinin yaşam çehresine ayna tutmak gerekmektedir.
Osmanlı kentlerinde çok renkli yaşam, yani sosyal-kültürel çeşitlilik vardı. İstanbul, Osmanlı’nın en önemli kentiydi. Tabi fethinden önce Anadolu’da bulunan diğer büyük kentler de devlet yönetimini üstlenebilecek siyasi, kültürel ve ekonomik noktaları oluşturabiliyordu. Fetihle beraber imparatorluğun ekonomik, kültürel, sosyal merkezi İstanbul oldu. Osmanlı’nın başkenti diğer taşra kentlerine de modellik görevi gördü.
Anadolu ile İstanbul arasındaki alışveriş ve ticaret etkileşimi ve bağı arttırmıştır. Bununla beraber devlet oluşturduğu mekanizmalarla Osmanlı kentinin fiziki çevrenin üretimini yönlendirici politikalarla taşralarda bile oluşturduğu idari birimlerle, bazı
1
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
yerlerin kentsel nitelik kazanmasını sağlamıştır. Vakıf sistemi, vergi sistemi doğrudan
veya dolaylı olarak kentsel gelişmenin itici kuvvetini oluşturmuştur.
Tanzimat döneminde büyük kentler elverişli koşullar içine girmişti. Bu kentlerden bir tanesi de İzmir’di. Hem ticaret, hem ekonomik, hem de kültürel bir merkez olma özelliğini gösteriyordu. Sahip olduğu demir yolu ağı, Tanzimat döneminde oluşturulmuş kurumlar sayesinde Avrupalıların da ilişki kurdukları bir kent haline gelmiştir.
İzmir’den sonra Selanik de imparatorluğun önemli bir kenti idi. Tüccarı, bankeri, askeri, memuru ve çiftçisi ile kompleks bir kent izlenimini veriyordu. Balkanlara açılan coğrafyası ile hep siyasi çekişmelerin alanı haline gelmişti.
Osmanlı imparatorluğunda kent ve kır çizgisi diğer ülkelere göre daha az idi.
Ama yine de XIX. yüzyıla doğru kent ağı gelişmişti.
Cumhuriyet’e geçiş sürecinde ise kentlerin görüntüsü, Osmanlı devletinin son döneminin çok yönlü olarak yansımasıydı. Son dönemdeki sosyal, kültürel ve ekonomik çöküş, kentlerin çehresine tutulan ayna gibiydi. Savaşlar, depremler, yangınlar; işte bütün bu yaşananlar Türkiye’nin kent dokusunu alt üst etmişti.
Yeni rejim ile beraber bu kötü manzara değişmeye başlamıştı. Devralınan kent dokusu, ekonomik hamleler ve projelerin üretilmesiyle değişmeye ve gelişmeye başlamıştı. İlk etapta hem kentler hem de kırsal için önemli olan üretim ağı düzenlendi. Daha sonra yıkılan yerlerin inşası ve imarı sıradaki işlerin sadece birkaçını oluşturuyordu.
Cumhuriyet hükümeti, imar işlemlerini bir program dahilinde hazırlamıştı.
Özellikle imar faaliyetlerini özendirmek üzere girişimlerde bulunmuştu.
Kent koşullarının iyileştirilmiş olması kentlilerin de yaşam koşullarını iyileştirmişti. Mübadele ile beraber Cumhuriyet kentleri ekonomik yönden yoksun ve imar yönünden düzensiz bir yapıya bürünmüştü. Mübadelenin kentlere ve kırsala taşıdığı boyut karmaşık ve içi içe girmiş halkalardan ibaretti. Mekansal ve şekilsel boyut kadar toplumsal boyut ta önemliydi.
Yıllarca yaşamış oldukları topraklarda sahne olunan savaşların da sonuçlarıyla göç etmeye mecbur kalan Müslüman-Türk topluluğu kafalarında gelecek kaygısını taşıyarak yeni bir hayata başlayacaktı.
2
veya dolaylı olarak kentsel gelişmenin itici kuvvetini oluşturmuştur.
Tanzimat döneminde büyük kentler elverişli koşullar içine girmişti. Bu kentlerden bir tanesi de İzmir’di. Hem ticaret, hem ekonomik, hem de kültürel bir merkez olma özelliğini gösteriyordu. Sahip olduğu demir yolu ağı, Tanzimat döneminde oluşturulmuş kurumlar sayesinde Avrupalıların da ilişki kurdukları bir kent haline gelmiştir.
İzmir’den sonra Selanik de imparatorluğun önemli bir kenti idi. Tüccarı, bankeri, askeri, memuru ve çiftçisi ile kompleks bir kent izlenimini veriyordu. Balkanlara açılan coğrafyası ile hep siyasi çekişmelerin alanı haline gelmişti.
Osmanlı imparatorluğunda kent ve kır çizgisi diğer ülkelere göre daha az idi.
Ama yine de XIX. yüzyıla doğru kent ağı gelişmişti.
Cumhuriyet’e geçiş sürecinde ise kentlerin görüntüsü, Osmanlı devletinin son döneminin çok yönlü olarak yansımasıydı. Son dönemdeki sosyal, kültürel ve ekonomik çöküş, kentlerin çehresine tutulan ayna gibiydi. Savaşlar, depremler, yangınlar; işte bütün bu yaşananlar Türkiye’nin kent dokusunu alt üst etmişti.
Yeni rejim ile beraber bu kötü manzara değişmeye başlamıştı. Devralınan kent dokusu, ekonomik hamleler ve projelerin üretilmesiyle değişmeye ve gelişmeye başlamıştı. İlk etapta hem kentler hem de kırsal için önemli olan üretim ağı düzenlendi. Daha sonra yıkılan yerlerin inşası ve imarı sıradaki işlerin sadece birkaçını oluşturuyordu.
Cumhuriyet hükümeti, imar işlemlerini bir program dahilinde hazırlamıştı.
Özellikle imar faaliyetlerini özendirmek üzere girişimlerde bulunmuştu.
Kent koşullarının iyileştirilmiş olması kentlilerin de yaşam koşullarını iyileştirmişti. Mübadele ile beraber Cumhuriyet kentleri ekonomik yönden yoksun ve imar yönünden düzensiz bir yapıya bürünmüştü. Mübadelenin kentlere ve kırsala taşıdığı boyut karmaşık ve içi içe girmiş halkalardan ibaretti. Mekansal ve şekilsel boyut kadar toplumsal boyut ta önemliydi.
Yıllarca yaşamış oldukları topraklarda sahne olunan savaşların da sonuçlarıyla göç etmeye mecbur kalan Müslüman-Türk topluluğu kafalarında gelecek kaygısını taşıyarak yeni bir hayata başlayacaktı.
2
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
- eyuphuseyin
- Site Admin
- Mesajlar: 6926
- Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
- Konum: İstanbul
- Teşekkür etti: 1098 kez
- Teşekkür edildi: 27 kez
- İletişim:
Re: TÜRKİYE KENT YAŞAMI VE MÜBADİLLER Gül KARACAER YÜKSEK LİSANS TEZİ
Mübadele, hem uygulanışı hem de insanlar üzerinde yaratığı sonuçlar ile zor bir dönemi hatırlatmaktaydı. Kişiler eldeki az taşınmaz ile sonunu bilmedikleri bir yolculuğa çıkmışlardı. Diğer önemli nokta ise; yolculuğun sonunda gerçekleştirilecek olan iskan meselesiydi.
Kentler, kasabalar, savaş ve işgaller sonrasında yanmış yıkılmış bir halde idi. Mübadele işlerini yürütmek üzere Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti kurulmuştu. Böylece vekalet bu zor işin yükünü üstlenmişti. Türkiye, üst üste yaşanan göçlerle birlikte ciddi bir rakam diyebileceğimiz insan sayısının iskan sorunu ile karşılaşmıştı. Vekalet iskan konusunu çözmeye çalışacak olan kurumsal bir mekanizmayı oluşturuyordu. Bir buçuk milyonu aşkın evsiz insanı iskan ettirmek ve mesken sorunu çözmek ciddi bir işti. Özellikle büyük kentlerde konut sorunu yaşanıyordu. Kentli mübadil, iç içe geçmiş birçok sorun nedeni ile güvenlik, eğitim, sağlık faktörleri açısından kendine yeterli olmak adına meskenlerini değiştirmiş ve konut problemlerinin doğmasında bir etkeni oluşturmuştur.
Geleneksel aile yapısı, mübadele öncesindeki özünü mübadele sonrasında da koruyabilmiştir. Hatta yerel ile de kaynaşarak yeni değerler meydana getirilmişti. Ortak kazanımlar, hem aile ilişkilerinde hem de sosyal yaşantıdaki değerlerde kendini göstermişti.
Kentli mübadillerin mübadele sonrası yeni yaşantılarına ve nelerin girdiği veya nelerin geliştiğini irdelemek gerekir. Kentli mübadillerin iskan öncesi yaşam düzeyini yakalayabilmeleri zor olmuştu. Şehirlerden gelen bu insanların çok yönlü uğraşıları vardı. Tarım işçisi gibi geldiği toprakta mesleklerini uygulayıp aynı performansı yakalamaları pek mümkün değildi. Çok yönlü olan bu yapıda küçük çaplı veya büyük çaplı ticaretle uğraşan insanlar, memurlar vardı. Mübadele öncesi kentlilerin uğraşıları ve meslek kollarına uygun olan bölgelerin tespiti yapılmamıştı. Mübadelenin ise belli ve kısa olan bir süre zarfında yapılması gerekiyordu. Bu sınırlı zaman içerisinde istenilen araştırmanın yapılması ve insanların uğraşısına göre şehirlere yerleştirilmesi mümkün değildi. Özellikle araştırmanın ilmi, fenni, zirai konularda yapılması gerekliydi. Hem meslek hem de mesken problemleri, mal dağıtımında çıkan problemler bütünün sadece birkaç parçasını oluşturmaktaydı.
Kentli mübadillerin, Cumhuriyet kentlerine uyumu kolay olmadı.
Sanayileşmemiş Cumhuriyet kentleri modern ve gelenekselin birleşimi idi adeta.
3
Kentler, kasabalar, savaş ve işgaller sonrasında yanmış yıkılmış bir halde idi. Mübadele işlerini yürütmek üzere Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti kurulmuştu. Böylece vekalet bu zor işin yükünü üstlenmişti. Türkiye, üst üste yaşanan göçlerle birlikte ciddi bir rakam diyebileceğimiz insan sayısının iskan sorunu ile karşılaşmıştı. Vekalet iskan konusunu çözmeye çalışacak olan kurumsal bir mekanizmayı oluşturuyordu. Bir buçuk milyonu aşkın evsiz insanı iskan ettirmek ve mesken sorunu çözmek ciddi bir işti. Özellikle büyük kentlerde konut sorunu yaşanıyordu. Kentli mübadil, iç içe geçmiş birçok sorun nedeni ile güvenlik, eğitim, sağlık faktörleri açısından kendine yeterli olmak adına meskenlerini değiştirmiş ve konut problemlerinin doğmasında bir etkeni oluşturmuştur.
Geleneksel aile yapısı, mübadele öncesindeki özünü mübadele sonrasında da koruyabilmiştir. Hatta yerel ile de kaynaşarak yeni değerler meydana getirilmişti. Ortak kazanımlar, hem aile ilişkilerinde hem de sosyal yaşantıdaki değerlerde kendini göstermişti.
Kentli mübadillerin mübadele sonrası yeni yaşantılarına ve nelerin girdiği veya nelerin geliştiğini irdelemek gerekir. Kentli mübadillerin iskan öncesi yaşam düzeyini yakalayabilmeleri zor olmuştu. Şehirlerden gelen bu insanların çok yönlü uğraşıları vardı. Tarım işçisi gibi geldiği toprakta mesleklerini uygulayıp aynı performansı yakalamaları pek mümkün değildi. Çok yönlü olan bu yapıda küçük çaplı veya büyük çaplı ticaretle uğraşan insanlar, memurlar vardı. Mübadele öncesi kentlilerin uğraşıları ve meslek kollarına uygun olan bölgelerin tespiti yapılmamıştı. Mübadelenin ise belli ve kısa olan bir süre zarfında yapılması gerekiyordu. Bu sınırlı zaman içerisinde istenilen araştırmanın yapılması ve insanların uğraşısına göre şehirlere yerleştirilmesi mümkün değildi. Özellikle araştırmanın ilmi, fenni, zirai konularda yapılması gerekliydi. Hem meslek hem de mesken problemleri, mal dağıtımında çıkan problemler bütünün sadece birkaç parçasını oluşturmaktaydı.
Kentli mübadillerin, Cumhuriyet kentlerine uyumu kolay olmadı.
Sanayileşmemiş Cumhuriyet kentleri modern ve gelenekselin birleşimi idi adeta.
3
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.
Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 18 misafir