Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Girit ile ilgili Tezler
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 16:53

3.7 Gümrüklerin İdaresi
Sava Paşa, gümrüklerin kötü idare edildiğine kanaatinin tam olduğunu belirterek her sene gümrüklerden 1,5-2 milyon kuruş civarında zimmete para geçirildiğini ifade etmektedir. Bununla beraber gümrükler iyi idare olunsa gelirlerinin 8-10 milyon kuruşa ulaşacağı söylentisinin de bedhâhân olarak tanımladığı kimselere ait olduğunu söyleyerek ehl-i vukûfun tahminlerine göre gelirlerin yıllık ortalamasının ancak 5 milyon kuruşa ulaşabileceğini bildirmektedir. Sava Paşa, Girit gümrükleri idaresinin vilâyete terk olunmasının kesinlikle uygun olmadığını belirterek böyle bir durumda vali her ne kadar sadık olsa da bir taraftan genel meclisin diğer taraftan idare meclisinin ve özellikle de adanın önde gelenlerinin baskısıyla gümrüklerin ıslah edilmek bir tarafa o günkünden daha kötü bir hale geleceği fikrinde olduğunu söylemektedir. Konunun bu yönünü sadece Giritlilere değil yeri geldikçe konsoloslara da ifade ettiğini bildirmektedir. Bu fikrine destek olmak üzere mahkemelerin genel meclisin idaresi altına ve okulların idaresi ile bayındırlık işleri de ahaliye bırakıldığından beri okulların seçimlerin rekabet aletleri, mahkemelerin de birer zulüm merkezleri haline geldiğini, ayrıca bayındırlık işleri için milyonlar harcandığı halde ortada harabelerden başka bir şey olmadığını ifade etmektedir.

Konsoloslara, zaptiyelerin bir eşkıya fırkasına döndüğünü söyleyenlerin de yine ahali olmadığını ifade ettiğinde kendisinin bu görüşünü isabetli bulduklarını belirten Sava Paşa, konsolosların gümrük idaresinin hiçbir zaman bu fesedeye terk olunması görüşünde olmadıklarını bildirmektedir. Hıristiyanların önde gelenlerine de bu dille konunun beyan edildiğini söyleyen Sava Paşa, bunların en itibarlılarının birine de bu sevdâdan vazgeçmelerini müşavir paşanın da hazır bulunduğu bir yerde söylediğini bildirmektedir.

Gümrükler idaresi o günkü halinde devam ederse devlete zarar vereceği, vilâyet için de gelirlerinin yarısı ister sene aşırı ister bütçede açık oldukça her sene verilsin yine kötü idareden dolayı vilâyetin zarar göreceği ve şikâyete hak kazanacağı Sava Paşa’nın ifadeleri arasında yer almaktadır. Sava Paşa, gümrüklerin komisyonların idaresine verilmeleri halinde tehlikelerden korunabileceği fikrindedir. Ayrıca Sava Paşa, gümrük gelirlerinin devlet malı olduğundan ve iyi idare edilmeleri

123

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 16:53

halinde gelirlerinin artacağından bahisle, hükûmet Girit’i okuldan ve bayındırlıktan mahrum bırakmak istemezse bütçede açık devam ettikçe gümrük gelirleri yarısının ihsan buyrulabileceğini belirtmekte ve bununla beraber iyi idarenin semeresi olarak gelirlerin diğer yarısının miktarının da bugünkünden fazla olacağına şüphesi olmadığını ifade etmektedir309.

3.8 Gümrükler Hakkındaki Tasavvur ve Niyetler
Sava Paşa, Girit Hıristiyan mebuslarının adayı rahat bırakmamak için altı seneden beri ortaya sürdükleri talepler içerisinde köy ahalisini etkileyen üç şeyin; vakfedilmiş köyler aşarı, gümrük ve varaka-i sahiha310 gelirleri olduğunu
bildirmektedir. Kırsal bölgelerdeki ahalinin, bu üç konu mebusların istediği gibi hallolur ise öşür bedellerinin düşeceği kanaatinde olduklarını ifade eden Sava Paşa, bunlardan birincisi olan vakfedilmiş köyler aşarı meselesinin genel meclis Hıristiyan azasının bir isyan hareketi üzerine kendilerinin arzularına uygun bir şekilde halledildiğini belirtmektedir. Diğer iki maddeden evrak-ı sahiha konusunun gümrük meselesine göre öneminin az olduğu söyleyen Sava Paşa, altı seneden beri ve özellikle vakfedilmiş köyler aşarı meselesinin istedikleri gibi hallolunması üzerine Hıristiyanların dikkatinin gümrük meselesi üzerinde toplandığını ifade etmektedir. Ayrıca Sava Paşa, Hıristiyanların bölündükleri iki fırkadan her birinin bu meselenin halli suretiyle diğerine üstünlük sağlama düşüncesinde olduklarını ve bu nedenle rekabete devam ettiklerini bildirmektedir311.



309 BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 11.
310 Osmanlılarda Damga Resmi’nin esasını oluşturan varaka-i sahiha (ya da çoğul haliyle evrâk-ı sahiha), hükümetçe belirlenen fiyatlarla satılan kıymetli evrak hakkında kullanılan bir ifadedir. Her türlü istek, dilek, şikâyet hakkında padişaha, Bâbıâlî’ye ve diğer resmi dairelere verilen arzuhallerin, arzuhal yazmaya mahsus olarak hazırlanan bu kâğıtlara yazılması gerekmekteydi. Evrâk-ı sahiha ile ilgili daha geniş bilgi için bkz. Gülden Sarıyıldız, Sokak Yazıcıları Osmanlılarda Arzuhaller ve Arzuhalciler, Derlem Yay., İstanbul 2010, s.37-44.
311 Sava Paşa’nın bahsettiği Girit Hıristiyanları arasındaki bu gruplaşmanın başlangıcını 1866 ıslahatına kadar götüren Leonidas Kallivretakis, o zamanlar genç ve parlak bir siyasetçi olduğunu söylediği Eleftherios Venizelos’un ilk siyasi yazılarından birinde bu iki rakip grup arasında yapılan ayrımda; birinin durmaksızın reformlar için çalışıp bu konuda daima öncü rolü oynayan, diğer gruptan daha çoşkulu ve daima inisiyatifi alan-ve bu nedenle çoğunlukla hükümetin gazabını üzerine çeken- devrin neredeyse bütün okumuş-yazmışlarını içine alan ve kendini ilerici ya da Liberal Parti olarak nitelendiren, diğerinin daha muhafazakâr unsurlar içerip geçmişte siyasette daha aktif rol alan ve o gün birinci grubun fevri gücünü dizginleme hizmeti görüp onlar tarafından muhafazakâr olarak adlandırılan grup olduğunu söyler. Ayrıca Kallivretakis muhafazakârların, 1866 olaylarında Osmanlı Devleti’nin tarafında yer alanları ve tabi muhafazakârlar olan mal mülk sahiplerini de içeridiğini ifade etmektedir. Bkz. Leonidas Kallivretakis, a.g.m., s. 25. İleride geleceği üzere Sava Paşa’nın,

124
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 16:56

Yunan hükûmetinin sınırda uğradığı yenilgiden sonra var kuvvetini adada bir Yunan meselesi çıkarıp Avrupa’nın dikkatini çekmeğe hasrettiğini söyleyen Sava Paşa, Yunan Devleti’nin talimatı gereği olmak üzere adadaki Yunan konsoloslarının gümrük meselesini fesat çıkarma aleti olarak kullandıklarını ifade etmektedir. Sava Paşa, bu konuda daha önce söylediklerinin dışında bir şey yapılması görüşünde olmadığını belirterek gümrükler idaresi ıslah edilecek olursa bunun hükûmet menfaati için olacağını söylemektedir. Gümrük gelirlerinin yarısının imtiyazların genişletilmesi şeklinde değil de ada halkı şükür-güzârlık ederler ise verilmesi, aksi takdirde esirgenerek bir daha verilmemesi gerektiğini ifade etmektedir. Bununla birlikte Sava Paşa, gümrük meselesinin ada halkının diline dolanmaması ve ahali arasında bir münâzaa-i milliye halini almaması için büyük gayretler sarf ettiğini bildirmektedir. Ancak Hıristiyanlar bir tarafa Müslümanların dahi telgraflar göndererek bazı yersiz değerlendirmelerle hükûmeti taciz ettiklerinden başka bu telgraflarını birçok yanlış değerlendirmeler ile ada gazetelerinde ilan ettirerek sözü ayağa düşürdüklerini ifade eden Sava Paşa, bunun üzerine Hıristiyanların da onlara cevap vermeye kalkışacaklarını ve Müslümanların bu hareketini çirkin bulduğunu belirtmiştir.

Sava Paşa, Hıristiyanların bir fırkasının bu meselenin o gün halledilmesi arzusunda bulunduklarını ve devlet buna uygun bir cevap vererek cüzi de olsa kendisinin gösterdiği şekilde bir ihsanda bulunursa buna kanaat ederek toplanacak genel mecliste bu konuda müzakerelerin iptali ve başka uygunsuz bir hareketin vuku bulmamasına çalışacaklarını söylediklerini bildirmiştir. Aksi durumda biraz vakit geçerse öteki fırkadan geri kalmamak ve seçimlerde yenilmemek için mahkemeleri tatil etmek gibi bir takım uygunsuz hareketlere girişme tasavvurunda olduklarını


Girit Genel Meclisi içerisindeki mal, mülk ve mevki sahibi kişilerden oluştuğunu ve bu nedenle aslında adada bir karışıklık çıkmasını istemediklerini söylediği Hıristiyan fırka, muhafazakâr olarak adlandırılan grup; çoğunlukla Yunanistan’da eğitim görmüş ve bu nedenle Yunan taraftarı olup adada bir ithilalin çıkmasına çalıştığını söylediği Hıristiyan fırka da liberal olarak nitelenen gruptur. Sava Paşa gerektiğinde mecliste liberallere karşı muhafazakârların el altından desteklenmesini ve bu şekilde liberallerin mecliste çoğunluğu elde etmesinin önüne geçilmesini teklif edecektir. Bkz. BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 17. Ayrıca Sava Paşa’nın valiliğe geldiği yıl olan 1885 yılı seçimlerinde Muhafazakarların epey sandalye kaybetmesiyle Liberallerin ilk defa çoğunluğu elde ettikleri ve bu zafer üzerine Fotyadi Paşa’yla çatışma olanağı bularak azlini talep ettiklerine dair ifadeler için bkz. Elektra Kostopoulou, The Muslim Millet of Autonomous Crete: An Exploration into its Origins and Implications, (Basılmamış Doktora Tezi), Boğaziçi University, İstanbul 2009, s.120.

125
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 16:57

belirten Sava Paşa, diğer fırkanın bu meselenin hallini genel meclisinin toplantısına kadar muallâk bırakmak arzusunda olduğunu bildirmektedir. Bu fırkanın maksadının genel mecliste diğer fırkayı çalışmaları durdurmaya zorlamak olduğunu ifade eden Sava Paşa, bu fırkanın genel meclisin toplanmasından kısa bir zaman sonra yani mebuslukları meclisçe tasdik olunur olunmaz çalışmaları durdurarak her mebusun kendi bölgesine dönmesi ve burada beş on gün köy halkını tahrike çalıştıktan sonra Yunan kralı ve veliahdının ismine mahsus olan yortunun rastladığı mayısın yirmi birinci günü yani genel meclisin toplantı süresi olan kırk gün içinde kırk dokuz kişilik Hıristiyan mebusun Resmo Sancağı’ndaki Arkadi Manastırı’nda toplanarak orada toplayacakları üç dört bin kişiyle seçilmiş ya da atanmış bütün Hıristiyan memurların ve zaptiyelerin görevden çekilmeleri konusunda emirler vermek ve kırsal bölgelerin belediye reisleri aracılığıyla şehirler dışında idare heyetleri oluşturmak niyetinde olduklarını bildirmektedir.

Sava Paşa, her iki Hıristiyan fırkasının da bedhâhlık hususunda aynı olduklarını ancak aralarındaki farkın ikinci fırka azasının genelinin Yunan’a mahbûb ve mensûb olması olduğunu ifade etmektedir. Bunların içerisinde mal mülk sahibi olup ihtilaldan çekinen kimsenin olmadığını belirten Sava Paşa, birinci fırkanın içinde her ne kadar aleni olarak göstermeseler de gerçekte adada bir ihtilal çıkmasını arzu etmeyen birçok muteber ve mal mülk sahibi kişi olduğunu bildirmektedir. Ayrıca Sava Paşa, gelecek sene toplanacak genel mecliste çoğunluğun bu grupta olması halinde adadaki asayiş dengesinin bozulmayacağını ve düşmanları olan diğer fırkanın dediğinin olmaması için bu grubun meclis çalışmalarını durdurmaya razı olmayacağını sorumluluğunu üstlenmeden sadece bir fikir olarak belirttiğini beyan etmiştir. Bunların yanında o günlerde meydân-ı şekâvette baş gösterenlerin, Yunan konsoloslarının icra ettirdiği gösterilerde bulunanların ve Arkadi Manastırı’nda toplanmak isteyenlerin ikinci fırka olduğunu ifade etmektedir.

Adanın o günkü durumunu ile bedhâhânın niyetlerinin bahsettiği şekilde olduğunu belirten Sava Paşa, bahsi geçen konuların devlet tarafından iyice bilinip ona göre çoktan beri gösterdiği ve yukarıda açıkladığı üçüncü şekle uygun olarak her ne karar alınırsa bunun bir an önce uygulanmasının faydadan hali olmadığını ifade etmiştir. Her hal ve ihtimale karşı arz olunan esaslar üzerinde durumun

126

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 16:59

değerlendirilmesini, bu kişilerin kendi eylemlerini okulların ve bayındırlık işlerinin âtıl bırakılması gibi meşru bir sebebe dayandırdıklarına Avrupa’yı inandırmalarına neden olacak bir itiraz sermayesinin ellerinde bırakılmaması gerektiğini ifade etmektedir312.

3.9 Takdim Edilen Bütçe Defteri
Sava Paşa, vilâyet bütçesinin vilâyet idare meclisi tarafından tedarik edilip vilâyet genel meclisince tanzim edildiğini ve valilik tarafından Bâbıâlî’nin tetkik ve tasdikine arz olunduğunu belirtmektedir. Bu nedenle genel meclis bütçeyi tanzim etmezse ne idare meclisinin ne de valiliğin bütçe tanzim ve takdimine yetkili olmadığını ifade eden Sava Paşa, bütçe kılıklı olarak kendisinin takdim ettiği defterin genel meclisin o seneye mahsuben bütçe tanzim etmemesi nedeniyle hazırlandığını bildirmektedir. Böyle durumlarda önceki yıllarda genel meclis tarafından tanzim olunup devletten tasdikli hangi bütçe varsa ona dönülmesi gerektiği için bu defterin tasdik edilmiş olan bütçelerin gelir ve gider sütunlarını içermek üzere düzenlendiğini, bu senenin tahmini gelirinin gerçek miktarının vilâyet muhasebesinden alınarak ve değerlendirmeler hanesinde sebepleri gösterilerek tahminin sıhhati de bağlı birimlerden alınan resmi evrak ile teyit edilerek takdim edildiğini ifade etmektedir. Bu tasdikli sütunların birinde yani önceki sene tasdik olunan gelirler arasında gümrük gelirlerinin yarısının da bulunduğunu belirten Sava Paşa, kaide olarak bu gelir sütununa dönülmesi gerektiği için gümrük gelirlerinin yarısının o sene de vilâyet mal sandığına bırakılmasının nizami bir şey olduğuna şüphe bulunmadığını ifade etmektedir. Bu defterin takdim edilmesinden maksadının adanın mali durumuna dair Bâbıâlî’ye ve maliye nezaretine bilgi vermek olduğunu belirten Sava Paşa, padişahın iradesi ile tasdik edilmiş olan iki sütun üzerinde tadilat yapılmasının mümkün olmadığını söylemektedir. Ayrıca takdim ettiği defter zamanında tasdik edilip iade edilmiş olsaydı okulların kapanmak derecesine gelmemiş olacağını ve bayındırlık işlerine layığı üzere devam edilmiş olacağını belirten Sava Paşa, böyle bir durumda gelecek sene genel meclisine de içinde bulunulan yıl için devletin hiçbir mecburiyeti olmadığı halde vilâyete bu kadar akçe ihsan ederek bayındırlık işlerine bakıldığı için bu sene bayındırlık işlerinden geri durulmasının teklif edilebileceğini


312 BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 11-13.

127
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 17:02

ifade etmektedir. Ancak Sava Paşa, önceki sene bayındırlık için bir şey yapılmayıp o sene de bundan geri durulmakta olduğu ve gelecek sene de verimsiz senelerden olduğu için gelir azlığı nedeniyle bir şey yapılamayacağı ayrıca ileride dahi birkaç sene bir şey yapılamayacağından bu durumda nasıl idâre-i kelâm ve maslahat olunacağını bilemediğini ifade etmektedir313.

3.10 Adanın Tarihi Durumu
Sava Paşa, raporunda ikinci bir bölüm kaleme alarak burada adanın ahvâl-i târihiyesini ele alacağını bildirmektedir. Girit’in hiçbir zaman Yunanistan ile birleşmediğini belirten Sava Paşa, ezmine-i kadîmede Yunanistan ile Girit arasında büyük savaşların dahi vuku bulduğunu ifade etmekte ve Osmanlı Devleti’nin Girit’i Yunanlılardan değil, Venediklilerden aldığını okul çocukları arasında bile bilmeyen olmadığını söylemektedir. Girit’in Yunanistan ile ilişkisinin 1821’de ortaya çıkan ihtilalle başladığını belirten Sava Paşa, 1866’da başlayıp üç sene devam eden ihtilal sırasında bir ittihâd-i efkâr oluştuğunu ancak bu ihtilalde Girit’ten Yunanistan’a göç eden seksen bin kadar kadın, çocuk ve diğer birçok kişinin orada çektikleri sefalet nedeniyle aralarında bir derece soğukluk ortaya çıktığını ifade etmektedir. Sava Paşa ayrıca bu kişilerin dönüşü esnasında Yunanistan’da kalmış olan beş altı bin eşkıyânın adi suçlarının affı gibi bazı özel muafiyetlerle Girit’e çağrıldıklarını fakat Yunan hükûmetinin bunların içerisinden seçtiği iki yüz kadar elebaşına gizlice maaş tahsis ederek bir kısmını Yunanistan’da tutup daimi bir komita şekline soktuğunu bildirmektedir.

Sava Paşa’nın ifadelerine göre; bu kişilerin bir kısmı Yunanistan’a yerleştirilmiş ise de bazılarının ailesi Girit’te olduğu için ara sıra Girit’e gidip gelmişler, bir kısmı ise maaşlarını alarak daimi surette Girit’te ikamet etmişlerdir. Bunların dışında Atina mekteplerinden yetişen ve bütünü hükûmet eliyle getirilmiş olan dört beş yüzden fazla avukat, doktor ve öğretmenin adada en seçkin memuriyetlere yerleştirilerek adanın nizamları bu kişilere yaptırılmış ve bu nedenle bu nizamların uygulanması dahi bu kişilerin eline geçmiştir ki bu durumun icabı olarak adada daha önce bahsi geçtiği üzere bir Yunan fırkası teşekkül etmiştir. Bunların vasıtasıyla ada, Yunanistan’ın bir şubesine dönüştürülmüş ve bu kişilerin


313 BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 13.

128
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 17:03

yardımıyla Yunan konsolosları istedikleri zaman adayı tahrik etmek imkânını bulmuşlardır314.

3.11 Yunanistan Bakanlarının Girit Hakkındaki Tasavvurları
Girit meselesinin yirmi beş seneden beri Yunanistan’da, bakanlar tarafından bakanlar kurulunun teyidi, kabine dışındaki siyasiler tarafından da kabinenin düşürülmesi için bir alet olarak kullanıldığını belirten Sava Paşa, o sıralarda da bu meselenin Deli Yani ve Trikopi arasında birbirine üstünlük kurmak için bir sermaye haline getirildiğini ifade etmektedir. Deli Yani’nin hükûmetin başında olduğu sırada Girit’te hemen bir ihtilal çıkarılarak bu şekilde görevde devam etmek tasavvurunda olduğunun herkesçe bilindiğini söyleyen Sava Paşa, Trikopi’nin ise iktidara geldiğinden beri Girit meselesini kan dökmeden kalemle çözeceğini taahhüt etmiş olduğunu ve bununla övündüğünü bildirmektedir. Ayrıca Sava Paşa Trikopi’nin; mahkemelerin tatili, ahalinin dilekçe vermekten geri durmaları, zaptiyelerin dağılması gibi şeylerle adada bir hükûmetsizlik ve inzibatsızlık hali oluşturmak, bu hali bir süre sürdürerek Avrupa nazarında Girit’i açık bir mesele olarak tutmak, bu şekilde işin sonunda adanın Yunanistan’a iltihakına kalemle karar verilmesi biçiminde bir yöntem benimsediğini ve bunun uygulanmasını da tayin ettiği Hanya genel konsolosu Mösyö Gıripari’ye bıraktığını bildirmektedir. Bu konsolosun adaya geldiği günden beri Hıristiyan fırkalarının ikisinin de hareketlenip birbirine üstünlük sağlamak için müsabakaya giriştiklerini bildiren Sava Paşa, gerek adanın mali durumuna dair dedikodular ve gerek veliahdın şerefine icra edilecek merasim ve isyân-âmiz gösterilerin bu sebebe dayandığını belirtmekte ve adada bir felaketin ortaya çıkmasının yakın olduğunun bilinerek ona göre kuvvet yetiştirilmesi gerektiğini çünkü kuvvet ve satvetin manzarasının bile bu tehlikenin önünü almaya yetebileceğini söylemektedir. Bu felaketin ortaya çıkış zamanın belirlenemediğini ifade eden Sava Paşa, yavaş yavaş başlayacak olan bu felaket için muhtemel tarihler olarak en geç genel meclisinin toplantı zamanı olan Nisan ayı ortasını ya da sonunu veyahut Mayıs ayının başları ya da ortalarını göstermektedir.

Sava Paşa, Girit meselesinin dâhili bir idare meselesi olmadığını bir siyasi

mesele derecesinde olduğunu belirterek adada her ne oluyor ya da olacak ise bunun


314 BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 13-14.

129
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 17:04

Yunanistan’dan verilen talimatın eseri olduğunu ve mahalli meselelerin Mösyö Trikopi’nin tertip ettiği planın kırsal bölgeler ahalisine kabul ettirilmesi için sırf desise ve bahaneler olduğunu sözlerine eklemektedir315.

3.12 Girit’te Bulunan Askeri Kuvvet
Sava Paşa, 6 Aralık 1886 tarihli telgrafında Girit’teki asker sayısının beş bin civarında olduğunu bildirdiğini ve bu tarihten sonra adadaki mevcut askere ilaveten sekiz yüz kişilik bir tabur gelmişse de bu taburun hareket etmesi için gerekli levazımatın bulunmadığını ifade etmektedir. Bir tabur askerin değil bir bölüğün bile gereken yerlere sevk edilemediğini belirten Sava Paşa, ayrıca Sadâretin 14 Aralık 1886 tarihli telgrafında Girit’teki taburların sekiz yüzer kişiye ulaştırılması konusunda padişahın iradesinin çıktığı müjdesinin verildiğini ve kendisinin kumandanlıktan aldığı bilgiye göre bu karar icra olunduğunda fırkanın mevcudunun yedi bin beş yüz ile sekiz bin civarına ulaşacağını ifade etmektedir. Ancak Sava Paşa, adada asayişin temini için en az tam bir fırka yani yük hayvanları ve diğer malzemeleri tam olan sekiz yüzer mevcutlu on altı tabur (toplam 12.800) askerin bulundurulmasının mutlaka gerekli olduğunu ifade etmektedir. Adadaki asker miktarı bu rakama ulaştırılmazsa planın icrasının mümkün olmayacağını belirten Sava Paşa, siyasi konularda yetersiz tedbirin zarar ve tehlikesinin malum olduğunu ifade etmektedir. Bu nedenle gerekli tedbirlerin alınması ya da başka bir çare aranması gerektiğini bildirmektedir. Sava Paşa, kuvvetlerin yetersizliği o günkü haldeyken şehirlerin içindeki gösterileri engellemenin kendileri için kolay olduğunu ancak göstericilerin şehir dışında yüksek yerlerde toplanmaları ihtimali nedeniyle bu konuda sükût etmeye ve bedhâhânın mahkûmları gibi görünmeye mecbur olduklarını ifade etmektedir.

Sava Paşa, bir sonraki Pazar günü (26 Aralık 1886’da) toplanması kararlaştırılmış olan bir gösteriyi cebren engellemeyi arzu ettiklerini ancak bu grup buradan kalkıp Lakos köyüne giderse onları engellemek için oraya asker sevkinin zor olması nedeniyle ve askeri güç bu derecede iken bir ihtilalin zuhuruna sebebiyet verilmesi korkusuyla orada icra edecekleri her türlü rezaleti hoş görmenin kendileri için zaruri olduğunu ifade etmektedir. Bu durumu kimse bilmediği için


315 BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 14-15.

130
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 17:05

hareketsizliğini kiminin korkaklığına kiminin de kayıtsızlığına verdiğini belirten Sava Paşa, konsolosların ise işin hakikatini iyi anladıkları için bedhâhânın bu derece cesaret göstermelerinin sebebini bahsettiği nedenlere hamlettiklerini söylemektedir. Bedhâhânın ise günden güne her korkudan beri hale gelerek Yunan konsoloslarının emirlerini artık kemâl-i keremi ile yerine getirmekte devam ettiklerini
bildirmektedir316.

3.13 Sava Paşa’nın Yapılması Gerekenlere Dair Görüşleri
Sava Paşa, Girit adasının beş altı yıldır girmiş olduğu yolda yavaş yavaş ilerleyerek bahsettiği dereceye geldiğini ifade ederek adaya vardığında tam bir ihtilal haliyle karşılaştığını ifade etmektedir. O zamandan raporu yazdığı döneme kadar düşe kalka ilerlendiğini ve durumun hiçbir zaman gizlenmeyerek ıslahı için Sadâret’ten daima yardım talep edildiğini söylemektedir. Sava Paşa, raporunun bu son kısmında adayla ilgili yapılabilecek şeyler konusunda son defa olarak görüş bildirme cesaretinde bulunduğunu ifade ederek aşağıdaki maddeleri sıralamaktadır:

1. Cebri tedbirler alma yoluna gidilirse adada ihtilal olur korkusu bir kenara bırakılarak ihtilalin olacağı göze alınmalıdır. Bir ihtilal çıkmaması için sonuna kadar çalışmak gerekli ise de ihtilalin çıkması halinde bu kaderden bilinip o sırada adanın ıslahı için ihtilalden istifade olunmalıdır.
2. 22 Ekim 1885 tarihinde yani bu rapordan dört ay önce arz edildiği ve daha sonra birkaç defa tekrarlandığı üzere kulları buradan alınarak vilâyetin idaresi yorulmamış ve vücudu sağlam olan; sürekli harekete, gezip dolaşmaya muktedir, adada dost ve düşmanı bulunmayan bir kişiye verilmelidir. Kulları ihtiyarlık yaşına varmış, yakalandığı müzmin kalp hastalığı sebebiyle sürekli hareket etmeye, gezip dolaşmaya asla gücü kalmamış olduğundan ve adaya varışımdan bu yana ortaya çıkmış olan büyük gaileler ve şiddetli çarpışmalar nedeniyle zihnen dahi yorulmuş olduğumdan ve sinirlerimde ani gerginlikler ortaya çıkmış olduğu için artık burada memuriyetimin



316 BOA, İ.MTZ.GR, 18/625, lef 3, varak 15.

131
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Sava Paşa’nın Girit Valiliği (1885-1887) Cemal ATABAŞ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 27 Eki 2019, 17:06

devamı asla ve kata caiz olmayıp aksi takdirinde kullarının hiçbir

şeyden mesul tutulmaması şer‘an ve nizâmen gerekli görülmüştür.

3. 12 Eylül 1886 tarihinde kumandan paşa ile ortaklaşa takdim edilen planın hemen icrası için gereken asker, yiyecek, giyecek, mühimmat ve özellikle nakliye araçlarıyla birlikte hızla sevk edilmelidir.
4. Gerekli yerler askeri korumaya alındıktan sonra adada genel meclis tarafından tanzim olunup Bâb-ı Devlet’e arz olunmaksızın vilâyetçe tasdik olunmuş bütün nizamların feshi ve buraca tanzim olunup devletçe tasdik olunan bazı nizamların da yeniden tetkikiyle yeni layihaların arz olunması konusunda gerekli emirlerin verilmesi ve eğer genel meclis bunları tetkikten geri durursa genel meclis dağıldıktan sonra bunlar keen lem yekün (sanki olmamış) hükmünde tutulup bu konudaki devlet nizamlarının adada yürürlükte sayılması, uygun görülürse hükûmet adayı maarif ve bayındırlıktan mahrum bırakmamak için bütçede noksan oldukça yalnız bu işlerde sarf edilmek üzere gümrük gelirlerinin yarısı derecesinde bir meblağın fütüvveten ihsan olunacağının ve bunun ada halkının şükür-güzârlık etmesi şartına bağlı olacağının ve gümrüklerin idaresindeki
aksaklıkların ortadan kaldırılması için bir çare arayıp arz etmeğe vilâyetin yeni valisinin memur edildiğinin ilanı konusunda kendisine emir verilmesi gerekmektedir. Bu maddelerin bir kısmı ümit verici bir kısmı da caydırıcı olduğu için mümkündür ki bu ilan üzerine ihtilal olmaz. Ancak olursa gerekli yerler elde olacağından ve askerler hâkim noktaları tutmuş olacaklarından ihtilalin tahdidi nispeten daha kolay olur. Bunun yanında bu kadar ihsanın verilmesi üzerine ihtilal Avrupa devletleri nezdinde de haksız sayılır. Bu nedenle her türlü yabancı müdahaleden uzak olarak gerekirse kısa bir zaman içinde adaya daha fazla kuvvet gönderilip ihtilalcıların bastırılmasıyla adanın sahîhan bir vilâyet haline îsâline muvaffak olunabilir.
5. Arz olunan şeylerin yüklü miktarda masraf ile olabileceğini biliyorum. Ancak bunları yapılmayıp ada bu halde bırakılırsa ihtilale doğru hareket başlamış olduğundan bunun sonuca varacağı şüphesizdir. Zira

132

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 20 misafir