MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Girit İle ilgili Akademik Yayınlar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 20:56

LMV 1.jpg
MÜBADİL TORUNU OLARAK MUDANYA’YA HİZMET ETMEKTEN GURUR DUYUYORUM…
Hayri TÜRKYILMAZ
Mudanya Belediye Başkanı Bir yanda geçmişi ilk çağlara dayanan diğer yanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun
temellerinin atıldığı, Lozan’a giden yolun başlangıcı olan Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı, “Barışın ve Kardeşliğin Başkenti MUDANYA”. Uçsuz bucaksız maviliği, tarihi geçmişi, dünyanın en iyi sofralık Tirilye tipi zeytini, kara inciri, siyah üzümü, enginarı, denizdeki 80 çeşit balığı ve çok farklı kültürleri bünyesinde yaşatan, mübadil ailelerin çocukları ve torunlarıyla ayakta dimdik duran MUDANYA.
İşte böylesine zengin bir kültür varlığına sahip bir ilçe olan Mudanya’da bir mübadil torunu olarak belediye başkanlığı yapmanın gururunu yaşıyorum. Geçmişimizi koruyup geleceğimizin planlarını yaparak tüm kültürlerin yaşatılması, tanıtılması ile Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilke ve devrimleri ışığında çağdaş, modern bir kent yaratmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Mübadele döneminde birçok zorluk yaşandığını biliyoruz. Kardeş şehrimiz Yunanistan’ın Rafina Kenti Belediye Başkanı Vasilis Pistikidis ve Halkidiki Mudania Nea Propondida Kenti Belediye Başkanı Manolis Karas demişti ki “Sizler şanslısınız, çünkü siz Girit’ten Türkiye’ye geldiğinizde burada barınacağınız ev vardı, ama bizler şanssızdık, çünkü gittiğimiz yerde barınacağımız evimiz bile yoktu ve ev yapmak zorunda kaldık.” İşte o zaman böyle zorluklar çekilmiş. Ama herkes birbiriyle kenetlenmiş ve kardeşliğini güçlendirmiş. Demek ki bu kardeşliğimizi sadece Türkiye genelinde değil, bütün dünya üzerinde geliştirmemiz gerekiyor. Onlarla birlikte bu dayanışmayı, bu değerlerimizi paylaşmamız gerekiyor. Çünkü kentler kimlikleriyle ortaya çıkar. Bizim de kent olarak bir kimliğimiz ve geçmişimiz var. Geçmişimizi yok sayarak, unutarak, unutturarak geleceğe taşıyamayız. Bunun için büyük çaba sarf ediyoruz.
Barış ve huzur içerisinde yaşamaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde tüm kültürlerin bir arada yaşadığı, Barışın ve Kardeşliğin Başkenti Mudanya’mıza tüm yurttaşlarımızı davet ediyoruz.
LMV 2.jpg
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 20:58

III. MUDANYA MÜBADELE KÜLTÜRÜ ÇALIŞTAYI
Emir Doğan SAVAŞ
LMV Mudanya Temsilciliği Yönetim Kurulu Üyesi
Üçüncü kuşak mübadil çocukları olarak, mübadil yakınlarımızın gözyaşlarında tanık olduğumuz, kimseyle paylaşılmayan o sessiz acının öznesi durumundaki “Mübadele”nin 94. yılını geride bırakıyoruz.
Lozan Mübadilleri Vakfı Mudanya Temsilciliği olarak 2015 yılının Ocak ayında faaliyete geçerken, bizler üçüncü kuşak mübadil olarak geç de olsa “bize kim olduğunuzu hatırlatacak olan geçmişimizi öğrenmenin” peşine düşmeyi hedefledik. Özellikle Mudanya olarak mübadele konusundaki çalışmalarda çok geç kalmıştık. Bu geçmişe dönük hafıza kaybının geç de olsa geriye döndürülmesi gerektiğine inandık. Bugün Mudanya ve çevresinde on binin üzerinde mübadil yaşamaktadır. Kültürleri, gelenek ve görenekleriyle, “yaşayan bir tarih hazinesi” durumundadırlar. Mübadil nüfusun, özellikle Giritli nüfusun oldukça yoğun olduğu Mudanya, Tirilye, Siğiköyü, Dereköy, Misebolu’da mübadele konularıyla ilgili bugüne kadar akademik bir araştırmanın özellikle birinci ve ikinci kuşak üzerinden yapılamamış olması çok büyük bir hafıza kaybıdır. Mudanya’mızla ilgili bugüne kadar elle tutulur akademik çalışmaların yapılmaması bizleri ziyadesiyle düşündürmekte ve üzmektedir. Mübadele konusunda yeterli bilginin elde edilememiş olması özellikle Mudanya ve çevresinde mübadele ile ilgili yerel bilincin oluşmasını engellemiştir. Bu durum genelin yerele yansımasıdır. Çünkü Türkiye’nin Mübadele konusuna ilgisi 1990’lı yıllardan sonraya rastlar. Özellikle 2001 yılında kurulan Lozan Mübadilleri Vakfı çalışmalarıyla konunun araştırılmasına çok büyük bir ivme kazandırmıştır. Geç kalınmış da olsa konu ile ilgili olarak toplumsal bir bilinç oluşturulmuştur. Oysa Yunanistan’da, 1930’lu yıllarda Küçük Asya Araştırma Merkezi adıyla bir araştırma birimi kurulmuş ve bu tarihten başlanarak Anadolu’dan göç eden Rumların anlatılarına dayanan 100’ü aşkın araştırmacının çalıştığı ekip tarafından 300 bin yazılı sayfayı aşan 1375 beldeyi kapsayan bir sözel tarih arşivi oluşturulmuştur. Bu veriler bile bu konunun ne denli geniş bir alanı kapsadığını göstermektedir. Mübadele bilincinin oluşturulmasında en önemli görev akademik araştırmalar üzerinden üniversitelere ve onların değerli akademisyenlerine düşmektedir.
İlkini Ağustos 2015, ikincisinin Ekim 2016’da yaptığımız “Mübadele Kültürü Çalıştayı”nın bugün üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Bugün Uludağ Üniversitesi’nin değerli akademisyenlerini ve öğrencilerini aramızda görmekten çok memnunuz. Uludağ Üniversitesi’nin bu Çalıştaya katılımını sağlayan ve sunumuyla değer katan ve kendisi de bir mübadil aileye mensup Sayın Prof. Dr. Barış ÖZDAL’a, Mudanya’mız ve Temsilciliğimiz adına teşekkür ederiz. Üniversite ile LMV Vakfı Mudanya Temsilciliği tarafından birlikte yürütülecek çalışmaların daha sık yapılması, yaşayan mübadil kültürüne sahip Mudanya’mızda mübadele konusunda “yerel bilincin” oluşmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Gelecek yıl Ekim 2018’de gerçekleştireceğimiz “IV. Mübadele Kültürü Çalıştayı”mızı uluslararası düzeye taşımayı amaçlıyoruz.
Bugünkü Çalıştayımıza katkıda bulunan; Mudanya Belediye Başkanı Sayın Hayri TÜRKYILMAZ’a, LMV Başkanı Sn. Ümit İŞLER’e, LMV Genel Sekreteri Sn. Sefer GÜVENÇ’e, değerli konuşmacılarımız Sn. Prof. Dr. Barış ÖZDAL’a, Yrd. Doç. Dr. Murat KORALTÜRK’e, Sn. Yrd. Doç. Dr. Fahriye EMGİLİ’ye, Sn. Yrd. Doç. Dr. Fahri MADEN’e Mudanya’mız ve Temsilciliğimiz adına sonsuz teşekkürler ederiz.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 20:59

SABAH SUNUMLARI

Prof. Dr., Barış ÖZDAL:

“Mübadelenin Tarihsel ve Siyasi Nedenleri”

Yrd. Doç. Dr. Murat KORALTÜRK

“Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etki ve Sonuçları”

LMV 3.jpg
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 21:01

MÜBADELENİN TARİHSEL ve SİYASİ NEDENLERİ

Barış ÖZDAL1


Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan “Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol”ü, daha sade bir isimle ifade edersek Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ni tarihsel ve siyasi perspektiflerden analiz etmek mümkündür.
Bu analiz kapsamında konunun daha iyi anlaşılabilmesi için etkili olan içsel, dışsal ve konjonktürel faktörlerin de hiç şüphesiz dikkate alınması gerekmektedir. Lakin özellikle Türkçe literatür dikkate alındığında bu analiz düzeylerinin Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi üzerinde sadece yakın periyotta (20. yüzyıl) etkili olan faktörleri irdelediği saptanmaktadır.
Diğer bir deyişle Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ni etkileyen orta (18. ve 19. yüzyıllar) ve uzun (14–
17. yüzyıllar) periyotlardaki faktörler ekseriyetle unutulmakta olup konu sadece 20. yüzyılın başından itibaren yaşanan gelişmeler kapsamında irdelenmektedir.
Daha net bir biçimde ifade etmek gerekirse Mübadele’yi anlamamız için 20. yüzyılda etkili olan (siyasi, tarihsel, demografik ve ekonomik vb.) faktörleri analiz etmek tutarlı olsa da akademik açıdan yeterli değildir. Zira 18. ve 19. yüzyıllar itibarıyla;
 “Doğu Sorunu”,
 “Gerileme Dönemi Osmanlı Devleti’nde Toprak Kayıpları”,
 “Tımar Sisteminin Bozulması” ve
 “Balkanlardan Anadolu’ya Yapılan Göçler” 14–17. yüzyıllar yani Klasik Dönem itibarıyla;
 Gaza ve Cihat İlkeleri
 İstimalet Politikası
 Millet Sistemi
 Tımar Sistemi
 Celali İsyanları
Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi kararının aldığı 20. yüzyılın duygusal ve düşünsel iklimini derinden etkilemiş yani “zeit geist”ını oluşturmuştur.
Bu bağlamda, 20. yüzyıldan bakıldığında Türkiye’nin ve Yunanistan’ın Nüfus Mübadelesi ile ulaşmak istediği temel amacın homojen (türdeş) ulus devlet yaratma olduğu görülmektedir. Ancak dinsel, etnik ve kültürel homojenliğin arka planında ise 14. yüzyıldan itibaren oluşmaya başlayan ve Osmanlı Devleti’nin dağılma döneminde yaşanan gelişmelerle netlik kazanan tarihsel bir güvenlik algısı yattığı unutulmamalıdır.
Anahtar Kelimeler: Türkiye, Yunanistan, Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol, Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi, Zeit Geist.


1 Prof. Dr., Uludağ Üniversitesi, İİBF, Uluslararası İlişkiler Bölümü, Siyasi Tarih Anabilim Dalı, e-posta: barisozdal@gmail.com.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 21:04

TÜRK-YUNAN NÜFUS MÜBADELESİ TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİ ve SONUÇLARI

Murat KORALTÜRK 2
Türkiye, Milli Mücadelenin hemen ertesi önemli sonuçlar yaratan bir zorunlu göç hareketine sahne oldu.
1.200.000 Rum ve 100.000 kadar Ermeni ve Yahudi Türkiye’yi terk etti. 500.000 Müslüman, Yunanistan’dan Türkiye’ye göç etti.
Türk-Yunan zorunlu nüfus mübadelesi 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ne İlişkin
Sözleşme ve Protokol ile belli kural ve koşullara bağlandı. Sözleşme ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcada’da yerleşik Rumlar ve Batı Trakya’da oturan Müslümanlar dışında kalan Rum ve Müslümanların karşılıklı değişimi kararlaştırıldı. Sözleşmeye göre mübadeleye tâbi kişiler, taşınabilir her türlü mallarını göç edecekleri ülkeye serbestçe götürme hakkını elde ettiler. Taşınmazlarını arkalarında bırakan mübadillere, geride bıraktıkları taşınmazları ile aynı değerde ve kendileri ile karşılıklı olarak göçe tâbi tutulan insanların arkalarında bıraktıkları taşınmazlarından yeni ülkelerinde mal verilmesi kararlaştırıldı.
Nüfus mübadelesi ile Türkiye’nin nüfusunda Müslüman-Türk unsur lehine homojenleşmesi yönünde önemli bir adım atılmış olmasının yanı sıra ekonomide de Türkleştirme yönünde bir süreç yaşandı. Ancak nüfus mübadelesi ile ekonomide işgücü ve sermaye kesiminde yaşanan Türkleştirmenin genel olarak ekonomiye katkı değil zararlar verdiğini ifade etmek gerekir. Başka bir ifadeyle rasyonel kriterlerle değil, milliyetçilik gibi irrasyonel bir dinamikle gelişen sürecin, erken Cumhuriyet yıllarında ekonomide olumsuz yansımaları olduğu anlaşılmaktadır. Bu etkileri şöyle sıralamak mümkündür:
 Gidenlerin girişim ve üretim güçlerini de beraberlerinde götürmeleri;

 Gidenlerin arkalarında bıraktıkları taşınmazların ve diğer malların yağması ve işgali;

 Mübadillerin iskânında yaşanan sorunların ekonomik sonuçları.


Anahtar Kelimeler: İktisadi Milliyetçilik, Milli İktisat, Lozan Antlaşması, Nüfuz Mübadelesi, Erken Cumhuriyet Dönemi





2 Yrd. Doç. Dr. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü İktisat Tarihi Anabilim Dalı e-posta: muratkoralturk@gmail.com
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 21:05

ÖĞLEDEN SONRA SUNUMLARI

Yrd. Doç. Dr. Fahriye EMGİLİ

“Mübadelenin İki Kenti: Mersin ve Bursa”

Yrd. Doç. Dr. Fahri MADEN

“Girit’te Bektaşilik”
LMV 4.jpg
LMV 4.jpg (43.83 KiB) 2518 kere görüntülendi
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 21:07

MÜBADELENİN İKİ KENTİ: MERSİN ve BURSA
Fahriye EMGİLİ 3

Göç ve göçmen meselesi Türkiye’nin son üç yüz yıllık tarihinin en önemli meselelerinin başında gelmektedir. Balkan Savaşı sonunda hızlanan göç hareketleri, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ve Cumhuriyetin ilk yıllarında da yoğunluk kazanmıştır. Nihayetinde yeni Türkiye Cumhuriyeti ile bu göç hareketi doruk noktasına ulaşmıştır. Lozan Görüşmeleri sırasında imzalanan; 30 Ocak 1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ne İlişkin Sözleşme ve Protokol uyarınca, Türkiye’den Ortodoks
Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’dan da Müslümanlar Türkiye zorunlu olarak göç etmişlerdir.

Göç edilen kentler, yeni yerleşim yerinde kurulan hayatlar, mübadillerin bütün dünyasını değiştirmiş ve şekillendirmiştir. 1924 – 1930 yılları arasında Mübadillerin en yoğun olarak yerleştirildiği Bursa merkez, mübadillerin çıkış iskelesi Mudanya ve Gemlik, güneydeki sahil şehri Mersin’de mübadele olayı nasıl yaşandı? sorularına bu çalışmada cevap aranacaktır.
Nüfus mübadelesinin uygulamaya konulması sonrasında mübadillerin yaşayacakları yeni topraklara gelmeleriyle birlikte, iskân sorunu Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla da iki farklı ekonomik ve demografik yapıya sahip olan Bursa ve Mersin kentlerinden Rum Ortodoksların ayrılışı aşaması; devamında bu şehirlere iskân edilecek Müslüman mübadillerin yerlerinin belirlenmesi, iaşe meselesi, konut sorunu, iktisadî devamlılığın sağlanması gibi meselelerle baş edilmesi gerekmekteydi. Bu çalışmada, bu önemli sorunların incelenmesi amaçlanmaktadır.
Nüfus mübadelesinden sonra Bursa’nın ve Mersin’in nüfusla bağlantılı olarak etkilenen ve farklı bir görünüm alan diğer bir yönü kültürel yapısı olmuştur. Rum ve Ermenilerin şehri terk etmesi ve yerlerine mübadil göçmenlerin iskân edilmeleriyle alışkanlıkları, inançları, dilleri vb. özellikleri farklı iki kesim yer değiştirmiş oldu. Bu iki şehrin mübadele neticesinde meydana gelen değişikliklerden nasıl etkilendiği; iktisadî, kültürel, demografik açıdan benzerlik ve farklılıklarının ortaya konulması da mübadelenin daha iyi ayrıntılandırılması açısından önem taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler: Türk –Yunan Nüfus Mübadelesi, Mübadele, Bursa, Mudanya, Mersin.










3 Yrd. Doç. Dr. Mersin Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Mersin, e-posta: femgili@gmail.com
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 21:09

GİRİT’TE BEKTAŞİLİK



Fahri MADEN 4

18. asırda Anadolu topraklarında kurulan ve Hacı Bektaş-ı Velî (ö. 669/1270-71)’ye nispet edilen Bektaşîlik, Girit’te ilk görülen tarikatlardan birisidir. Girit’in fethi sırasında orduda bulunan Bektaşî Şeyhi Horasanî-zâde Derviş Ali Dede tarafından adaya getirilen Bektaşilik zamanla Kandiye, Hanya ve Resmo’da Horasanlı Tekkesi’nden başka İbrahim Baba, Mağaralıköy, Mustafa Dede ve Hasan Baba adlarında tekkelere sahip olmuştur. 1826’da Yeniçeri Ocağı ile birlikte Bektaşilik’te yasaklanmış, hadiseden Girit Bektaşi
tekkeleri de etkilenmiştir. Ancak Sultan II. Mahmud döneminin sonlarından itibaren Bektaşilik üzerindeki yasakçı politikanın yumuşaması diğer bölgelerde olduğu gibi Girit’te de Bektaşiliğin yeniden canlanmasını sağlamıştır. Horasanlı Tekkesi post-nişinlerinden Derviş Ali Baba (1810- 1926)’nın faaliyetleri ile Bektaşilik Girit’te gelişme kaydetmiş ve yaygınlaşmıştır.
Girit’te Bektaşilik Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar varlığını devam ettirmiştir. Ancak adanın Türk idaresinden çıkması ve Türkiye’den kopmasıyla yapılan nüfus mübadeleleri neticesinde Bektaşilik etkinliğini tamamen yitirmiştir. Türkiye ile Yunanistan hükümetleri arasında yapılan Mübadele Antlaşması gereği Girit’te bulunan Müslüman nüfus 1924 yılından itibaren Türkiye’ye göç etmiştir. Bu nüfusun önemli bir kısmı Bektaşi’dir. Çukurova Bölgesi’nde Girit göçmenleri Adana, Mersin ve Hatay illerine yerleştirilmişlerdir. Ayrıca İzmir, Aydın, Balıkesir, Ayvalık, Gemlik, Mudanya ve Bodrum’a da yerleştirilenler olmuştur. Mudanya’da Giritli göçmenlerin meskûn oldukları mahalle bulunmaktadır.
Girit’ten Anayurda gelen göçmenlerin pek çoğu Alevi-Bektaşi inancına bağlıydı. Girit Horasanlı Tekkesi’nde yetişen bazı Bektaşi baba ve dervişlerinin mübadele sonrası Anadolu’ya gelip tekkeler kurdukları tespit olunmaktadır. Örneğin Salih Baba’nın Horasanlı Tekkesinde bulunduğu sırada yirmi yıla yakın dervişliğinde ve rehberliğinde bulunduğu Mücerred Hafız Ali Rıza Baba bunların en meşhurudur. Yine göçle Girit’ten Anadolu’ya gelenler arasında Horasanlı Tekkesi’nin son post-nişini Cafer Sadık Bektaş Baba ve onun halifeleri de vardır. Mübadele ile Girit Adası’ndan Türkiye’ye gelen üç gemi göçmenin Tarsus ve Mersin’e yerleşmelerinde en büyük etken Cafer Sadık Baba’nın bu bölgede ikameti olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Girit, Bektaşilik, Horasanlı Ali Baba, Cafer Sadık Bektaş Baba, Mübadele.






4 Yrd. Doç. Dr., Kastamonu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü e-posta: fahrimaden@kastamonu.edu.tr
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MUDAYA 3.MÜBADİL ÇALIŞTAYI

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 29 Eyl 2021, 21:12

RESİM 1.jpg
RESİM 2.jpg
RESİM 2.jpg (68.63 KiB) 2518 kere görüntülendi
LMV 3.jpg
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 9 misafir