93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLERİ

Girit İle ilgili Akademik Yayınlar
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 14:36

93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E
(AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN,
BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLERİ (1884-1904)
IMMIGRANTS OF BULGARIA, BOSNIA-HERZEGOVINA AND CRETE
SETTLED IN KARAHISAR-I SAHIB (AFYONKARAHİSAR) AFTER
THE '93 WAR (1884-1904)
Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ
Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

Öz

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve sonrasında imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Balkanlar'daki topraklarının bir kısmını kaybetmişti. Bu topraklar üzerinde kurulan devletler, Rusya'nın Panislavist politikasının da etkisiyle, milli devletlerini tesis etmek ve işgal ettikleri topraklara tamamen hakim olmak için bünyelerindeki Türk-İslam kültür ve medeniyetinin izlerini yok etmeye yönelik bir politika takip etmişlerdir. Bu sebeple savaş döneminde katliam; barış döneminde siyasi, ekonomik ve sosyal baskılarla Türk ve Müslüman halkı göçe zorlamışlardır. Kara, deniz ve demiryolu ile Osmanlı Devleti'ne akın akın göç eden yüz binlerce muhacir, çoğunluğu Anadolu'da olmak üzere ülkenin muhtelif yerlerinde iskan ettirilmiştir.
Bu makalede 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Balkan ülkelerinin zulüm ve baskıları ile yerlerini ve yurtlarını terk ederek Karahisar-ı Sahib Sancağı'na gelen ve burada yerleştirilen muhacirler hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Bu cümleden olarak 1884-1904 yılları arasında Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Girit muhacirlerinin Karahisar-ı Sahib Sancağı dahilinde iskan edildikleri yerler, nüfusları, iskan esnasında ve sonrasında karşılaşılan bazı sorunlar ile bu muhacirlere yapılan yardımlar, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki ilgili vesikalar çerçevesinde incelenmeye çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Göç, Muhacir, İskan, Karahisar-ı Sahib, Bulgaristan, Bosna-
Hersek, Girit
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 14:40

Abstract
The Ottoman Empire lost a part of its land in the Balkans with the Ottoman- Russian War of 1877-1878 and the Berlin Treaty signed after the war. The states estab- lished on those lands followed a policy for removing the traces of Turkish-Islamic cul- ture and civilisation within their borders to establish their national states and to command thoroughly the territory that they occupied with the effect of Panslavist policy of Russia. For this reason, they compelled Turkish and Muslim people to migrate with the massacre carried out during the wartime and with the political, financial and social re- pression during the peacetime. Migrating to the Ottoman Empire in crowds through highway, roadway and railway, hundreds of thousands immigrants were settled in vari- ous parts of the country and mostly in Anatolia.
In this article, it was tried to provide information about the immigrants, who left their home and country due to the oppression and persecution of the Balkan States following the Ottoman-Russian War of 1877-1878, came to the Karahisar-ı Sahib Sanjak and settled there. In this regard, the places where immigrants of Bulgaria, Bosnia- Herzegovina and Crete were settled within Karahisar-ı Sahib Sanjak between 1884 and 1904, population of these immigrants, the problems that they faced during and after the settlement and the assistance provided for these people were tried to be investigated based on the documents in the Ottoman Archieves of the Prime Ministry.
Keywords: Migration, Immigrant, Settlement, Karahisar-ı Sahib, Bulgaria, Bosnia-Herzegovina, Crete

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 15:44

GİRİŞ
Göç, bir yerleşim biriminden, gruptan ya da belli bir siyasi sınırı olan toprak parçasından başka bir birime doğru yapılan, kısmen sürekli birey veya kitle hareketidir (Demir & Acar, 1993: 150).
Göç, ortaya çıkış sebepleri, yönü, gerçekleştiği mekan, iştirak eden insan sayısı ve hatta göçe karar verenin kimliğine göre tasnif edilerek isimlendirilebilir (Saydam, 2010: 1-5)
Göç hareketini gerçekleştiren, vatanını terk ederek başka bir ülkeye göç eden kişiye de genel olarak göçmen denilmektedir. Osmanlı Devleti’nde göçmen tabiri yerine muhacir ve mülteci tabirleri kullanılmıştır. Bununla beraber muhacir ve mülteci terimleri tam olarak birbirlerini karşılamamaktadır. Nitekim Osmanlı arşiv belgelerine göre muhacir, asli memleketini terk ederek Osmanlı tâbiiyetine girmeyi kabul şartıyla Türk topraklarına yerleşen ve eski vatanına tekrar dönmeyeceğini senetle taahhüt eden kişi olarak tarif edilirken; mülteci, vatanı istila edildiğinden dolayı Osmanlı Devleti’ne iltica etmeye mecbur kalan ancak geri alınması durumunda memleketine dönme temayülünde bulunan kişi olarak tarif edilmektedir (İpek, 2006: 18).
Göçlerin tarih boyunca ana sebebi ekonomik olmakla birlikte 19. yüzyılda buna din ve milliyet ayrımları da eklenmiştir. 19. ve 20. yüzyıllarda milli devletlerin ve bilhassa milliyetçiliğin ortaya çıkması ile tamamen siyasi bir boyut kazanmıştır. Bu türden göçlerin ana sebebi ise belirli bir toprak parçasını ülke olarak kendisine seçen ve siyasi gücü elinde bulunduran bir etnik grubun, orada yaşayan farklı etnik yapıdaki insanlara ve din gruplarına aralarında yaşama hakkı tanımamasıdır (Karpat, 2010: 76-78).
Tarihimizde "93 Harbi" olarak da bili- nen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı ve akabinde Berlin Kongresi'nde alınan kararlarla Balkanlarda Sırbistan, Karadağ, Romanya ve Bulgaristan, Osmanlı Devleti'nin sınırları dışında kalmıştı (Karal, 1988: 76).
Başlangıçta çok uluslu olarak ortaya çıkan bu devletler, daha sonra topraklarındaki yabancı unsurları atarak toplum yapısını saflaştırma politikası takip etmişler (Kocacık, 1999: 655), milli devletlerini kurmak ve işgal ettikleri topraklara tamamen hakim olmak için Türk unsurundan kurtulmaya ve sınırları dahilindeki Türk- İslam kültür ve medeniyetinin izlerini yok etmeye çalışmışlardır. Bu sebeple savaş döneminde katliam; barış döneminde siyasi, ekonomik ve sosyal baskılarla göç ettirme metotlarıyla yok etme siyasetini takip etmişlerdir
(İpek, 1999: 664).
93 Harbi, Bulgarlar başta olmak üzere Osmanlı Devleti'nin hakimiyetinde olan Balkan milletlerinin uzun zamandır bağımsızlık yolunda bekledikleri fırsatı önlerine çıkarmıştır. Bu meyanda farklı politikalar izleyerek topraklarındaki Müslüman Türkleri göçe zorlamışlardır.
Sahip oldukları her şeylerini bırakıp, sadece canlarını kurtarmak için göç eden muhacirler at ve öküz arabaları ile kara yolunu, vapurlarla deniz yolunu ve Trakya'da demir yolunu kullanarak Türkiye'ye giriş yapmışlardır (Ağanoğlu, 2001: 162).
Bu münakale türlerini belirleyen en etkin amil tabiatıyla bir tercihten ziyade yaşadıkları bölgelerin konu- mu idi. Bu bağlamda muhacirlerin ayrıldıkları yerlerin liman, istasyon merkezlerine yakın ya da uzak olmaları ve iskan edilecekleri bölgelerin hangi ulaşım imkanına uygun olduğu da dikkate alınmak durumunda idi. Karayolu ile gelenler Edirne üzerinden Türkiye'ye geçiyorlardı. Bilhassa Doğu Rumeli ve Bulgaristan'dan gelen muhacirler Edirne'de büyük bir yoğunluk teşkil ediyordu (Şimşir, 1987: 51).
Rumeli'de çeşitli baskı ve zulümden kaçanlar, yaya olarak veya bulabildikleri çeşitli vasıtalarla başlıca toplanma merkezlerine yığılmaktaydı. Bu merkezler Tuna üzerindeki Vidin, Tulça, Kalas; Karadeniz'in batı sahillerinde Köstence, Varna, Burgas, Ahyolu; Batı Trakya'da Dedeağaç, Karaağaç, Kavala ve Selanik gibi liman şehirleriydi (Kocacık, 1980: 146).
Rumeli'de Rus ve Bulgar zulmünden kaçan halk, deniz vasıtalarını da kullanmıştır. Ancak, bilhassa Tersane-i Amire'ye ait vapurlar asker sevkiyatına tahsis edildiğinden, Babıali tarafından yabancı kumpanyalarından vapur kiralanmıştır (İpek, 1994: 36). Bulgaristan muhacirleri, Varna limanına uğrayan Avusturya, Fransız, Rus ve Türk vapurları ile haftada iki-üç kez İstanbul'a taşınmaktaydı. Bunların bir kısmı da Tuna nehri limanlarından Türkiye'ye geçmekteydi (Şimşir, 1987:
51). Vidin'den hareket eden nehir gemileri Tuna nehri deltasında bulunan Kalas'a kadar geliyordu. Bunlar, Belgrat ve Kalas arasında çalışan yabancı şirketlere bağlı gemilerden istifade edebildikleri gibi, Kalas ile İstanbul arasında çalışan posta vapurlarını da kullanabiliyorlardı (Kocacık, 1980: 146).
Göç yolu üzerinde bulunan Tatarpazarcık,Tuna ilinin batı kısımlarındaki Plevne, Lofça, Orhaniye gibi yerlerden gelen Türk muhacir kitleleri için önemli bir durak merkezi idi. O tarihlerde İstanbul-Bulgaristan demiryolu ancak bu kasabaya kadar uzanıyordu. Muhacir kitleleri Tatarpazarcık'a kadar arabalarla veya yaya olarak geliyor, buradan trenle yollarına devam ediyorlardı (Kocacık, 1980: 148). Demiryolu güzergahı için önemli bir diğer istasyon merkezi de Filibe idi. Hem Tatarpazarcık'tan hem de Filibe'den trenlerle gelen muhacirler önce Edirne'de toplanıyor, daha sonra da İstanbul'a hareket ediyorlardı (Kocacık, 1980: 149).
Muhacirlerin bir kısmı İstanbul üzerinden, bir kısmı ise İstanbul'a uğramaksızın doğrudan Anadolu'daki daimi iskan yerlerine sevk ediliyorlardı. İstanbul'a uğramadan ge- lenler Selanik üzerinden deniz yoluyla İzmir'e sevk ve oradan da Aydın, Kütahya, Karahisar-ı Sahib ve Eskişehir taraflarında iskan ediliyorlardı
1.Deniz yoluyla gelmek durumunda olan Giritli Müslüman muhacirler, yığıldıkları iskelelerden Babıali tarafından temin edilen vapurlarla önce İzmir iskelesine taşınıp daha sonra da Aydın, Hüdavendigar Konya, Ankara, Halep, Suriye, Beyrut vilayetlerine taksim edilerek yerleştiriliyorlardı
(Yılmaz, 1996:248).








93 Harbi Sonrasında Karahisar-ı Sahib'e (Afyonkarahisar) Yerleştirilen Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Girit… 65

1 Mesela, 23 Rebiulevvel 1309 (27 Ekim 1891) tarihli bir belgeye göre Belgrat'tan gelecek 200 hane Bosna muhaci- rinin İstanbul'a uğratılmadan Aydın'a gönderilmeleri öngörülmektedir. Bunların Selanik üzerinden deniz yoluyla İzmir'e gönderilmeleri ve oradan da Aydın, Kütahya, Karahisar-ı Sahib ve Eskişehir taraflarında iskan edilmelerinin gerekliliği ifade edilmektedir. Bkz., BOA., DH.MKT. 1882/113. Bosna Müslümanlarının Selanik üzerinden deniz yolu ile taşınması ile ilgili olarak ayrıca bkz., Karpat, 2010: 266.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 15:58

1. Bulgaristan Muhacirleri 93 Harbi'nden itibaren, Bulgaristan'daki Müslüman-Türk topluma karşı, sistemli bir yok etme ve mezalim siyaseti uygulayan Bulgaristan, 19. yüzyılın sonlarında, özellikle Rusya'nın teşviki ve Batılı devletlerin de kayıtsızlığıyla, pek çok bölgede çoğunluğu teşkil eden Türkleri, zulüm ve işkencelerle öldürerek yahut da göçe zorlayarak, Bulgar nüfusunun mutlak çoğunluk haline getirilmesi yönünde bir politika takip etmiştir (Halaçoğlu, 2002: 309).
Bu bağlamda 1890 yılına kadar devam eden göçlere zemin hazırlayan uygulamalar genel olarak şu şekilde özetlenebilir:
Rus askerlerinin geri çekilmeye başlamasıyla Türklerin çoğunlukta bulunduğu doğu bölgelerinin tamamında sadece Türklere mahsus olmak üzere sıkıyönetim uygulanmış, Türkler, olmadık zulüm, baskı ve tecavüze maruz kalmışlardır. Türk halkı, siyasi ve medeni haklardan mahrum edilmiştir. Türklerin askere alınması kararlaştırılmış ve askerlik kanunu Türkler aleyhine sert bir şekilde uygulanmıştır. Dini ve vakıf eserler, mezarlıklar tahrip edilerek Türklerin dini ve kültürel varlıkları ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Adaletsiz vergi ve harç tahsil edilmiştir. Savaş esnasında evlerini terk eden Türklerin, gayrimenkulleri üzerindeki mülkiyet hakları ellerinden alınmıştır (İpek, 1994: 132-144). Bulgar resmi istatistiklerine göre 1893-1902 yılları arasındaki on yıllık süreçte Bulgaristan'dan 70.603 göçmen Türkiye'ye göç etmiştir (Şimşir, 1987: 52).
Daha sonraki süreçte de benzeri sebeplerle gerçekleşen bu göçler, 1912-1913 Balkan Savaşlarına kadar geçen yaklaşık 25 yıl boyunca hiç kesintiye uğramadan devam etmiştir (Şimşir, 1987: 52).
93 Harbi'nde Rusya'nın tarafında yer alan Romanya ise eski bir Türk yurdu olan Dobruca'yı işgal etmişti. Bu durum Romanya'daki Türkler üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Toprak mülkiyeti rejiminde yapı- lan değişiklikler neticesinde ve daha sonra da siyasi haklardan mahrum bırakılmak, baskı vs. zorluklar sebebiyle pek çok Türk buradan göç etmek zorunda kalmıştır (Kocacık, 1999:657).
Dobruca'dan kütle halindeki göçler, 1883'te Türklerin askere alınmasına karşı gös- terilen tepki neticesinde, 1899'da zuhur eden kıtlık ve açlık dolayısıyla ve Balkan Savaşları ile Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra gerçekleşmiştir (Ülküsal, 1966: 28).


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 16:13

Bulgaristan Muhacirlerinin Karahisar-ı Sahib'de İskan Edildikleri Yerler ve Nüfusları

93 Harbi'nden sonra Bulgaristan'dan Karahisar-ı Sahib'e gelerek buraya yerleşen muhacirlerle ilgili ilk belgeler 1884 senesine aittir. Bu belgelere göre Silistre ve Rusçuk taraflarından gelen ilk muhacir kitlesi 1884 sonları ile 1885 başlarında Karahisar-ı Sahib'in Bolvadin kasabası civarındaki Kureyş isimli mevkideki 2 boş arazide iskan edilmişlerdir.
Muhacirler tarafından bu arazide oluşturulan köye, padişahın adına izafeten "Hamidiye" ismi verilmiştir3.
Aynı yıl Bulgaristan’ın Provadi sancağından gelen 25 hane muhacir de, Karahisar-ı Sahib'e tabi Sibsin köyü civarında Omuzca isimli mevkide tespit edilen 4800 küsur dönümlük devlet arazisinin bir kısmına yerleştirilmiş ve bu arazinin diğer bir kısmının, daha sonra gelecek muhacirlere tahsis olunması kararlaştırılmıştır. "Mecidiye" adı verilen bu muhacir köyünden çok kısa bir süre sonra 14 hane, hanelerini ve arazilerini terk ederek başka yerlere göç etmişlerdir4.
1886 senesi sonlarına doğru Karahisar-ı Sahib’de iskan edilmek üzere hem Kafkaslardan hem de Balkanlardan kitleler halinde muhacirler gelmeye devam etmiştir. Bu cümleden olarak Bulgaristan’ın Osmanpazarı kaymakamlığına tabi Şaferler (رلرفاش) köyünden gelen 30 hane muhacire, Karahisar-ı Sahib’e tabi Döğer ve Kadımürsel, Kütahya sancağına tabi Elmalı ve Gürs (سروك) köyleri arasında bulunan Kayalarviranı (رلايق) olarak bilinen mevkideki 4868 dönümlük boş arazi tahsis edilmiş ve bu yeni tesis edilen köye "Sultaniye" adı verilmiştir. Yine Bulgaristan’ın Os- manpazarı kaymakamlığına tabi Ma’den-i Kebir köyüne mensup 45 hane muhacir de, Karahisar-ı Sahib’e tabi Karaca Ahmed Sultan, Muradlar, Liğen, Bey ve Akviran köyleri arasında bulunan ve Belce Mezraası olarak isimlendirilen mevkideki 5507 dönümlük boş araziye yerleştirilmiş ve oluşturdukları köye, "İhsaniye" adı verilmiştir5.
1885 yılından 1897 yılına kadar yaklaşık 3-4 yıllık zaman aralıklarıyla Karahisar-ı Sahib'e göç eden muhacirlerin iskan edildikleri yerler ile nüfusları hakkında Hüdavendigar Vilayeti Salnameleri’nden de bilgi edinebilmek mümkündür. Bu çerçevede 1885-1886 yılları itibarıyla Karahisar-ı Sahib Sancağında 1404'ü erkek, 1321'i kadın olmak üzere toplam 2725 nüfus muhacir iskân edilmiş durumdadır6. Bunlardan 183 hanede 805 nüfus Rumeli muhaciri sancak dâhilinde müstakil köylere yerleştirilmişlerdir7. Bunlardan 38 hane, 148 nüfusun oluşturduğu köye "Cumalı"; 50 hane, 222 nüfusun oluşturduğu köye "Mahmudiye"; 30 hane, 132 nüfusun oluşturduğu köye, "Hamidiye" ve 65 hane, 303 nüfusun oluşturduğu köye yine "Hamidiye" adı verilmiştir8.
1887 senesi başlarında Bulgaristan’ın Cuma kazası (muhtemelen Cuma-ı Atik= Eskicuma)’ından gelen muhacirler, Karahisar- ı Sahib kasabasına 5 saatlik mesafede olan Eğret ve 7 saat mesafede olan Osmaniye köyleri arasındaki 6000 dönümlük araziye yerleştirilmişler ve bu köye "Cuma" adı verilmiştir9.




2 Bolvadin’in 14 km. batısında, Çobanlar yolu üzerinde bir mevkidir. Bkz., Bayar, 2004: 243.
3 BOA., Y.PRK.DH. 1/82 (18 Rebiulevvel 1302); BOA.,
Y.A.RES. 28/45 (20 Cemaziyelahir 1302).
4 BOA., BEO. 412/30866 (22 Rebiulahir 1312); BOA.,DH.MKT. 1445/110 (22 Zilhicce 1304).
5 BOA., İ.DH. 1021/80530 (7-8 Zilhicce 1303); BOA.,
DH.MKT. 1388/77 (3 Rebiulahir 1304); BOA., DH.MKT.1403/9 (10 Cemaziyelahir 1304).
6 H. 1303 Tarihli HVS, s. 71.
7 H. 1303 Tarihli HVS, s. 89.
8 H. 1303 Tarihli HVS, s. 86.
9 BOA., İ.ŞD. 84/5000 (8 Cemaziyelevvel 1304); BOA., DH.MKT. 1397/27 (8 Cemaziyelevvel 1304); BOA.,
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 16:35

1890 yılı ortalarında Lazkan (ناقزلا)10 tarafından gelen 25 hane ve takriben 150 nüfustan ibaret olan muhacir kafilesi Karahisar’ın Sandıklı kazasına tabi Dazkırı nahiyesi dahilindeki "Sultaniye" köyünde iskan edilmişlerdir. İki sene sonra 6 hane muhacir daha bu köye gönderilmiştir. Ancak yeni gelen muhacirlere yeni arazi tahsis edilmemiş, önceki muhacirlere verilen araziden bunlara taksimat yapılmıştır11.
1891-1892 senesi itibarıyla Karahisar-ı Sahib’e iskan edilmek amacıyla 780 nüfus muhacir nakledilmiştir12. Bunlardan 770 nüfus, 250 haneden oluşan Rumeli muhaciri idi. Bunların kahir ekseriyeti 1892 ilkbaharından itibaren Aziziye kazası köylerine müsafereten yerleştirilmişlerdir13.
R. 1307 (1891-1892) tarihli salnameye göre bu tarihler arasında Karahisar-ı Sahib sancağında 786'sı merkez kaza, 482'si Aziziye kazası, 607'si Sandıklı ve 557'si Bolvadin kazasında olmak üzere toplam 2432 muhacir nüfusu iskân edilmiştir14. Ancak bunların ne kadarının Rumeli muhaciri olduğu belirtilmemiştir. Bu dönemde Karahisar-ı Sahib'e gelen muhacirler için merkez kazaya bağlı olarak "Cumalı", "Yenice", "Mecidiye", "Selimiye", "Sultaniye" isimleriyle yeni muhacir köyleri kurulmuştur15.
13 Aralık 1891'den 13 Aralık 1892'ye kadar Rumeli’nin muhtelif bölgelerinden iskan için 229 hanede 1010 nüfus muhacir Karahisar-ı Sahib'e gelmiş olup, bunlardan 77 hanede 385 nüfustan oluşan muhacir topluluğu, Aziziye kazasının merkezi olan Musluca kasabasının Hisar, Ömer Hacı, Kılınçlar ve Yusuf Ağa Çeşmesi isimli mevkilerinde iskan edilmişlerdir16. Bu mevkilerde oluşturulan yeni köylere sırası üzere "Ma’mûretü’l Hamid", "Salihler", "Seyfiye" ve "Burhaniye" isimleri verilmiştir. Ayrıca bunlardan başka, 19 hanede 79 nüfus Yenigömü ve 14 hanede 60 nüfus Eskigömü köylerine ilaveten iskân edilmiştir17.
Yine bu dönemde Silistre, Mankalya, Ahıska ve Köstence taraflarından iskan edilmek için 58 hanede 290 nüfus muhacir gelmiş ancak bunlardan 8 hanede 44 nüfus Ahıska muhaciri iskan için Konya tarafına gitmişlerdir. Geriye kalan 50 hanede 246 nüfus muhacir Bolvadin kazası dahilinde iskan edilmiştir18.
1892 senesi ilkbaharında Bulgaristan’ın Osmanpazarı ve Tırnova kazalarından 166 kişiden oluşan bir muhacir kafilesi Karahisar-ı Sahib’e nakledilmiştir. Bunlar, Karahisar kasabasına 5 saatlik mesafede bulunan Susuzviranı olarak isimlendirilen 6949,5 dönümlük boş araziye yerleştirilmişler ve bunların oluşturduğu bu köye, "Osmaniye" adı verilmiştir. Ayrıca, bu köyün bir haritasının hazırlanarak İstanbul’a gönderilmesi emredilmiştir19. Yine bu dönemde Karahisar-ı Sahib'e gelen bir miktar Silistre muhaciri ise Eskiköy karyesinde iskan edilmiştir20.
1892 senesi ortalarında Bulgaristan’ın Servi kazasından 156 nüfustan oluşan bir muhacir kafilesi daha Karahisar-ı Sahib’e gelmiş, merkez kazaya 3 saatlik mesafede bulunan Yarımca mevkiindeki boş arazide iskan edilmişlerdir. Bunların iskanıyla teşekkül eden köye de vatanlarına izafeten "Servi" adı verilmiştir21. Bu tarihlerde Karahisar-ı Sahib'e gelen 11 hane Hezargrad (Razgrad) 22 muhaciri de Sandıklı kazasında iskan olunmuştur23.
1892-1893 yılı itibarıyla Dazkırı nahi- yesinin Mecidiye köyünde 11 hanede 75 nüfus ve Sultaniye köyünde 11 hanede 60 nüfus Hezargrad muhaciri; Osmaniye köyünde 30 hanede 165 nüfus Cuma, Hezargrad ve Tutrakan muhaciri; İdris köyünde 37 hanede 163 nüfus Karinâbâd, Hezargrad, Silistre, Cuma ve Tutrakan muhaciri ve Sofiler köyünde 14 hanede 83 nüfus Hezargrad muhaciri ki top- lam 103 hanede 546 nüfus muhacir mevcuttur. Ayrıca, Şeyhlü nahiyesi’nin Söğüdlü isimli mahallinde 27 hanede 102 nüfus Ruscuk muhaciri, Geyikler nahiyesi’nin Cebiş isimli mahallinde 13 hanede 51 nüfus ve Körpelialanı isimli mahallinde 15 hanede 62 nüfus muhacir iskan edilmiştir24.
1893 yazında Bulgaristan'dan gelen bir miktar muhacir, Rusya'dan gelen Ahıska muhacirleri ile birlikte (toplam 40 hane civarında) Karahisar-ı Sahib’in Çobanlar köyü civarındaki Turfelli Çiftliği olarak isimlendirilen araziye yerleştirilmiştir25. Muhacirlerin 400 lira bedel mukabilinde hükümetten satın alarak yerleştikleri bu arazi uzun süre Karahisar eşrafından Nuri Paşa'nın ve onun tahrikiyle köylülerin müdahalelerine sahne olmuştur26.





DH.MKT. 1402/121 (8 Cemaziyelahir 1304); BOA., ŞD. 2511/18 (14 Rebiulahir 1305).
10 Böyle bir yer isminin mevcudiyeti tespit edilememiş olmakla birlikte Bulgaristan'da Tutrakan ve Cuma yakınında bir yer olduğunu tahmin ediyoruz.
11 BOA., DH.MKT. 234/50 (6 Zilkade 1311). Bu uygulama, zaten arazileri kendilerine iktifa etmeyen eski muhacirle- rin şikayetlerine sebep olmuştur. Muhacirler, bu hususta- ki mağduriyetlerinin giderilmesi, hatta civar köylerle olan sınırlarının belirlenmesi talebinde bulunmuşlardır. Bu durum komşu köylerdeki ahaliyi de rahatsız etmiş olmalı ki, meselenin halledilmesi için görevlendirilecek memu- run harcırahının civarda bulunan Konya vilayeti Hami- dabad sancağına bağlı Keçiboynu nahiyesinin Kavak, Senir-i Cedîd, Gencer (رجنك) ve Katmir (ريمتق) köyleri ahali- si ile müştereken ödeneceği taahhüt edilmiştir.
12 BOA., DH.MKT. 1915/62 (26 Cemaziyelahir 1309).
13 BOA., DH.MKT. 1940/81 (13 Ramazan 1309); BOA., MV.
69/59 (13 Ramazan 1309).
14 R. 1307 Tarihli HVS., s. 236.
15 R. 1307 Tarihli HVS., s. 223.
16 H. 1310 Tarihli HVS., s. 408.
17 H. 1310 Tarihli HVS., s. 409.
18 H. 1310 Tarihli HVS., s. 411.
19 BOA., DH.MKT. 1947/68 (14 Şevval 1309); BOA., İ.ŞD. 119/7149 (22 Zilkade 1309); BOA., DH.MKT. 1971/10 (18 Zilhicce 1309); BOA., DH.MKT. 1983/51 (13 Muharrem 1310); BOA., BEO. 23/1715 (27 Zilkade 1309); BOA., ŞD. 2594/10 (14 Safer 1310).
20 BOA., DH.MKT. 202/10 (24 Receb 1311).
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 16:44

28-29 Şaban 1311 (6-7 Mart 1894) tarihli belgelerden anlaşıldığı kadarı ile bu tarihten daha önce bir miktar Rumeli muhaciri Sandıklı kazasına tabi Dazkırı nahiyesinde Bozangirliler köyü Sülüklüçeşme mevkii yakınındaki Bozhan isimli mahalle yerleştirilmiştir27.
1895 senesi başlarında Bulgaristan’ın Servi kazasından Karahisar-ı Sahib’e gelen 36 hane 140 nüfustan oluşan bir muhacir kafilesi, merkez kazaya 9 saatlik mesafede bulunan Karapınar28 isimli mahalde cami, mektep ve hane yerleri gösterilerek iskan edilmişlerdir. Bunların iskanıyla teşekkül eden köye de "İcâdiye" adı verilmiştir29.
1903 ilkbaharında 20 hane Hezargrad muhaciri, Sandıklı kazası dahilindeki Ballık köyü civarında Örmekapu isimli mevkide iskan edilmiştir30.
1903 Haziranında 40 hane Silistre muhaciri Karahisar-ı Sahib sancağı dahilinde bulunan Kurtluoğlan Kapusu olarak isimlendirilen mevkideki boş araziye iskan edilmiş ve muhacirlerin oluşturduğu bu köye "Saadet" ismi verilmiştir31.
1903 sonbaharında Karahisar-ı Sahib sancağının merkez kazasına tabi Çobanlar köyü civarında iskan edilen 38 hane Ahıska ve Cuma muhacirinin teşkil ettikleri köye "Ümraniye" adı verilmiştir32.
1904 sonbaharında 26 hanede 120 nüfus Hacıoğlu Pazarcığı33 muhaciri, Karahisar-ı Sahib kasabasına 3 saat mesafedeki Anbanas Merası ile Karaağaç Deresi arasındaki bir araziye yerleştirilmiş ve bunların oluşturdukları köye "Tefrihiye" adı verilmiştir34.




21 BOA., DH.MKT. 1963/57 (23 Zilkade 1309); BOA.,DH.MKT. 1947/71 (14 Şevval 1309); BOA., ŞD. 2594/12 (14 Safer 1310).
22 1878-1908'de Bulgaristan eyaletine bağlı sancak. Bkz.,Sezen, 2006: 233, 417.
23 BOA., DH.MKT. 1959/44 (14 Zilkade 1309).
24 H. 1310 Tarihli HVS., s. 416.
25 BOA., DH.MKT. 177/46 (17 Cemaziyelevvel 1311);BOA., DH.MKT. 209/39 (16 Şaban 1311).
26 BOA., DH.MKT. 402/28 (3 Safer 1313). Nuri Paşa'nın müdahalesi ile ilgili olarak bkz. Güneş, 2014: 434-436.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

eyuphuseyin konulu mesaj eyuphuseyin tarafından 18 Kas 2020, 17:24 tarihinde silindi.
Mesajı görüntüleyin.

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 18:03

2.Bosna-Hersek Muhacirleri
1878 Berlin Antlaşması ile Avusturya- Macaristan'ın işgaline terk edilmiş olan Bosna-Hersek'te iktisadi kalkınma sağlamak düşüncesi ile vergi yükü artırılmış, diğer taraftan yeni bir toprak sistemi ve yeni egemen unsurlar oluşturmak için Boşnakların topraklarına kolonistler yerleştirilmişti (Emgili, 2012: 193). Bu yöntemle Bosna-Hersek'in nüfus yapısı değiştirilmeye çalışılmış ise de istenilen ölçüde başarı sağlanamamıştır. Bunun üzerine Müslümanları haksızlık yapmak, taşınmaz mallarına el koymak, can ve namus güvenliklerinin sağlanamaması gibi olmadık baskı ve zulümlerle göçe zorlamışlardır (İpek, 1999:
664). Canlarının ve mallarının açıkça ya da üstü kapalı bir şekilde tehdit edilmesi sebebiyle Boşnaklar, kendileri açısından yaşanılası bir tarafı kalmadığına inandıkları vatanlarını terk etmek durumunda kalmışlardır (Emgili, 2012: 194).
Osmanlı Devleti ilk zamanlarda bölge üzerindeki egemenlik haklarını, Avusturya'ya karşı elde ettiği bazı askeri avantajları korumak ve göçün yaratacağı problemler, ekonomik zorluklar dolayısıyla muhacirlere gerekli yardımlarda bulunamamak gibi sebeplerden dolayı göçü desteklememiş ve hatta önlemeye yönelik bir siyaset takip etmiştir. Bu sebeple göç etmek isteyen Müslümanların vazgeçirilmeye çalışılması, bununla birlikte göç etmek isteyenlere de olumsuz cevap verilmemesi uygun görülmüştür (Bosna-Hersek İle İlgili Arşiv Belgeleri, 1992: 82).
1878'de işgalden hemen sonra başlayan ilk göç dalgasını, 1882 yılında Boşnaklara askerlik zorunluluğu getirilmesinden kaynaklanan ikinci göç dalgası takip etmiştir. Öyle ki 1900'e kadar devam eden bu süreçte bölgede bulunan 400.000 Müslüman'dan 120.000'i aşkın bir nüfus Osmanlı Devleti'ne göç etmiştir.
(Bosna-Hersek İle İlgili Arşiv Belgeleri, 1992: 309)35

1900'de "Dzabic hareketiyle" üçüncü bir göç dalgası, 1908 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’i ilhakı sonucunda dördüncü dalga ve 1918 yılında da beşinci bir dalga olmak üzere beş büyük göç dalgası gerçekleşmiştir (Dedeić-Kırbaç, 2013: 8).

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: 93 HARBİ SONRASINDA KARAHİSAR-I SAHİB'E (AFYONKARAHİSAR) YERLEŞTİRİLEN BULGARİSTAN, BOSNA-HERSEK VE GİRİT MUHACİRLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Kas 2020, 18:45

Bosna-Hersek Muhacirlerinin Kara- hisar-ı Sahib'de İskan Edildikleri Yerler ve Nüfusları
Karahisar-ı Sahib sancağına nakil ve iskan edilen Bosna-Hersek muhacirleri ile ilgili ilk bilgilere 1885 senesinden itibaren rastlamaktayız. H. 1303 Tarihli Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi'ne göre bu tarihte Karahi- sar-ı Sahib'e 20 hane, 77 nüfustan oluşan Bos- na-Hersek muhaciri yerleştirilmiştir. Bunlar- dan 10 hanede 37 nüfus olarak Hersek'ten gelen muhacirler, Alaçamlı (ىلماچلاآ) köyüne,
10 hanede 40 nüfus olarak Bosna'dan gelen muhacirler de Menahuz (زوخانم) isimli köye yerleştirilmiştir36.
1887 sonbaharında Sandıklı kazasında iskan edilmiş olduğunu tahmin ettiğimiz 106 nüfustan ibaret Hersek muhacirinin bir müddet sonra kıtlıktan dolayı İzmit yakınlarındaki Karamürsel kazasına göç ettikleri anlaşılmaktadır.37.
Bu tarihlerde yukarıda zikredilenler haricinde Bosna-Hersek muhaciri gelip-gelmediği hakkında net bir bilgiye sahip değiliz.Bununla beraber 18 Rebiulahir 1305 (3 Ocak 1888) Tarihli bir belgede 38.Karahisar'da mevcut Bosnalı muhacirlerden bahsedilmektedir. Fakat bunların, daha önceden yerleştirilenler mi yoksa yeni gelen muhacirler mi olduklarına dair herhangi bir bilgi verilmemektedir 39. Bu husustaki belirsizlikle birlikte, Bosna muhacirlerinin iskan edilme sürecindeki gecikmeler sık sık şikayet konusu olmakta ve bununda,yetkililerin tekerrür eden ihmalkarlıklarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.40
1891 yılından itibaren Bosna muhacirlerinin yoğun bir şekilde kafileler halinde Karahisar-ı Sahip'e geldikleri anlaşılmaktadır. Bunlardan birisi,mezkur sene içerisinde İnegöl'ün Muradiye mahallesinde bulundukları halde kendilerine gösterilen araziye yerleşmeye razı olmayarak Karahisar'a sevk edilen 153 nüfustan oluşan Bosnalı muhacirlerdir.41
Bu muhacirlerin Karahisar kazası merkezinde iskan ettirilmiş olmaları kuvvetle muhtemeldir. Nitekim bunların iskan kararı alındıktan kısa bir süre sonra, daha önceden Karahisar-ı Sahib'e gelerek buraya yerleşmiş olan Bosna muhacirlerinden Kesrizade Emin Ağa ismindeki bir zatın, Ayaktekkesiönü isimli mevkide 42 3 dönümlük devlet arazisine, gelecek Bosnalı muhacirler için 15-20 hane inşa edilmesi hususunda ruhsat talebinde bulunmuş ve gerekli izni alarak, bir de harita çıkarttırmış olması43, bu husustaki tahminlerimizi teyit etmektedir. Bahis konusu muhacirlerin bir kısmı İnegöl'de kalmakta ısrar etmişler44,ancak belgelerden anlaşıldığı kadarıyla 1894 ve 1897 yıllarında bunlarda peyderpey Karahisar-ı Sahib'e gelmişlerdir. . Bunların iskanı öncesinde de yine daha önce bahsi geçen Kes- rizade Emin ve biraderi Eyüp Ağalar, yeni gelecek akrabaları/hemşehrileri için hane ve dükkan inşası hususunda ruhsat talebinde bulunmuşlardır. Bu cümleden olarak Bosnalı muhacirlerin daha önce yerleştikleri Karahisar kaza merkezindeki Ayaktekkesiönü isimli mevkide 3 dönümlük, Karahisar civarındaki Ilıpınar isimli mevkide 5 kıta 7 dönümlük araziye öşür bedeli mukabilinde ve başka amaç için kullanmamaları şartıyla hane ve dükkan yapabilecekleri hususunda kendilerine izin verilmiştir45.
1891 sonbaharından itibaren Karahisar-ı Sahib’e nakledilen Bosna muhacirlerinden 100 haneden oluşan bir kafile ile yine Bosna ve Bihke muhacirlerinden 60 haneden oluşan bir kafile Bayat nahiyesi dahilindeki bazı köylerde dağıtılmış vaziyette müsafereten yerleştirilmişlerdir. Bu kafilelerin temsilcileri, padişaha gönderdikleri dilekçelerinde, Karahisar’a geleli dokuz ay kadar uzun bir süre olmasına rağmen hala tam olarak iskan edilmediklerinden yakınarak, perişan bir vaziyette olduklarını, iskanları mümkün olmadığı takdirde vatanlarına geri dönmek zorunda kalacaklarını ifade ederek, bu meselenin biran önce halledilmesini talep etmişlerdir46.
1893 senesi ortalarında Aziziye kazası yakınında kaza eşrafının tasarrufunda bulu- nan devlet arazisine 107 hane Nikşik47 muhaciri iskan edilmiştir48.



42 Bugünkü Hamidiye mahallesinde.
43 BOA., DH.MKT. 1840/59 (30 Şevval 1308); BOA., DH.MKT. 1856/10 (29 Zilhicce 1308); BOA., İ.ŞD. 108/6448 (2 Zilhicce 1308).
44 BOA., Y.MTV. 108/19 (2 Cemaziyelevvel 1312).
45 BOA., ŞD. 1550/7 (1 Receb 1312); BOA., BEO. 1044/78273 (2 Receb 1315); BOA., DH.MKT. 344/34 (18 Şaban 1312); BOA., İ.DFE. 3/1312/Za-03 (9 Zilkade1312).
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 8 misafir