MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Girit İle ilgili Akademik Yayınlar
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 06 Kas 2020, 15:50

Mübadiller resmi ideolojiyi kabul ettikleri ölçüde Anadolu’nun sosyal yaşamına uyum sağlamışlardır (Erden, 2004: 276). Belki de bun- dan dolayı Atatürk ilkelerine ve Türk devrimine gönülden bağlı kalmış- lar, örneğin yapılan kıyafet değişikliğine çabuk ayak uydurmuşlardır (Sepetcioğlu, 2008: 151). Devlet düzeni ve resmi ideolojinin göçmenlerce kabulü, onların yeni yaşam çevrelerinde inşa ettikleri kimliğe katkı sağlamıştır (Erden, 2004: 277).
Aslına bakılacak olursa mübadillerin alışkanlıklarının, muhafazakâr Anadolulu Türklerden daha liberal olduğunu söylemek mümkün- dür (Oran, 2005: 168-19 no.lu dipnot). Bu liberal düşüncenin kökeninde, mübadillerin çoğunlukla geldikleri yörelerin, özellikle Selanik (ve genel olarak Makedonya çevresi),Yanya ve Girit’in, Osmanlı son dönemine modern ve yenilikçi fikirlerle damgasını vuran “Osmanlı aydınlanmasının” ve onun çok kültürcülüğe vurgu yapan ideolojisinin merkezleri olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla birinci kuşak mübadiller, kurulan iki yeni ulus-devlette Osmanlı’nın çokkültürlü ve farklılıklara hoşgörüye dayanan toplumsal yapısını yansıtan ve bu yüzden de gittikleri Balkan ve Anadolu coğrafyasında bu yapının fark edilmesini sağlayan son temsilcilerdir. Nitekim Yunanistan’daki göçmenler üzerine bir çalışma yürütmüş olan Hirschon da alan çalışması sırasında görüştüğü eski nesillerin, -çalışması sırasında fark edemediği biçimde- son Osmanlılar olduklarını belirtmekte ve bu göçmenleri, “kozmopolit anlayış, farklılığa hürmet ve derin bir insanlık duygusu”na sahip kişiler olarak nitelemektedir (Hirschon, 2005:2). Hirschon’un Yunanistan’daki Anado- lu göçmenlerine dair çizdiği bu profilin Türkiye’deki mübadiller için de geçerli olduğu şüphe götürmez bir gerçektir.


24 Samsun’a iskân edilen bir mübadil kafilesinden örnekler sunan İpek, mübadil ailesinin çekirdek aile tipine sahip ve mübadillerde tek eşliliğin yaygın olduğuna, ve bir mübadil hanesinde ortalama bir-iki çocuğun bulunduğuna dikkat çekmektedir (2000: 148-149). Bu durum mübadiller tarafından sıklıkla, “kendilerinin Anadolu köylülerinden çok daha fazla modern yaşama yakın olduklarına” dair örnek olarak verilmektedir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 06 Kas 2020, 15:55

Mübadilleri diğer Balkan muhacirlerinden, hatta İmparatorluğun dağılma süreciyle birlikte Kırım, Kafkasya gibi yerlerden gelen göçmenlerden ayıran en önemli özellik, mübadillerin bir kanlı çarpışma neticesinde yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalan kimseler olmadığı, onların iki devletin uluslararası bir anlaşma yapmaları üzerine savaş değil de barış zamanında Türkiye’ye gelmiş olmalarıdır. Bu yüzden giderek artan biçimde mübadiller kendilerini, “evlad-ı fatihandan olup, ata topraklarını her türlü baskı, tecavüz, yıldırmaya karşın terk etmeyip ancak bir anlaşma neticesinde buraları bırakmak durumunda kalan, dolayısıyla da diğer muhacirlerden bu şekilde ayrılan” kişiler olarak betimleme eğilimindedirler. Nitekim mübadillerle gerçekleşen bir çalışmadan örnekler sunan İpek’in de belirttiği üzere, “bir mübadil şiddetle muhacir tanımlamasına karşı çıkarak ‘mübadil de bize kızım’ diye ısrarla mübadil olduğunu ifade etmiştir”; mübadil yerleşkelerinden biri olan Samsun’da gerçekleşen bir başka görüşmede ise bir birinci kuşak mübadil, “Aslında biz muhacir değiliz. Mübadiliz. Mübadil değişen demek. Buradaki Rumlar oraya, oradaki Türkler Anadolu’ya. Biz kendi keyfimizle bırakıp gelmedik. Devletlararası anlaşma yapıldı. Yoksa serbest olarak kimse vatanını bırakıp gelmezdi. Niye vatanını bıraksın ki. Macir harp olur, oradan kaçar. Bize macir diyen çok oluyor. Aslında macir değiliz.” diye açıklama yapma ihtiyacı duymuştur (İpek, 2007: 160). Günümüz Türkiye’sinde Anlaşma çerçevesinde gelen göçmenler için mübadil yerine muhacir kullanımı, gerek bilim çevrelerince gerekse direkt mübadiller tarafından tepki çekmektedir. İşte bu yüzden de “mübadil olmak” yeni bir kimlik edinimi çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 06 Kas 2020, 16:03

Bir Yeni Kimlik: Mübadil kimliği, Türkiye toplumunda yeni yeni oluşan ama kökeni eskiye dayanan güncel bir kimliksel betimlemedir. Günümüzde mübadele göçmenlerinde, özellikle de üçüncü ve son kuşak göçmenlerde, giderek vurgulanan ve tanımlanmaya çabalanan dinamik bir mübadil kimliğinin varlığından artık söz edilebilir. Kimlik, kişinin kendini ifade etme yoludur ve bir bireyin kendini tanımlama şekli zamana, mekâna, deneyimlere, iç ve dış dinamiklere göre değişimler gösterebilir (Sepetcioğlu, 2011: 343). Peki değişen ne olmuştur ki nihayetinde böylesine bir betimleme sonucunu doğurmuştur?

Aslına bakılırsa, nüfusunun neredeyse yüzde ellisinin doğrudan ya da dolaylı olarak göçle ilgili sorunları yaşamış olan bir toplumda zorunlu göç, mübadele konusuna yakın geçmişe dek gerek Türkiye’deki tarihçilerin gerekse siyasi erkin son derece duyarsız ve bir o kadar da ilgisiz kalmış olduğu görülmektedir (Arslan, 2013: 74). Bu durumun altında, toplumu ve bireyi ilgi alanlarından dışlamayı alışkanlık haline getiren Türkiye’deki geleneksel tarih anlayışı olduğu kadar, Türk tarihinin son dönemleri sürekli olarak Batıya karşı mücadeleyle geçmiş olmasına rağmen, ülkeyi kuran kadroların köklü bir Batıya yöneliş strate- jisi başlatarak, iki toplum arasında var olan güvensizliklerin ve düşmanlıkların yerine, geçmişe bir sünger çekmeyi yeğlemiş olmaları da yatar (Arslan, 2013: 75). Sözlü kültüre geleneksel olarak son derece yatkın bir altyapıdan gelen Türk halkının da yaşanmışlıkları -acısıyla tatlısıyla- dile getirmek yerine bunu unutmayı/unutmuş gibi yapmayı tercih etmesi de diğer bir yandan irdelenmeye değerdir.
Mübadelenin “diğer tarafı” düşünüldüğünde, mübadil kimliğinin Türkiye’de çok geç keşfedildiği de açıktır. Oysa Yunanistan’da bu göç ilk günden bu yana hep gündemde olmuş, kendine kamuoyunda yer bulmuştur (Arslan, 2013: 75). Elbette Yunanistan’da mübadillerin (kendi ifadeleriyle “mültecilerin”) yerleşmiş oldukları hemen her birimde dernekler kurmaları ve mübadeleye dair akademik çalışmalar da dahil olmak üzere araştırmalar yapmış olmaları bunda önemli rol oynamıştır. Peki, ne oldu da mübadil kimliği Türkiye’de yeniden keşfedildi? Bunda ne tür değişim ve dönüşümler yer aldı? Bu “keşif”te şüphesiz, mübadillerde mübadeleye dair bilinçlenme, mübadeleye dair gerçekleştirilen çalışmalar, dernekler ve onların faaliyetleri ile çağın kimlik algılayışı etkili olmuştur:
Öncelikle bahsedilmesi gereken husus, mübadeleye dair bilimsel faaliyet ve araştırmaların sayısının özellikle son 10-15 yılda bir hayli artış göstermiş olduğudur. Bu aktivitelerin mübadil kimliğinin yeniden keşfine ivme kazandırıcı etkisi mi oldu, yoksa bu kimlik gün yüzüne daha çok çıktığı için mi bu çalışmaların sayısı, kapsamı ve niteliği arttı, tartışılır. Fakat şu durum açıktır ki göç ve nüfus hareketleri ve bunların içinde mübadele, günümüz Türkiye’sinde artık popüler meselelerdendir. Mübadil ailelerin eğitime verdiği önem düşünüldüğünde, artan eğitim düzeyi ve bilinçlenme doğrultusunda, son kuşağın “köklerini merak etme” düşüncesiyle bu çalışmalara daha çok ilgi gösterdikleri ve hatta -bilimsel terbiyeden geçsin ya da geçmesin- birçok mübadilin mübadele tarihi, kültürü, sürecine dair çalışmalarını -en azından kendi ailelerinin tecrübelerini kaleme aldıkları görülmektedir. Çoğu “hatırat” niteliğindeki bu çalışmalar, Türkiye’nin gerçekleştirmekte çok geç kalmış olduğu birinci kuşak mübadillerin sözlü anlatımlarının yerini elbette doldurmamakla birlikte, son derece değerlidirler.25
Yeni kuşak mübadillerde, mübadeleye, geçmişe ve kendi kökleri- ne yönelik her alanda yoğun bir ilginin varlığından söz edilebilir. Türkiye’de farklı dillerde yayınlar, kültürel dernekler, araştırma grupları ve internet siteleri son dönemde birdenbire artış göstermiştir (Özbudun, 2010: 35-40) ve çağın iletişim olanakları da kimlik algılaması ve aktarımında bir etkendir. Sanal ortamlardaki sayısız internet sitesi ve göç üzerine tartışma panoları vasıtasıyla sözlü tarihe dair kayıt altına alınan mülakat, video, aile fotoğrafları, mübadele tarihiyle ilgili bilgiler paylaşılmakta ve bunlar da mübadil kimliğinin oluşumunda ve bunun canlı tutulumunda aktif roller üstlenmektedirler.
Sayısı gün geçtikçe artan mübadillerin faaliyet gösterdiği sivil toplum örgütleri ve dernekler de kimliğin algılanması ve gelecek kuşaklara aktarımına dair önemli birer unsurdur. Nitekim Osmanlı coğrafyasındaki göçler üzerine çalışmalar gerçekleştiren Karpat da Balkanlar, Kafkaslar ve Kırım’dan Türkiye’ye gelmiş göçmenlerin çoğunun ve onların torunlarının köklerinin bulunduğu ülkelerle ilişkilerini sürdürdüklerini, Türkiye’deki son yıllarda artan demokratikleşme süreciyle birlikte “Kırım Türkleri”, “Kafkasyalılar”, “Balkan Türkleri” gibi adlar taşıyan yeni örgütlenmelerin belirdiğini vurgulamaktadır (2005: 13).


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 06 Kas 2020, 16:05

Günümüzde mübadil yerleşkelerinin ciddi bir kısmında “Balkan Türkleri, Balkan göçmenleri, mübadele, mübadil” kelimelerini içeren birçok dernek mevcuttur.26 Bir göçmen yerleşkesinde kurulan ve başarılı faaliyetler gerçekleştiren -sadece yerel bazda olsun ya da olmasın- bir derneğin hitap ettiği topluluğa etkisi çok büyük olabilmektedir. Zaten var olan potansiyelin bir şekilde dışa vurumu, o bölgedeki kimliğin de açığa çıkmasına sebebiyet vermektedir. Daha çok bu derneklerin organizasyonunu ger- çekleştirdiği Yunanistan’a, “ata memleketini” görmek üzere yapılan gezilerin sayısı da giderek artmaktadır. Girit göçmenlerine dair çıkan bir gazete haberi bu durumu çok net bir biçimde açıklıyor: “Dedelerinin, ninelerinin kopup geldiği adayı keşfettiler, Girit ruhunu canlandırdılar. Artık ‘ailemin evine gidiyorum’ turları düzenliyor, Girit yemeklerini gün ışığına çıkartıyor, Girit lokantaları açıyor, Girit kitapları yazıyorlar” (Armutçu, 2004).
Çağın post-modern kimlik algısı nedeniyle dünya halkları arasın- da ortak değerler, yaşam tarzları gibi unsurlar hızla çoğalırken, yerel bir takım öğeler de ön plana çıkmaya başlamıştır. İnsanlar birbirine benze- dikçe, benzemeyen yönlere yapılan vurgu da artmıştır. Dolayısıyla önceki kuşak (ya da kuşaklar) kadar mübadil kültürünü bilmeyen yeni kuşak (ya da kuşaklar), bu kimliğe daha çok sahip çıkar oldular. Birinci kuşak gibi yemek pişiremiyor ya da onlar kadar lisan bilmiyor olsalar da yeni kuşak, mübadil kimliğini daha çok ön plana çıkarıyor. Birinci ve ikinci kuşak göçmenler, bu kimliksel betimlemeye daha çok dışarıdan (“mübadil, muhacir, macır” şeklinde, hatta bazen aşağılamayı da içeren “bitli macır” gibi) maruz kalmışken, sonraki kuşaklar bu kimliği kendi- leri dışa vuruyor; bir ve ikinci kuşak, “mübadil” olarak adlandırılırken, sonraki kuşak kendini artık “mübadil” olarak adlandırıyor.

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 06 Kas 2020, 16:12

Sonuç: Lozan Görüşmeleri sürerken, 30 Ocak 1923 tarihinde Türk ve Yunan temsilcilerinin üzerinde uzlaştığı Nüfus Mübadelesi Anlaşması ile Türkiye ve Yunanistan’da doğup büyümüş yüz binlerce insan, doğup büyüdükleri anayurtlarına veda etmiştir. Anlaşmayla İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada dışındaki Türkiye’deki Ortodoks nüfus ile Batı Trakya haricindeki Yunanistan’da bulunan Müslüman nüfus yer değiştirmiştir. Mü- badele ile yaklaşık yarım milyonluk bir kitle Türkiye’ye gelmiş ve yerleştirilmiş, buna karşın bir milyon 250 bin kadar Ortodoks da Türkiye’yi terk etmiştir (Arı, 2000: 8-10 no.lu dipnot, 113-114).
Mübadilleri göç sebebi açısından diğer göçmen gruplarından ayıran en önemli nokta, mübadelenin bir sıcak çatışma, bir savaş sırasında ya da bunların sebep olduğu bir olay neticesinde değil, aksine barış süre- cinde meydana gelmiş olmalarıdır. Bu anlaşmadan etkilenen nüfus için mübadil haricinde, ulusal ve uluslararası terminolojide -Türkçe karşılığı olarak- “muhacir”, “göçmen” ve “mülteci” terimleri kullanılmaktadır. Fakat ulusal ve uluslararası terminolojide “mübadil” kavramını aktarma- da bir takım sorunlar göze çarpmaktadır. Türk kaynaklarında, mübadiller için bazen “muhacir” kelimesi yer almakla birlikte, Anlaşma metninde sadece “göçmen”, Yunan resmi kaynaklarında ve halk arasında ise “mülteci” terimin kullanılıyor olması dikkat çekmektedir. Türkçede mübadil, Mübadele Anlaşması uyarınca ve bir “bedel” karşılığında Türkiye’ye gelmiş, -hatta son zamanlardaki yayınlarda sıkça karşılaşıldığı üzere, aynı anlaşma nedeniyle Yunanistan’a gitmiş göçmenler için kullanılmaktadır. Mübadele Anlaşmasının, uluslararası bir anlaşma nihayetinde ortaya konulduğu için, uluslararası literatürde -örneğin İngilizcede (Obligatory/Zorunlu) Population Exchange olarak- karşılığı bulunurken, mübadilin bu şekilde bir karşılığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla mübadil terimi sadece Türkçeye ve Türkiye’ye özgüdür. Bu yüzden Anlaşma çer- çevesinde gelen nüfusun muhacir mi, mübadil mi yoksa mülteci mi ya da yeni bir kavram mı ortaya konulması elzemdir.

Bu nüfus hareketi, ayrıca, her iki ülkede bir takım sosyal, kültürel, ekonomik değişimlere, dönüşümlere ve etkileşimlere yol açarken ulus- devlet projesinin baş aktörlüğünün yanı sıra dinsel, dilsel ve siyasal homojenliğe yönelik büyük bir adım olmuş, Anadolu ve Yunanistan’daki günlük yaşam uygulamalarına ve üretim modellerine getirdiği çeşitlenmeyle birlikte, birçok sorunu da ardında sürüklemiştir.
Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin önündeki en büyük engellerden birisi, savaşın yıkımları, ekonomik darboğaz, üretimin azlığı ve yoksulluktu. Mübadillerin üretim modellerinin çeşitlenmesine olan katkıları, beraberlerinde getirdikleri yeni teknikler ve sahip oldukları deneyimlerin bu engellerin aşılmasındaki rolleri büyüktür. İskânlarını takip eden ilk yıllarda birçok problemle karşı karşıya kalan mübadiller, belli bir aşamadan sonra ekonomide ve sosyal yaşamda başarı sağladıkça kabul görmüşler ve çevrelerine pozitif etkide bulunmuşlardır. Göçmenlerin yerleştirildiği yerler de sosyo-ekonomik ve kültürel çeşitliliğin arttığı yöreler olmuştur. Ulus-devletler ortaya çıkartmak için uygulamaya konan Nüfus Mübadelesi, bir başka genetik ve kültürel karışıma da bu yüzden sebebiyet vermiştir.
Çağımızın yeni kimlik betimlemeleri çerçevesinde, Türkiye’deki mübadillerin, “mübadil” kimliklerini önceki kuşaklara nazaran daha vurgulayarak ön plana çıkardıkları görülmektedir. Günümüz Türkiye’sinde mübadele daha bilimsel yöntemlerle ve topluma ve kişiye yönelik etkileriyle ele alındıkça, sebebinden sonucuna çok kapsamlı bir nüfus hareketi olan mübadelenin farklı boyutları gün yüzüne şüphesiz çıkacaktır.





26 Bu dernekler arasında, Türkiye genelinde faaliyet göstermesi bakımından en etkini
ve üye sayısı açısından en büyüğü şüphesiz, 34-023/146 kod numarası ile kurulmuş İstanbul merkezli Lozan Mübadilleri Derneğidir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: MÜBADELE NEDİR, MÜBADİLLER KİMLERDİR? Tuncay Ercan SEPETCİOĞLU

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 06 Kas 2020, 16:22

KAYNAKÇA

BOA. HAT.39905-913 (03.Ca.1238) BOA. C.DH.64-3183 (10.Za.1249) BOA. HAT.531-26191 (25.Za.1250)
TBMM. Zabıt Ceridesi, Cilt: 9, Devre: 2, İçtima: 49, (30.10.1340 / 1924), Meclis Matbaası: Ankara.
AĞANOĞLU, H. Y. (2001) Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Balkanlar’ın Makûs Tarihi Göç, Kum Saati Yayınları: İstanbul.
AKÇAM, T. (1995) Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence, İletişim Yayınları, İstanbul.
AKGÜN, S.K. (1986) “Birkaç Amerikan Kaynağından Türk-Yunan Mübadelesi Sorunu”, III. Askeri Tarih Semineri-Bildiriler, Tarih Boyunca Türk-Yunan İlişkileri (20 Temmuz 1974’de Kadar), Genelkurmay Basımevi: Ankara, s.244-257.
AKKAYAN, T. (1979), Göç ve Değişme, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları: İstanbul.
AKTAR, A. (2005/1) Türk Milliyetçiliği, Gayrimüslimler ve Ekonomik Dönüşüm, İletişim Yayınları: İstanbul.

(2005/2) “Nüfusun Homojenleştirilmesi ve Ekonominin Türkleştirilmesi Sürecinde Bir Aşama: Türk-Yunan Nüfus Mübade- lesi, 1923-1924”, Ege’yi Geçerken - 1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Der. Renee Hirschoon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İstan- bul, s.111-160.
ALADAĞ, E. (1995), Andonia - Küçük Asya’dan Göç, Belge Yayınları: İstanbul.
ARI, K. (2000) Büyük Mübadele - Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923-1925),
Tarih Vakfı Yurt Yayınları: İstanbul. (2008/1), “Göçmen ve Sığınmacı Eylemlerinin
Kavramsal Tanımı Tarihsel Yönden Analizi”, Yalvaç Gelişim Dergisi, Yıl: 1, Sayı:1-2, Haziran 2008/Aralık 2008, s.39-50.
__________ (2008/2), Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları: İzmir.
ARMUTÇU, E. (2004) “Yeni Giritliler”, Hürriyet/Pazar, 28.11.2004.
ARSLAN, İ. (2013) Balkan Savaşlarının 100. Yılı Anısına - Elveda Rumeli Merhaba Rumeli, Kitap Yayınevi: İstanbul.
AYDIN, M. (1988) “Türk-Yunan Sınırı ve Karasuları”, Ankara Üni- versitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı:9, s.1- 77.
AYTAŞ, S. (2007), Bitmeyen Muhacirlik, Lozan Mübadilleri Vakfı Yayınları: İstanbul.
BALTA, E. - MİLAS, H. (1996), “1923 Mübadelesinin Tarihsel So- runları Üzerine Düşünceler - Bir Destan ve Sözlü Tarih”, Tarih ve Top- lum, Cilt:25, Sayı:149, s.261-271.
BALTSİOTİS, L. (2008) “Dilin Sınırı: Dil-Kültür Grupları ve Trakya’daki Azınlık Diller” (Çev.Seda Kostik), Meriç’in İki Yakası (Ed. Müfide Pekin-Konstantinos Tsitselikis), Lozan Mübadilleri Vakfı Yayınları: İstanbul, s.78-83.
BARKAN, Ö. L. (1950), “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Sürgünler”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt: XI, İstanbul Üniversitesi: İstanbul, s.524-569.
BAYRAKTAR, B. (1991) Mütareke’de ve Savaş Yıllarında Ayvalık (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlke- leri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü: İzmir.

BELLİ, M. (2006), Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi - Ekonomik Açıdan Bir Bakış (Çev. Müfide Pekin), Belge Yayınları: İstanbul.
BERKTAY, H. (2005) “Kabahatin Çoğu Senin, Canım Kardeşim…”, Yeniden Kurulan Yaşamlar - 1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İstanbul, s.13-26.
CEMAL PAŞA (1996), Hatırat (Yay.Haz. Metin Martı), Arma Yayınları: İstanbul.
CLARK, B. (2008) İki Kere Yabancı - Kitlesel İnsan İhracı Modern Tür- kiye’yi ve Yunanistan’ı Nasıl Biçimlendirdi? (Çev. Müfide Pekin), İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İstanbul.
ÇAKMAK, Z. (2007) İzmir ve Çevresinde Yunan İşgali ve Rum Mezalimi, Yeditepe Yayınevi: İstanbul.
DEVELLİOĞLU, F. (1988) Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi: Ankara.
DÜNDAR, F. (2008) Modern Türkiye’nin Şifresi-İttihat ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918), İletişim Yayınları: İstanbul.
EMGİLİ, F. (2006) “Cumhuriyet Döneminde Balkanlardan Anado- lu’ya Yönelik Göçler ve Bu göçlerin Toplumsal, Ekonomik ve Siyasal Yönden Etkileri”, IX. Askeri Tarih Seminer Bildirileri (22-24 Ekim 2003), Genel Kurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları: Anka- ra, s.501-525.
ERGİR, E.E. (2000) Giritli Mustafa, y.e.y.: İzmir.
ERDAL, İ. (2006) Mübadele-Uluslaşma Sürecinde Türkiye ve Yunanistan (1923-1925), IQ Kültür Sanat Yayıncılık: İstanbul.
ERDEN, M.S. (2004), “The Exchange of Greek and Turkish Populations in 1920s and Its Socio-economic Impacts on Life in Anatolia”, Crime, Law and Social Change, 41, 3, April 2004, the Netherlands, pp.261-282.
ERTÜRK, L. (2005) Girit’ten Anadolu’ya Anılarım, Etki Yayınları: İzmir.
GÖKBEL, A. (1964) Milli Mücadelede Aydın, Coşkun Matbaası: Aydın.
GÜLCAN, H.İ. (2010) Mübadil İnsanlar, Lozan Mübadele Vakfı İnsanları: İstanbul.

GÜNER, Z. (2006), “Millî Mücadele Başlarken Samsun ve Havalisinde Pontus Faaliyetleri”, I. Ulusal Geçmişten Geleceğe Samsun Sempozyumu Bildiri Kitabı (4-6.05.2006), Samsun Büyükşehir Belediyesi Yayınları: Samsun, s.135-148.
HACIR, G. (2006) Efe Başvekil-Şükrü Saracoğlu’nun Romanı, Remzi Kitabevi: İstanbul.
HALAÇOĞLU, A. (1995) Balkan Harbi Sırasında Rumeli’den Türk
Göçleri (1912-1913), TTK Yayınları: Ankara.
HALAÇOĞLU, Y. (2004), Ermeni Tehciri, Babıali Kültür Yayıncılığı: İstanbul.
HATİPLER, M.M. (2003), Selanik’ten Edirne’ye İnsan Ziyanlığı, Assos Yayınları: İstanbul.
HATİPOĞLU, M.M. (1988) Yunanistan’daki Gelişmeler Işığında Türk-Yunan İlişkilerinin 101 Yılı (1821-1922), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları: Ankara.
__________ (1997) Yakın Tarihte Türkiye ve Yunanistan (1923-1954), Siyasal Kitabevi: Ankara.
HIRSCHON, R. (2005), “Neler Yitirdik, Neler Öğrenebiliriz? Lo- zan Anlaşması’nın Geriye Doğru İncelenmesi”, Yeniden Kurulan Yaşam- lar - 1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, İstanbul Bilgi Üniversi- tesi Yayınları: İstanbul, s.1-12.
KİTROMİLİDES, P.M. (2005), “Küçük Asya Araştırmaları Merkezi ve Küçük Asya’da Yunan Kültür Geleneği”, Yeniden Kurulan Yaşamlar - 1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi (Der. Müfide Pekin), İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İstanbul. İPEK, N. (2000) Mübadele ve Samsun, TTK Yayınları: Ankara.
__________ (2008) “Mübadil Deyimine Dair”, Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırmaları Kongresi Bildiri Kitabı (Samsun, 2007), Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırmaları Derneği Yayınları: Samsun, s.157-160.
KAPLANOĞLU, R. (1999), Bursa’da Mübadele, Avrasya Etnografy Vakfı Yayınları: İstanbul.
KARPAT, K.H. (2003), Osmanlı Nüfusu (1830-1914)-Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih Vakfı Yurt Yayınları: İstanbul.

__________ (2005) “Türkler Osmanlı Atalarını Hatırlıyorlar”, Os- manlı Geçmişi ve Bugünün Türkiye’si (Der. Kemal H. Karpat), İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İstanbul.
KOPARANOĞLU, B.Ö. (2006) Karşı Kıyılardan Bodrum’a, Altın Ki-
taplar Yayınevi: İstanbul.
KUZUCU, L. (2008) Krifçe’den Yeşilburç’a Mübadil Yaşamlar, Lozan
Mübadilleri Vakfı Yayınları: İstanbul.
McCARTHY, J. (1998) Ölüm ve Sürgün, İnkılâp Yayınevi: İstanbul.
MERAY, S.L. (Çev.) (1973) Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar Belge- ler, Takım 1, C.1, Kitap 1, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları: Ankara.
ORAN, B. (2005), “Kalanların Öyküsü-1923 Mübadele Sözleşme- si’nin Birinci ve Özellikle De İkinci Maddelerinin Uygulanmasından Alınacak Dersler”, Ege’yi Geçerken-1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mü- badelesi, Der. Renee Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İs- tanbul, s.161-184.
ORHONLU, C. (1987), Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretlerin İskânı, Eren Yayıncılık: İstanbul.
ÖZBUDUN, S. (2010) Antropoloji Gözüyle: Sınıf, Kültür, Kimlik Yazıları, Ütopya Yayınevi: Ankara.
ÖZCAN, Y.Z. (1998) “İçgöç Tanımı ve Verileri İle İlgili Bazı Sorunlar”, Türkiye’de İçgöç: Sorunsal Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı Bildirileri (6-8 Haziran 1997, Bolu-Gerede), Türkiye Ekonomik ve Top- lumsal Tarih Vakfı Yayınları: İstanbul, s.78-90.
ÖZER, İ. (2004) Kentleşme Kentlileşme ve Kentsel Değişme, Ekin Kitabevi, Bursa.
ÖZSOY, İ. (2003) İki Vatan Yorgunları - Mübadele Acısını Yaşayanlar Anlatıyor, Bağlam Yayıncılık: İstanbul.
__________ (2007) Mübadelenin Öksüz Çocukları, Bağlam Yayıncılık:
İstanbul.
PEKİN, M. (Ed.) (2007), Belleklerdeki Güzellik-Girit, Lozan Mübadilleri Vakfı Yayınları: İstanbul.
PÜSKÜLLÜOĞLU, A. (2004) Türkçe Sözlük, Arkadaş Yayınevi: Ankara.


SARINAY, Y (2007) “Önsöz”, Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları: Ankara, s.V-VIII.
SARISIR, S. (2006/1), Demografik Oyun Sürgün (1919-1923), IQ Kül-
tür Sanat Yayıncılık: İstanbul.
__________ (2006/2) “1913 Türk-Bulgar Mübadele Sözleşmesi”,
Askeri Tarih Araştırmaları Dergisi, Yıl 4, Şubat 2006, S.7, s.55-60.
SEPETCİOĞLU, T.E. (2005), 1924 Mübadillerinin Yeni Sosyal Çevreye Uyum Süreçlerinin Halkbilimsel Yönden İncelenmesi (Yayınlanmamış Yük- sek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Ankara.
__________ (2006), “Batı Anadolu’da Yunan İşgalinin Temel Ar- gümanları ve Milli Mücadelede Nazilli Cephesi”, Milli Mücadelede Nazil- li Cephesi ve Önderleri Paneli Bildirileri Kitabı (16.12.2005), Aydın İli ve İlçeleri Kültür ve Eğitim Derneği Yayınları: İstanbul, s.69-85.
__________ (2008) “Nüfus Mübadelesinin Türkiye’de Sosyal, Eko- nomik ve Kültürel Yansımaları”, Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araş- tırmaları Kongresi Bildiri Kitabı (Samsun, 2007), Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırmaları Derneği Yayınları: Samsun, s.141- 154.
__________ (2011), Girit’ten Anadolu’ya Gelen Göçmen Bir Toplulu- ğun Kültürel Kimlik Analizi: Davutlar Örneği (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Ankara.
__________ (2012), “Türkiye’de Ana Dili Türkçe Olmayan Göçmen Topluluklara Yaklaşımlara Dair Bir Örnek: Girit Göçmenleri”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, C.IX, S.20-21, Yıl: 2010 Bahar/Güz, s.77-108.
SMITH, M. (2002), Yunan Düşü (Çev. Halim İnal), Ayraç Yayınevi: Ankara.
ÖNDER, S. (1991) “Meclis-i Vükela Mazbatalarında Türk-Bulgar Mübadelesi”, Anadolu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, C:3, S:1, s.207-225.
SONYEL, S.R. (1993) Minorities and the Destruction of the Otoman Empire, Publications of Turkish Historical Society: Ankara.
SVORONOS, N. (1988) Çağdaş Hellen Tarihine Bakış (Çev.Panoyot Abacı), Belge Uluslararası Yayıncılık: İstanbul.


ŞAHİN, K. (2008) Aydın Örneğinden Hareketle Göç ve Kentle Bütünleşme: Kemer ve Osman Yozgatlı Mahalleleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Aydın.

TURAN, Ç. - PEKİN, M. - GÜVENÇ, S. (2007), Belleklerdeki Güzellik-Mübadele Türküleri, Lozan Mübadilleri Vakfı Yayınları: İstanbul.
TURAN, M. (1999) Yunan Mezalimi (İzmir, Aydın, Manisa, Denizli - 1919-1923), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları: Ankara.
TEKELİ, İ. (1990) “Osmanlı İmparatorluğu’ndan Günümüze Nüfusun Zorunlu Yer Değiştirmesi ve İskân Sorunu”, Toplum ve Bilim, S.50, s.52-58.
__________ (2006) “Yerleşme Yapıları ve Göç Araştırmaları”, Değişen Mekân-Mekânsal Süreçlere İlişkin Tartışma ve Araştırmalara Toplu Bakış: 1923-2003 (Ed. Ayda Eraydın), Dost Kitabevi Yayınları: Ankara, s.68-83.

ÜNER, A. (2010) Çalı Harmanı - Mübadele, Erol Yayıncılık: Samsun.
ÜRER, L. (2003) Azınlıklar ve Lozan Tartışmaları, Derin Yayınları: İstanbul.
YALÇIN, K. (1998), Emanet Çeyiz-Mübadele İnsanları, Belge Yayınları: İstanbul.
YILDIRIM, O. (2006), Diplomasi ve Göç - Türk-Yunan Nüfus Mübadelesinin Öteki Yüzü, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları: İstanbul.
YORULMAZ, A. (1997) Savaşın Çocukları - Girit’ten Sonra Ayvalık, Belge Yayınları: İstanbul.
__________ (1999) Kuşaklar Ya da Ayvalık Yaşantısı, Geylan Kitabevi: İzmir.
__________ (2003) Girit’ten Cunda’ya Ya Da Aşkın Anatomisi, Remzi Kitabevi: İstanbul.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 15 misafir