GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Girit İle ilgili Akademik Yayınlar
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 10:44

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or
TurkicVolume 8/2, Winter 2013, p. 285-301, ANKARA-TURKEY


GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ


Yusuf SAĞIR


ÖZET


Hüseyin Paşa Bursa’ya bağlı Yenişehir’de doğdu. Bursa’dan İstanbul’a gelerek, Osmanlı sarayında baltacılar zümresine girdi. Daha sonra ok atmadaki üstün başarısı sebebiyle IV. Murat’ın beğenisini kazandı; böylece saray içerisinde yükselmeye başladı. Büyük mirâhûr iken, 1634’te vezirlik rütbesiyle kaptân-ı derya oldu. Daha sonra birçok farklı kademede görev yaptıktan sonra IV. Murat’ın nedîmi oldu. 1638’de Anadolu Beylerbeyi, 1639’da sadâret kaymakamı olarak atandı. IV. Murat’ın vefatından sonra çeşitli görevlerin yanında Sultan İbrahim’in nedîmliğini yaptı. Ancak o, asıl başarısını serdâr olarak Girit adasının fethinde göstermiştir. Bu çerçevede adadaki Resmo ve bazı kalelerin alımını gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan Kandiye kalesini üç kez kuşatmış olmasına rağmen nihâî sonuca ulaşamamış; ancak “İnadiye” adlı kaleyi inşâ ettirmek sûretiyle buranın fethine zemin hazırlamıştır. Bu görevinden azledikten sonra kaptan-ı deryâ (1658) ardından Rumeli beylerbeyi (1658) olduysa da, hakındaki bazı iddialar sebebiyle sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın girişimiyle Rebilülahir 1069/Aralık-Ocak 1658-1659’da İstanbul’da katledildi. O, bir taraftan Girit adasının fethi için çaba gösterirken diğer taraftan adanın imarını gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda o, Resmo’da bir imâret, bir
muallimhâne; Kisamo’da bir câmi yaptırmıştır. Aynı zamanda Resmo’da bir camiyi tamir ettirmiş; Hanya’da ise bir mescidi câmiye çevirmiştir. Buralarda görev yapacak şahısların maaşları ve eserlerin tefrişâtı için Girit’te kendisine temlîk edilen birçok köyü gelirleriyle vakfetmiştir. Bütün bunların sağlıklı bir şekilde hayatiyetlerini sürdürebilmeleri için de 10 Rebiülahir 1068/15 Ocak 1658 tarihli bir vakfiye
düzenlettirmiştir.


Anahtar Kelimeler:Gâzî Hüseyin Paşa, Vakıf, Câmi,
Muallimhâne/Mektep, Resmo, Hanya, Kisamo.


FOUNDATIONS BY GAZİ HUSEYIN PASHA IN CRETE


ABSTRACT

Huseyin Paşa was born in Yenişehir- a town of Bursa. After he left Bursa, he went to İstanbul and joined to the woodcutters/baltacılar in the Ottoman Palace. Then he was praised by Murat the fourth thanks to his extreme skill in archery, so he started to rise in the palace. While he was the mirahur, he became the admiral/kaptanıderya having the rank of prime minister/sadrazam. After he had served in many departmants, he was appointed as the adviser/nedim of Murat the fourth. After a

* Dr., Öğretmen MEB, El-mek: yusufcesme@hotmail.com






FOUNDATIONS BY GAZİ HUSEYIN PASHA IN CRETE


ABSTRACT

Huseyin Paşa was born in Yenişehir- a town of Bursa. After he left Bursa, he went to İstanbul and joined to the woodcutters/baltacılar in the Ottoman Palace. Then he was praised by Murat the fourth thanks to his extreme skill in archery, so he started to rise in the palace. While he was the mirahur, he became the admiral/kaptanıderya having the rank of prime minister/sadrazam. After he had served in many departmants, he was appointed as the adviser/nedim of Murat the fourth. After a while, he was appointed as Anatolian governorin 1638 and as vice prime minister/sadaret kaymakamı in 1639. After Murat the fourth passed away, in addition to many different areas he served Sultan Ibrahim as his nedim. But he showed his real success in the conquest of Crete island as the headcommander/serdar. He captured Resmo and some other castles in the island.Although he surrounded the castle Kandiye three times, he couldn’t reach his real aim, but he did preparation for the conquest by building the castle İnadiye. After he was fired from his duty, he was appointed as kaptanıderya(1658) and governor of Rumeli(1658) but because of some claims about him, he was killed in Rebilülahir 1069/December-January 1658-1659 in Istanbul as a result of Koprulu Mehmet Paşa’s attempt. While he was trying to conquer the Crete island, on the other hand he constructed the island. In this context, he built an eating house/imaret and a scholl/muallimhane in Resmo, and a mosque in Kisamo. At the same time he had a mosque repaired in Resmo and converted a masjid into the mosque.He devoted many villages that were given him for the salaries of the staff and refurbishment of the foundations with their revenue. Then he arranged a vakfiye to maintain all these foundations in a right way in 10 Rebiülahir 1068/ 15 January 1658.

Key Words:Gazi Huseyin Pasha, Waqf, Mosque, School,
Rethymno, Chania, Kissamo.


* Dr., Öğretmen MEB, El-mek: yusufcesme@hotmail.com
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 10:48

Giriş

Gâzî Hüseyin Paşa, Osmanlı Devlet idaresinde mühim vazifeler üstlenmiş önemli bir devlet adamıdır. Bu önemli özelliğinin yanı sıra o, Girit adasının fethindeki etkisi ve orada vakıf eserler yaptırmış olması yönüyle de dikkat çekmektedir. Bu makalede Gâzî Hüseyin Paşa’nın hayatı ve Girit’te yaptırmış olduğu vakıf eserler üzerinde duruldu.Bu çerçevede okuyucuların karşılaştırma yapmalarına imkân vermek için makalenin sonuna konuyla ilgili vakfiyeler ilâve edilmiştir.

1. Gâzî Hüseyin Paşa’nın Hayatı

Hüseyin Paşa Bursa’ya bağlı Yenişehir’de doğdu. İstanbul’a gelerek saray-ı atîk baltacıları arasına girdi.Onun ok atmadaki yeteneği IV. Murat’ın beğenisini kazandı. Önce küçük, sonra büyük mirâhûrluğa tayin edildi. 1044/1634’te vezirlik verilerek kaptân-ı deryâ yapıldı. Revan seferindeki üstün gayreti neticesinde Mısır beylerbeyi oldu. 15 Cemâziyelahir 1047/4 Kasım 1637’de azledilerek, Hasbahçe’de hapsolundu. Ancak bir süre sonra eski itibarını kazanarak Padişah’ın nedîmi oldu. Bağdat seferi yolunda Konya’ya varıldığında Anadolu beylerbeyliğine getirildi (1638). Ardından 1049/1639’da sadâret kaymakamlığına atandı. IV. Murat’ın vefatını müteakip tekrar kaptân-ı deryâ, daha sonra Muharrem 1051/Nisan Mayıs 1641’de Özi muhafızı oldu ve Azak kalesini Ruslardan geri almakla görevlendirildi; fakat bunda başarılı olamadı. 1052/1642-1643’te Bosna ve 1053/1643-1644’te Bağdat vâliliğine tayin edildi. 1054/1644-1645’te Sultan İbrahim’in nedîmi oldu. Hakkındaki çeşitli dedikodular ve uyumsuz hareketleri sebebiyle Budin vâliliğine getirilerek saraydan uzaklaştırıldı.1

Bir müddet sonra 1055/1645-1646’ta Hanya muhâfızı, ardından Cemâziyelâhir
1056/Temmuz-Ağustos 1646’da Girit serdârı oldu. O, Resmo kalesinin fethini müteakip


1 Naîmâ Mustafa Efendi, Tarîh-i Naîmâ, haz. Mehmet İpşirli, c. III, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2007, s. 1027; Şeyhî Mehmet Efendi, Vekâyiʻü’l-Fudâlâ, haz. Abdülkadir Özcan, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1989, ss. 88-89, 151; Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa, Silahdâr Târîhi, c. I, Devlet Matbaası, İstanbul, 1928, ss. 178-180.

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 8/2, Winter 2013
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 10:51

1057/1647’de Kandiye kalesini muhasara etti. İstenilen sonuca ulaşılamayınca Kandiye kalesinin karşısına “İnadiye” adlı kaleyi yaptırdı. On üç sene kalenin fethi için çaba gösterdi. Cemâziyelevvel 1066/Şubat-Mart 1656’da sadâret makamına atanmışsa da bu göreve başlayamadan azledilmiştir. Köprülü Mehmet Paşa sadâretinde 20 Şaban 1068/23 Mayıs 1658’de Girit serdârlığından azledilmesine karşın, 14 Şevvâl 1068/15 Temmuz 1658’de üçüncü defa kaptân-ı deryâlığa atandı. 7 Rebiülevvel 1069/3 Aralık 1658’de Rumeli beylerbeyi yapıldı ise de hakkındaki iddialar nedeniyle görevinden elçektirilerek Rebilülahir 1069/Aralık-Ocak 1658- 1659’da İstanbul’da katledildi. Mezarı Yedikule’deki Hasbahçe’de Yıldızlı Kapı’dadır. Cesareti nedeniyle halk tarafından kendisine “deli” lakabı verilmiştir.2 Köprülüzâde Fâzıl Ahmet Paşa, babası Köprülü Mehmet Paşa’nın katlettirdiği Hüseyin Paşa’nın adını, Kandiye’nin fethinden sonra, bir vefa ifâdesi olarak camiye çevrilen kiliselerden birine vermiştir.3

2. Gâzî Hüseyin Paşa Vakıfları

Gâzî Hüseyin Paşa’nın Girit’teki vakıflarından bahseden aynı tarihli iki farklı vakfiyesinin sûretleri4 Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunmaktadır. Bunların her ikisi de 10 Rebiülahir 1068/15 Ocak 1658 tarihlidir. Söz konusu vakfiyelerin mukaddimeleri neredeyse aynı olmasına mukâbil, içerik bakımından farklı hükümler ihtivâ etmektedirler. Ancak muhtevâ itibariyle daha az olan vakfiyede yirmi şâhidin isimleri unvanlarıyla birlikte zikredilmiş; diğer vakfiyede ise bunlardan sadece beşinin ismi sayılmış, ardından “ve ğayruhüm (diğerleri)” denilmiştir. Bundan hareketle şahitlerin tümünün isimlerinin yazıldığı vakfiyenin ilk olarak düzenlendiği söylenebilir.5

Vakfiyesine göre Gâzî Hüseyin Paşa; Girit adasında bulunan Resmo’da bir imâret ve muallimhâne/mektep yaptırmış; bir câmiyi tamir ettirmiş; buralarda görev yapacak şahısları ve alacakları ücretleri belirlemiştir. Öte yandan Hanya’da bir mescidi câmiye çevirmiş; Kisamo’da da bir câmi binâ ettirmiştir. Onun vakıflaştırdığı müesseseler aşağıdaki şekilde tablolaştırılabilir:6
Tablo 1: Gâzî Hüseyin Paşa’nın Girit’te Yaptırdığı Vakıf Eserler
BELGE 1.png
BELGE 1.png (2.67 KiB) 3510 kere görüntülendi
2 “Deli” lakabıyla da meşhur olmasına karşın; biz, makalede Girit’in fethindeki büyük etkisi nedeniyle ona verilen“Gâzî” unvanını kullanmayı tercih ettik. Evliya Çelebi her iki lakabı birlikte kullanmaktadır. Bkz. Evliya Çelebi, Seyahatnâme, Haz. Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağlı, Robert Dankoff, VIII. Kitap, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2003, s. 175.
3 Abdurrahman Abdî Paşa, Vekâyiʻnâme, haz. Fahri Ç. Derin, Çamlıca Yayınları, İstanbul, 2008, ss. 84, 87, 118, 121- 122, 130-131; Vekâyiʻü’l-Fudâlâ, ss. 153-154; Hasan Vecîhî Efendi,Tarih, Süleymaniye Kütüphânesi, Hâmidiye Kısmı, nr. 917, vr. 47b, 48b, 79a; Naîmâ, c. III, ss. 1058 vd., 1086 vd., 1102-1108, 1241-1244, c. IV, ss. 1824-1826, 1828; Kâtip Çelebi, Tuhfetü’l-Kibâr Fî Esfâri’l-Bihâr, haz. Orhan Şaik Gökyay, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1973, s. 177; Evliya Çelebi, ss. 175-178; Silahdâr, c. I, s. 180; Mücteba İlgürel, “Deli Hüseyin Paşa”, DİA, c. XIX, İstanbul, 1999, ss. 4-6; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî, Haz. Nuri Akbayar, c. III, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1996, s. 720; Yusuf Sağır, Osmanlı Arşiv Belgelerine ve Vakfiyelerine Göre Köprülü Ailesi Vakıfları, Yayımlanmamış Doktara Tezi,Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, 2012, ss. 36-37, 57.
4
Vakıfların tüzüğü hükmündeki vakfiyeler düzenlendikten sonra, asılları vâkıflara verilir. Bir sûreti mütevellîye, bir sûreti de Defter-i Hakânî’deki gerekli defterlere kaydedilirdi. Sağır, Vakfiyesine Göre Köprülü Mehmet Paşa Vakıfları, YayımlanmamışYüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, 2005, ss. 1-4
5 VGMA, 734.141.81.
6 VGMA, 610.205.243.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 10:59

Gâzî Hüseyin Paşa kurumların masrafları ve burada görev alacak şahısların maaşlarının da
karşılanması için bazı mülkleri vakfetmiştir. Bunları aşağıdaki şekilde tablolaştırmak mümkündür:7

Tablo 2: Gâzî Hüseyin Paşa’nın Vakfettiği Mülkler

BELGE 2.png
BELGE 2.png (4.89 KiB) 3510 kere görüntülendi

Bunlardan başka o, yukarıda tabloda verildiği üzere kendisine hibe ve temlîk edilen köy ve mezraaların bütün şerʻî ve örfî vergilerini vakfetmiştir.8 Vakfiyesine göre vakıf eserlerde görev alacak şahısların alacakları miktar aşağıdaki tabloda şöylece gösterilebilir:9

Tablo 3: Gâzî Hüseyin Paşa Vakıflarında Görev Yapacak Şahıslara Ödenen Ücretler
BELGE 3.png
BELGE 3.png (8.13 KiB) 3510 kere görüntülendi

7 VGMA, 610.205.243; VGMA, 734.141.81.
8 VGMA, 610.205.243; VGMA, 734.141.81.
9 VGMA, 610.205.243.
10 Vakıf işlerini yürütmekle görevli kişi. M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, c. II, MEB
Yayını, İstanbul, 1983, s. 640.
11 Vakfın gelirini toplayan tahsildâra ve görevlilere maaşlarını dağıtan kişiye denir. Ali Himmet Berkî, Vakfa Dair Yazılan Eserlerle Vakfiye ve Benzeri Vesîkalarda Geçen Istılah ve Tâbirler, Vakıflar Genel Müdürlüğü Neşriyatı, 2. Baskı, Ankara, trs., s. 9.
12 Vakfın malını görüp gözetmek, korumak ve temizlemekle görevli kişidir. Pakalın, c. II, s. 223.
13 Sâki; su veren, su dağıtan anlamlarına gelmektedir. Şemseddin Sâmi, Kâmûs-ı Türkî, Kapı Yayınları, İstanbul, 2004,
s. 700. Buradaki anlamı, Câmide abdest almak isteyenlere su getiren ve su veren kişidir. 14
Mütevellînin vakıftaki tasarruflarını denetleyen ve vakıf işlerinde mütevellînin kendisine fikir danıştığı görevliye denir. Ömer Hilmi Efendi, İthafu’l-Ahlâf Fî Ahkâmi’l-Evkâf, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara trs., s. 14.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 11:02

BELGE 4.png
BELGE 4.png (10.78 KiB) 3510 kere görüntülendi
Hüseyin Paşa, bu kurumların sağlıklı bir şekilde hizmet verebilmeleri ve hayatiyetlerini uzun süre devam ettirebilmeleri adına aşağıdaki şekilde vakıf bütçesinden tahsîsatta bulunmuştur:17

Tablo 4: Gâzî Hüseyin Paşa Vakıflarına Yapılacak Masraflar
BELGE 5.png
BELGE 5.png (8.14 KiB) 3510 kere görüntülendi

15 Kur’ân-ı Kerim’in otuz bölümünden birini okumakla vazîfeli okuyucu. Bahaeddin Yediyıldız, “Vakıf Istılahları Lügatçesi”, VD, sayı: XVII, Ankara, 1983, s. 56.
16 Muallimin yardımcısına denir. Yediyıldız, s. 57.
17 VGMA, 610.205.243.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 11:05

BELGE 6.png
BELGE 6.png (4.06 KiB) 3509 kere görüntülendi

Gâzî Hüseyin Paşa, müesseselerde görev alacak şahısların sahip olması gereken vasıfları vakfiyelerinde zikretmiştir. Nitekim o, mütevellîlerin dîndâr ve müstekîm; câbîlerin dürüst; imamların Kur’ân’ı güzel okuyan, sâlih ve mütedeyyin; hatiplerin sâlih ve hoş sözlü; müezzinlerin güzel sesli; nâzırların dîndâr olmasını şart koşmuştur. Diğer taraftan muallim ve cüzhânların fakirlerden seçilmesini özellikle istemiştir. Söz konusu nitelikler, sâdece Resmo’da görev yapacak bireylere yönelik bahsedilmiştir. Bu hususların, diğer eserlerde görevlendirilecek şahısların tayininde de dikkate alındığı söylenebilir.18

İmâretin işleyişine yönelik birkaç hüküm vakfiyede yer almaktadır. Bu bağlamda Ramazanda ve Cuma gecelerinde imârette günlük iki kile19 pirinç, üç okka20 sade yağ, dört okka baldan yemekler yapılmaktadır. Diğer gecelerde ise günlük yarım okka sade yağ, bir mûzer 21 buğday ve bir mûzer un kullanılmaktadır.22

Sadrazamlardan vakıf kuran birçok kişi, vakıf bütçelerinden Mekke ve Medine’deki ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere belli bir meblağ vakfetmişlerdir.23 Bu bağlamda Hüseyin Paşa, Mekke fakirlerine iki bin kuruş Medine fakirlerine de üç bin kuruş tahsîsât ayırmıştır. O, vakıflara nezâret etme görevini Dârussaâde ağalarına bırakmış;24 arta kalan vakıf gelirlerinin tasarrruf hakkını da önce kendisine sonra vakıf evladına bırakmıştır. Bunların neslinin son bulması halinde gelirlerin fazlasından dul ve yetimlere, satın alınmak sûretiyle Kadir gecesinde kaftan, kuşak, ayakkabı, gömlek, takke ve don dağıtılması vakfiyede şart koşulmuştur.25

Vakfiyelerin içeriğinden bahsettikten sonra şimdi de eserlerin geçmişten günümüze konumlarını değerlendirmeye çalışalım. Sözü edilen eserler hakkında ilk bilgileri, Hanya (1055/1645) ve Kandiye (1080/1669) fetihlerine iştirak eden Evliya Çelebi vermektedir. Bu bağlamda o, Hanya’daki camileri sayarken Hüseyin Paşa’ya ait bir câmi zikretmemektedir. Vakfiyesine göre, Hüseyin Paşa Hanya’da yeniden bir câmi inşâ etmemiş, var olan bir mescidi câmiye çevirmiştir. Öte yandan Evliya’nın Hanya’da isimlerini tasrih etmediği yedi mescid bulunmaktadır.26 Zikri geçen câminin bu yedi mescidden birisi olması muhtemeldir. O, Resmo



18 VGMA, 610.205.243. 19
Tahıl ölçeği olarak kullanır; muhtelif çeşitleri olmakla birlikte bir İstanbul kilesi yirmi beş kilo civarındaydı. Bkz.
Pakalın, c. II, s. 281.
20
Arapça “kıyye” kelimesinden galat olarak kullanılmaktadır. Dört yüz dirheme mukabildir; bir okka 1.282 gramdır.
Kâmûs-ı Türkî, s. 1133; Pakalın, c. II, s. 723.
21 Mûzer, Girit adasına has bir ölçüm birim olsa gerek. Zira bu kavram Köprülüzâde el-Hâc Hâfız Ahmet Paşa’nın Kandiye’deki vakıf eserlerini konu edinen vakfiyesinde de geçmektedir. Köprülü Kütüphânesi, Vakfiyeler, 8/2451, vr. 5b. Bununla ilgili olarak sözlüklerde bir bilgiye rastlayamadık.
22 VGMA, 610.205.243.
23 Bkz. Mustafa Güler,XVI.–XVII. Yüzyılda Haremeyn Vakıfları, Tarih ve Tabiat Vakfı Yayınları, İstanbul, 2002, s.101.Surre-i Hümâyûn, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları, İstanbul, Nisan 2008, ss. 15-22, 38; Sağır, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre…,ss. 127-128
24 VGM, 734.141.81.
25 VGMA, 610.205.243.
26 Evliya Çelebi, ss. 170, 173.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 11:08

bahsinde ise Hüseyin Paşa imârı olan kiliseden bozma bir câmiyi ve imâreti eserinde kaydetmektedir.27

Kisamo kalesi hakkında da bilgi veren Evliya Çelebi, buranın Hüseyin Paşa tarafından fethedildiğini zikrettikten sonra kale içinde hiçbir câminin bulunmadığını belirtmekte, buna karşın yedi adet manastırın varlığından söz etmektedir. Ayrıca o, Fazıl Ahmet Paşa’nın1080/1669’da bunlardan birisinin “Hünkâr Camii” bir diğerinin de “Veziriazam Camii” olarak manastırdan câmiye çevrilmesini emrettiğinden ve bu işe başlandığından bahsetmektedir. Dolayısıyla Evliya Çelebi, Kisamo’da Hüseyin Paşa’ya ait herhangi bir eser ismi kaydetmemektedir.28

Son dönem araştırmaları dikkate alındığında Gâzî Hüseyin Paşa’nın Girit adasında varlığını sürdüren eserlerinin Resmo’daki câmii, mektebi ve imâreti olduğu görülmektedir. Sözü edilen Câmi’ye “Narenciye Câmii” de denilmektedir [Resim 1, 2, 3].29 Burası Müslümanların 1923’te adadan ayrılmalarını müteâkip önce bir satışyerine dönüştürülmüş; ardından 1925’te “Agios Nikolaos” adlı bir kiliseye çevrilmiştir. Câmi’nin mevcut minâresi 1890-91 yıllarında yaptırılmıştır. Bu minâre 2004’te restorasyona alınmıştır [Resim 4,5]. Hüseyin Paşa’nın vakfiyesinde binâ eylediğini belirttiği imâret ise günümüz araştırıcılarından Konstantinos’a göre Venedik döneminde San Francesco kilisesi idi; daha sonra Hüseyin Paşa tarafından imârete çevrilmiştir ki penceredeki hilâl işareti ve kazılarda elde edilen sonuçlar buranın daha önce Osmanlılar tarafından imâret olarak kullanıldığını göstermektedir. Şimdilerde kütüphâne olarak hizmet veren yerin de zikri geçen Hüseyin Paşa’nın imâr ettiği mekteb olması muhtemeldir. Günümüzde Câmi, konservatuvar olarak kullanılmaktadır.30

Neticede, Osmanlı devlet adamlarının vakıf kurma geleneğini Gâzî Hüseyin Paşa da sürdürmüştür. O, Girit adasının Osmanlı toprağı haline gelmesine gayret gösterirken, bir taraftan da kurduğu vakıf eserlerle buraların manevî fethinin gerçekleşmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Bahsedilen vakıf eserler, elan Yunanistan sınırları içerisinde kalmaktadır. Bunlardan varlığı tespit edilebilenlerin korunmasına yönelik her iki ülke arasında gerekli antlaşmalar yapılmalıdır. Bu meyânda söz konusu kurumlar aslî hüviyetine uygun fonksiyonlarını icrâ edebileceği gibi iki ülke arasında tarihî bağların güçlenmesine yönelik hizmet verebilen sosyo-kültürel mekânlara da dönüştürülebilir
.


27 Evliya Çelebi, s. 177.
28 Evliya Çelebi, s. 239.
29 Nusret Çam, Yunanistan’daki Türk Eserleri, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara, 2006, ss. 76-80.
30 Konstantınos Giapitsoglou, “Gazi Deli Hüseyin Pasha Complex”, Ottoman Architecture in Greece, Editor: Ersi Brouskarı, Hellenic Ministry of Culture, 2008, ss. 436-439.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 11:12

EKLER:
BELGE 7.png
BELGE 7.png (171.61 KiB) 3509 kere görüntülendi
Resim 1: Resmo,Gâzî Hüseyin Paşa Câmii Batı Cephesinden Bir Görünüş (Nusret Çam)
BELGE 8.png
BELGE 8.png (133.34 KiB) 3509 kere görüntülendi
Resim 2: Resmo,Gâzî Hüseyin Paşa Câmii İçinden Bir Kesit (Konstantınos Giapitsoglou)

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 11:15

BELGE 9.png
BELGE 9.png (154.14 KiB) 3509 kere görüntülendi
Resim 3: Resmo, Gâzî Hüseyin Paşa Câmii Giriş Kapısı (Konstantinos Giapitsoglou)
BELGE 10.png
BELGE 10.png (148.42 KiB) 3509 kere görüntülendi
Resim 4: Resmo, Gâzî Hüseyin Paşa Câmii’nden Genel Bir Görünüş (Konstantinos Giapitsoglou)


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÂZÎ HÜSEYİN PAŞA’NIN GİRİT’TEKİ VAKIF ESERLERİ Yusuf SAĞIR

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 12 Ara 2019, 11:17

BELGE 11.png
BELGE 11.png (319.26 KiB) 3508 kere görüntülendi
Resim 5: Resmo,Gâzî Hüseyin Paşa Câmii Minâresi (Nusret Çam)


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir