ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Girit İle ilgili Akademik Yayınlar
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:13

ŞEHİRLERİN SEVDALISI
İBRAHİM HAKKI KONYALI
ARMAĞANI



SUNUŞ




Üniversitemiz, bünyesinde bulundurduğu akademik birimlerde deneyimli eğitici kadrosu ile eğitimli, üretken ve gelişimi isteyen bireyler yetiştirmek maksadıyla ülke kalkınmasında üzerine düşen görevi başarıyla sürdürmektedir. Bu amaca hizmet etmek üzere Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü de Atatürk’ün hedef gösterdiği çizgide Türk tarihi, dili, edebiyatı, sanatı ve kültürü üzerine yayınlar yapmaktadır. Enstitümüzün bu alandaki müstakil kitap yayınları yanında, Güz ve Bahar sayıları olmak üzere yılda iki defa çıkardığı uluslararası Türkiyat Araştırmaları Dergisiyle (Journal of Studies in Turkology) ülkemizde sosyal bilimler alanında Üniversitemizin yüz akları arasına girmesi bizi mutlu etmektedir.
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ayrıca gelenek hâline getirmeye çalıştığı, “Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve yabancı önemli bilim adamları adına armağan kitaplar” yayınlayarak sosyal bilimler alanındaki geçmiş birikimleri ve tecrübeleri gençlerin önüne koyup geleceğin ilim adamlarına yol göstermekle de önemli bir iş yapmaktadır.
Bu vesileyle, “Şehirlerin Sevdalısı İbrahim Hakkı KONYALI Armağanı” kitabına yazılarıyla katkıda bulunan bilim insanlarımıza ve eserin hazırlanıp basılması aşamasına kadar olan süreçte emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum

Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL Selçuk Üniversitesi Rektörü



ÖN SÖZ




Atatürk’ün direktifiyle kurulan Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumuna benzer olarak; Türkiyat Enstitüleri de Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürü üzerinde araştırmalar, yayınlar yapmak üzere üniversiteler bünyesinde kurulmuş kurumlardır. Selçuk üniversitesi bünyesinde kurulan Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü de kurulduğu 24 Ocak 1991 tarihinden itibaren bu amaçlar doğrultusunda panel, bilgi şöleni, seminer, konferans vb. etkinlikler düzenlemiştir. Dergimiz yılda iki defa güz ve bahar sayıları olmak üzere düzenli olarak bugüne kadar yayınlanmış, 32. sayıdan itibaren MLA (Modern Language Association) International Bibliography,
Newyork/ABD, Tübitak/Ulakbim SBVT tarafından dizinlenmeye başlanmış ve uluslararası hale gelmiştir. Dergimiz, gerekli şartları yerine getirdiğinden ISI- Wos/A&HCI (Arts & Humanities Citation Index)-(Thomson Reuters)’e dizinlenmesi için müracaat edilmiştir. Yazışmalar sonuçlandığında Tübitak tarafından kabul edilen sosyal bilgiler alanında B grubu kategorisine dâhil edilebilecektir. Ayrıca dergimiz ASSOS INDEX, EBSCO tarafından da taranmaktadır.
Enstitümüz, Türkiyat dergisini sosyal bilimler alanında üniversitemizin yüz akı hâline getirmeye çalışırken, Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve yabancı önemli bilim adamları adına armağan kitaplar çıkarmayı geleneksel hâle getirmiştir. Böylece bu şahsiyetlerin hayatı, eserleri, metodu, Türk tarihine, diline, edebiyatına, kültürüne sağladığı katkılar ortaya konularak, bundan sonra yapılması gereken çalışmaların neler olduğu özellikle gençlere daha isabetli bir şekilde gösterilmiş olacaktır. Bunun için ilk olarak 1999 yılında “Prof. Dr. Erol GÜNGÖR’ün Anısına Armağan” kitabı çıkarılmış idi. 2003 yılında dergimizin XIII. sayısı Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN’a armağan sayısı olarak yayınlanmıştır. 2011 yılında ise “Büyük Selçuklu’dan Türkiye Selçuklu Devletine Prof. Dr. Mehmet Altay KÖYMEN’e Armağan” kitabı yayınlanmış, bu geleneğin bir devamı olarak da üniversitemiz de sosyal bilimler alanında birçok bilim adamı yetişmesinde emeği olan Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ Hocamız anısına “Tarihçiliğe Adanmış Bir Ömür: Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ’e Armağan” adıyla bir kitap yayınlamış bulunuyoruz. Bu geleneğe binaen Türk tarihi, kültürüne hizmet etmiş, özellikle kentlerimiz üzerine çalışmalarıyla bilinen tarihçi İ. Hakkı Konyalı adına bir armağan kitabı çıkarmanın mutluluğunu yaşamaktayız.
“Şehirlerin Sevdalısı İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI” kitabının yayınlanmasında yardımlarını gördüğümüz Enstitümüz Müdür Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Hakan KUYUMCU, Yrd. Doç. Dr. Çağatay BENHÜR’e; Dergimizin editör yardımcıları Dr. Hatice Gül KÜÇÜKBEZCİ, Arş. Gör. Fatih Numan KÜÇÜKBALLI, Arş. Gör. Murat TURGUT’a; kitabımızın tashih aşamasında yardımını gördüğümüz, enstitümüz Arş. Gör. Tuğba AKTAŞ ÖZKAN’a, Enstitü sekreterimiz Cengiz ATEŞ, Personelimiz Mustafa ÜLÜK ve Özkan YORGANCILAR’a teşekkürlerimi bildiririm.

Prof. Dr. Hasan BAHAR
SÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü




vii



ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN
ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ)

Hava SELÇUK

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:18

ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN
ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ)

Hava SELÇUK *

Özet
Şer’iyye Sicili veya Kadı Sicili olarak zikredilen Osmanlı şehirlerinde Kadılar tarafından tutulan ve mahkeme tutanakları olarak ifade edilen defterler Osmanlı toplumunun, siyasi, ekonomik, askerî ve kültürel yapısının ortaya konmasında önemli bir kaynaktır. Kayseri’ye ait
289 Şer’iyye sicilinin temel kaynak olarak kullanılması neticesinde ortaya konulan Kayseri şehir tarihi ile ilgili makale, kitap ve bildiriler incelenmiştir. Kayseri’de yaşayan Müslüman ve gayri Müslimler arasındaki ilişkisi, din değiştiren kişilerin sayısı yine Şer’iyye sicillerinden tespit edilebilmektedir. Şer’iyye Sicilllerinde, bugüne kadar ismi hiç duyulmamış 200’den fazla cami, mescit, medrese, mektep, Mevlevihane, türbe, hangâh, zaviye, imaret, kervansaray, han, çarşı, hamam, çeşme gibi pek çok yapının varlığından bahsedilmektedir. Yayınlanan çalışmalarda Kayseri’nin stratejik önemi ve Osmanlı ordusunun doğu ve batıda yaptığı seferlere katkısı ortaya konulmuştur. Osmanlı taşrasının önemli şehirlerinden biri olan Kayseri’nin Şer’iyye sicillerindeki belgeler ışığında sosyal yapısı irdelenmiştir. Dolayısıyla Kayseri Şer’iyye Sicillerinin temel kaynak olarak kullanıldığı bu çalışmalarda Osmanlı Devleti’nin bir taşra şehri olan Kayseri’nin mahalli tarihi incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler
Şehir tarihi, Kayseri, Şer’yye Sicili




IMPORTANCE OF SHARIA REGISTERS (ŞER’İYYE SİCİLİ)
IN TERMS OF CITY HISTORY (EXAMPLE OF KAYSERİ)

Abstract

Mentioned as Sharia Register (Şer’iyye Sicili) or Kadı Register, the old books kept by the Kadis in Ottoman cities and expressed as court records are important sources in the revelation of political, economical, military and cultural structures of the Ottoman society. Articles, books, and declarations with respect to city history of Kayseri that were exhibited as a consequence of using 289 Sharia Registers of Kayseri as a main source have been examined. Relations between Muslims and non-Muslims living in Kayseri, and the number of persons who have converted might also be tracked from the Sharia Registers. Sharia Registers mention presence of many structures, more than 200, such as mosques, masajid, madrassas, schools,


* Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.
361

lodge used by Mevlevi dervishes (Mevlevihane), tombs, dervish monasteries (hankah), lodges (zawiya), hospices, caravanserais, inns, markets, baths, fountains never unheard of until today. In the studies published, the strategic importance of Kayseri and its contributions in the military expeditions of the Ottoman Army in the east and west were manifested. Social structure of Kayseri, which is one of the most important cities of Ottoman provinces, has been considered at length under the light of the documents found in the Sharia Registers. Therefore, in these studies which the Sharia Registers of Kayseri have been benefited from as the main source, local history of Kayseri that has been a province of the Ottoman Empire has been studied.

Keywords
City history, Kayseri, Sharia Register, Şer'iyye Sicili
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:20

GİRİŞ

KAYTAM merkezinde toplam 289 adet Kayseri kadı sicilinden 242’sinin
mikrofilmi bulunmaktadır. Bu defterlerin bir kısmı yüksek lisans ve lisans

öğrencileri tarafından tez olarak hazırlanmıştır. (http://

kaytam.erciyes.edu.tr/Arsiv.htm). Yapılan bu tezler ve okunmamış defterler kullanılarak dönemin sosyal, siyasî, ekonomik ve askerî tarihi incelenerek, kitaplar, makaleler ve bildiriler yayımlanmıştır. Kayseri’nin mahalli tarihi açısından olduğu kadar Osmanlı tarihinin taşra teşkilatının ortaya konmasında Şer’iyye Sicilleri önemli bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Kayseri kadısı sadece Müslümanların değil gayrimüslimlerin de davalarına bakmışlardır. Bu nedenle hatıratları ve seyyahların olmadığı dönem açısından kadıların baktığı bu davalar sosyal tarih açısından önemli olmaktadır. Müslüman-gayrimüslim ilişkileri, o dönemde kullanılan eşyalar, kıyafetler tereke kayıtları vasıtasıyla ortaya konulabilmektedir. Bu çalışmada Kayseri Şer’iyye Sicilleri kaynak kullanılarak yapılan çalışmaların değerlendirilmesi yapılarak, sicillerin şehir tarihi açısından önemi ortaya konulmuştur.

1. Kayseri’nin Siyasi ve Askerî Tarihi ile ilgili Yapılan Çalışmalar

a.Kürt Mehmet İsyanı ve Kayseri
“1651 Yılında Kayseri Kalesinin Kuşatılması ve Kürd Mehmed Ağa” adlı makalede Kayseri Kalesi’nde hazinenin saklanmış olması sadece Kayseri kalesine değil kale dışındaki yerleşim birimlerde ikamet eden kişilere de zarar verdiği ifade edilmiştir. Kayseri halkından elli kişi Kürd Mehmed’in etrafındaki sarıca ve sekbanlar tarafından öldürülmüştü. Bir taraftan isyancılar halkın mallarını talan etmişler, öbür taraftan devletin resmî görevlileri kethüdalar halktan her hangi bir emir olmadan Kürd Mehmed hadisesinin zararlarını temin etmek maksadıyla usulsüz olarak para toplamışlardır. Kayseri kalesinin bu kuşatmadan zarar görüp onarılması da ayrı bir masraf gerektirmiştir. Dolayısıyla Abaza ve İbşir Paşa’nın en iyi adamlarından olan Kürd Mehmed Ağa Kayseri’de büyük bir yıkıma ve sıkıntıya sebep olmuştur ki Kayseri’de ikamet eden Müslüman ve gayrimüslim tebaadan yaklaşık on binden fazla kişi maddi ve manevi açıdan zarara uğramıştır. Kayseri Kalesi canla başla muhafaza edilmesine rağmen, daha sonra isyancılarla devletin anlaşması neticesinde hazine asilere teslim edilmiş, Kayseri halkının asilerle mücadelesi yarıda bırakılmıştır (Selçuk 2008: 39).
363

b.Girit Seferi’ne Kayseri’nin Katkısı
Kayseri Sancağı ve Girit Seferine Katkısı (1645-1669) adlı esere göre Kayseri idarî olarak 1645–1669 yılları arasında Karaman eyaletine bağlı bir Sancak konumunda idi. Osmanlı Devleti bu tarihlerde bir taraftan Girit Adasının fethi çalışmalarını sürdürürken bir taraftan da içteki ve dıştaki karışıklıklarla mücadele etmekteydi. Bunların başında XVI. yüzyılda başlayan ve XVII. yüzyılda da varlığını çok şiddetli olmasa da sürdüren Celalî ayaklanmaları gelmekte idi. Girit Seferi yapılırken bir taraftan da Erdel üzerine de sefer düzenlenmişti. Osmanlı Devleti’nin bütün sancaklarında olduğu gibi Kayseri Sancağı’nda da bu seferler için büyük hazırlıklar yapılmış hem insan gücü hem de techizat bakımından destek sağlanmıştı. Devletin askerî görevlileri olan askerlerin yanı sıra halktan kişilerde bizzat bu seferlerde görev yapmışlardır. Kayseri sancağı coğrafî olarak Orta Anadolu’da dolayısıyla Girit’e yakın olmayan bir bölgede bulunmasına rağmen devletin bütün fetih hareketlerinde lojistik olarak önemli bir rol oynamakta idi. Seferlerde gayrimüslim halk lağımcı, kürekçi, beldar olarak Müslüman halkla birlikte Osmanlı ordusunda görev yapmakta idiler.
Müslümanlar ve gayrimüslimler ücretli olarak gönderilecek lağımcı, beldar, kürekçi gibi kişilere karşılıklı olarak kefil olmakta idiler. Girit Seferi için Kayseri’den Müslüman ve gayrimüslim halktan toplam 1215 lağımcı cepheye gönderilmiştir. Kayseri barut yapımında kullanılan güherçile üretiminde de önemli merkezlerden biri idi. Karaman Eyaletinde bulunan yedi önemli güherçile karhânesinden biri de Kayseri’de bulunmakta idi. Güherçile toprağı bakımından önemli merkezlerden biri olan Kayseri özellikle Girit Seferi sırasında aşırı derecede ihtiyaç duyulan barut yapımı için gerekli olan güherçilenin temini hususunda önemli bir rol oynamıştır. Girit seferi süresince Kayseri’den tonlarca güherçile gönderilmiştir. Girit Seferi’nin devam ettiği yıllarda para değerinde birtakım düşüşlerin olduğu ve özellikle zahire fiyatlarında artışların olduğu görülmüştür ki seferin sona ermesinden sonra zahire fiyatlarının biraz düştüğü görülmektedir (Selçuk 2008:147-148).

c.Osmanlı-İran Savaşında Kayseri
“XVII. Yüzyılda Osmanlı Ordusuna Kayseri’den Lojistik Destek” adlı makalede Kayseri’nin geçiş yolu üzerinde bulunması ve jeopolitik öneme sahip olması sebebiyle Osmanlı Devleti’nin önemli şehirlerinden biri olduğu ifade edilmiştir. Kayseri’de büyük ölçüde tarım yapılması; askerin ihtiyacı olan zahirenin temini ve peksimetin yapılmasına olanak sunmuştur. Hizmetlerin sağlanmasında Kayseri halkının büyük katkısı olmuştur. Osmanlı-İran savaşları sırasında Kayseri’nin askerî güzergâhında yer alması sebebiyle ordunun konakladığı
364


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:22

şehirlerden biri olarak kayıtlarda yer almaktadır. Kayseri, seferlerin batıya yoğunlaştığı dönemlerde ise orduya nakdî para olarak hizmet sunmuştur. Kayseri kalesinin bir ambar olarak kullanılması sebebiyle toplanan zahireler aynı zamanda burada muhafaza edilmiş, istendiği an çeşitli binek hayvanları vasıtasıyla ordugâha ulaştırılmıştır (Selçuk 2007:159-174).

Şer’iye Sicillerine Göre Kayseri Sancağı, (1788-1749) isimli eserde Kayserinin Osmanlı Ordusu için olan jeopolitik önemi vurgulanmıştır. Osmanlıların başta İran olmak üzere doğuya doğru yaptıkları seferlerde hep geçiş noktası üzerinde bulunan Kayseri’deki Meşhed Ovası düzlükleri orduların konaklamasında, dinlenmesi ve ikmallerini tamamlamasında önemli bir merkez idi. 1736 ve 1739 Osmanlı-Rus ve Osmanlı Avusturya savaşları esnasında da Kayseri Sancağı personel ve ikmal faaliyetleri söz konusu olduğunda önemini muhafaza etmiştir(Öztürk 2000; 18, 52, 69)

2. Kayseri’nin Sosyal Tarih ile ilgili Yapılan Çalışmalar
a.PROF. DR. RONALD C. JENNİNGS (1942 -1996)’in Kayseri ile İlgili
Çalışmaları
Şer'î mahkeme sicillerine dayanarak çeşitli yöreler ve konular üzerinde araştırmalar yaptı ve bunları yayımladı. 1970'lerde ilk olarak Kayseri sicilleri üzerinde çalıştı. Mahallî sosyal ve iktisadî hayatı Osmanlı arşiv belgelerine göre açıklamaya gayret etti. Yayımladığı araştırmalar yeni araştırma konularının ortaya çıkmasına sebep oldu. 1972'de sunduğu doktora tezinin ismi 'Osmanlı Tarihinin Bir Kaynağı Olarak Kayseri Şer'î Mahkeme Sicilleri (1590-1630)'dir. (The Judicial Registers of Kayseri (1590-1630) as a Source far Ottoman History


Yayımlanmış kitap ve makaleleri*
1- Loans and Credit in early 17th Century Ottoman Judicial Records-the Sharia Court of Anatolian Kayseri, Journal of The Economic and Social History of Orient (=JESHO), 16, 1973, s.168-216.
2- Women in early 17th Century Ottoman Judicial Records-the Sharia Court
of Anatolian Kayseri, JESHO, 18, 1975, s. 53-114.
3- The Office of Vekil (Wakil) in 17th Century Ottoman Judicial Records,
Studia Ismalica, 42, 1975, s. 147-169.
4- 'Kayseriyya', Eİ, new edition, 4, 1978, s. 842-46.
5- Zimmis (non-Muslims) in early 17th Century Ottoman Kayseri, Studia
Islamica, 48, 1978, s. 133-72.


365
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:24

6- Kadı , Court, and Legal Procedure in 17th Century Ottoman Kayseri,
Studia Islamica, 48, 1978, s. 133-72.
7- Limitations of the Juidical Powers of the Kadı i in 17th Centry Ottoman
Kayseri, Studia Islamica, 50, 1979, s. 151-84.
8- The Legal Position of Women in Kayseri, a Large Ottoman City, 1590-1630, International Journal of Women's Studies, 3, 1980,s. 559-582 (Erdoğdu 1997: 479- 482).

Ronald C. Jennings’in adı geçen makalelerinde, Kayseri’de kadının durumu, mahkemelerin kullanımı, ekonomik ve sosyal alanda hayata katılımı konularını incelemiştir. 17. yüzyılda Kayseri mahkeme sicil kayıtlarından hareketle yaptığı araştırmasında, Osmanlıda kadının erkekler gibi mahkemeye rahatlıkla
başvurabildiklerine, mahkemede erkeklerle aynı muameleyi gördüklerine ve kadınların haklarının şeriat mahkemesi tarafından korunduğunu ifade etmiştir. Ronald C. Jennings Kayserili kadınların ticaretle uğraştıkları, çeşitli gayri menkulleri alıp sattıklarını ifade etmiştir. Kendilerinin veya bir yakınlarının
kurmuş oldukları vakıflarda idarecilik yaptıkları belgelerle ortaya konulmuştur. Kadın yanında kocası, babası veya ağabeyi, yani bir erkek akrabası olmadan, mahkemeye gidip kendisine haksızlık eden bir kişiyi dava edebiliyor. Osmanlı mahkemelerine sadece Müslüman kadınlar değil gayrimüslim kadınlar da
başvurmuşlardır. Kadınların nikâh, boşanma, mülkiyet hakları ve miras gibi konularda sık sık mahkemelere başvurdukları ortaya konulmuştur. İncelediği dönemde Kayserili Kadınların yüzde 80’i bizzat mahkemeye gelmiş, ancak yüzde 20’si yerlerine vekil göndermiş olduğu ifade edilmiştir. Kayseri Şer’iyye sicilleri kaynak olarak kullanılarak kadının sosyal hayata katılımı ortaya konulmuştur.

b. Kayseri ve Yöresi Sempozyumu Bildirirleri
Çeşitli tarihlerde dört defa düzenlenen Kayseri ve Yöresi Tarih
Sempozyum’larında Kayseri’nin sosyal tarihini ilgilendiren kaynak olarak Şer’iyye Sicillerinin kullanıldığı tebliğler sunulmuştur.

“Osmanlılar Zamanında Kayseri’de Gayrimüslim Tebaanın Durumu, Zimmîleri” isimli çalışma 20 adet kadı sicili taranarak hazırlanmıştır. Kayseri’de yaşayan gayrimüslimlerin, patriklerin hak ve ödevleri, kiliselerin tamir ve inşası, kilise vakıfları, ibadet özgürlükleri, evlilik ve boşanmaları, ihtida hareketleri, Şer’i Mahkemelerindeki şahitlik durumları incelenmiştir (Aktan 2000: 7-34).




366
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:25

“XVII. Yüzyıl Kayseri Kadı Sicillerinde Bulunan Köle ve Cariyelerle İlgili Bazı Belgeler Üzerinde Bir değerlendirme”, Altı adet Şer’iyye Sicili kullanılarak hazırlanmış bu çalışmada Kayseri’de köle kullanımının fazla olmadığı ortaya konulmuştur. Kölelerin en çok azat edilmek suretiyle hürriyetlerine kavuştukları gözleniyor, haksızlığa uğrayan köleler mahkemeye başvurdukları takdirde haklarını yargı yoluyla elde edebildikleri vurgulanmıştır (Aktan 1997: 13-20).

“Kayseri’de XVII. Yüzyıl Sonlarında Kadı’nın Sosyal Statüsü”, bu çalışmada Türk töresi ve İslam hukukuna göre 17. Yüzyıl sonlarında kadının statüsü hakkında söz konusu döneme ait Şeriyye Sicillerindeki kayıtlara dayanılarak yapılmıştır. İslam Hukukunun şartlarını yerine getirmek kaydıyla poligami evliliğe cevaz verilmesine rağmen Kayseri’de rağbet görmediği belgelerle ortaya konulmuştur. Bununla birlikte kadın nikah, hibe, süf’a, icare, vekalet, ikrar, sulh, vasiyet ve ticari feaaliyetlerle ilgili dava açmış veya dava edilmiştir. Buna göre kadın, kocasının iznini almadan şahsına ait malını istediği gibi tasarruf
edebilirdi. Sadece şahitlik konusunda hakkı sınırlı idi. Kadınların yasal haklarının şuurunda ve bu hakları rahatlıkla kullanabildikleri ortaya çıkmaktadır (Yuvalı 1997: 367-375).

“Kayseri Kadı Sicillerindeki Tereke Kayıtları Üzerinde Bazı Değerlendirmeler
(1738-1749)” , Şer’iyye Sicillerinde bulunan tereke kayıtları Osmanlı ailesinin
sosyal ve ekonomik vaziyetini ortaya koymak için çok önemli bir kaynak durumundadır. Poligaminin sadece Müslümanlar arasında ve nadiren iki eşlilik şeklinde uygulandığı görülmüştür. Gayr-ı menkul mallara köylülerin
şehirlilerden, erkeklerin kadınlardan daha çok rağbet ettikleri tespit edilmiştir. Kayseri’de çekirdek ailelerin ortalama aile nüfusunun 5 civarında olduğu ve Müslim aileler ile gayr-ı Müslim aileler arasında önemli bir farkın bulunmadığı görülmüştür (Aktan 1998: 47-68).

“Kayseri’nin 25 Numaralı Şer’iye Siciline Göre Şehrin Sosyo-Ekonomik Hayatı ve Abaza Mehmed Paşa İsyanı’nın Şehre Tesirleri” , 25 Numaralı Şer’iye Sicili 1624-1625 yıllarındaki olayları ihtiva eden bir defterdir. Abaza İsyanlarının geniş boyutlu tesirleri sonucunda ve çeşitli sefer hazırlıkları yüzünden tekalif-i divaniye grubu vergi çeşitleri daha yoğun olarak tahsil edilmiştir. Abaza eşkıyasının zulmünden ve İran seferinden en çok etkilenen şehirlerden biri Kayseri idi. Bu defter Abaza isyanını bıraktığı izler ve şark seferi için istenilen angarya, para, zahire, bargir ve barut imalinde kullanılmak üzere güherçile talebi ile alakalı fermanlarla doludur (Döğüş 1998: 113-126).


367
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:26

“191 Numaralı Kayseri Şer’iye Siciline Göre Kayseri (1820-1822)” , 191 numaralı şeriyye sicilinden hareketle 1820-1822 yıllarında Kayseri’nin idari yapısı hakkında bilgi verildikten sonra Akıyıklıoğlu Hasan Ağa Ayaklanması, Kayseri’deki
Rumların Yunan İsyanına karışmaları ve Kayseri halkının İran hududunda
yapılan savaşa zahire ve para temin etmeleri ile alakalı belgelere yer verilmiştir (Gökhan 2000: 193-200).

“ Kayseri’nin 13 Numaralı Kadı Siciline Göre Evler”, 17. yüzyılın başlarına ait olan defterden hareketle Kayseri’deki ev satış belgeleri incelenerek, bu dönem Kayseri’sine ait ev mimarisi hakkındaki veriler ve bunun insan davranışlarındaki sonuçları dile getirilmiştir (Özcan 2000: 349-362).

“ Kayseri’nin 25 Numaralı Şer’iye Sicili Işığında Şehrin Nüfus Yapısı (1624-
1625)”, 25 Nolu defterden hareketle burada yer alan 705 adet defter tahlil
edilerek, Kayseri’nin nüfus yapısı ortaya konulmuştur. 1624-1625 yıllarında
Kaseri’de şehir ve köylerinde yaşayan Müslümanlar, konar-göçer hayatlarını
sürdüren Türkmenler, Ermeniler ve Rumların mahalle ve köylere göre dağılımı konu edilmiştir (Döğüş 2000. 125-128).

“XVII. Yüzyıl Başlarında, Kadı Sicillerine Göre Kayseri’de Evlenme ve Boşanmaya İlişkin Uygulamalar”, yüzyıl başları itibarıyla Kayseri’de nikahın kadılar tarafından kıyılması çok istisnai bir durumdur. Küçük yaştaki çocuklar arasında velileri tarafından nikah kıydırılabilmekte idi. Aile hukuku ile alakalı olarak mahkemeye intikal eden davaların büyük çoğunluğu boşanma konusudur. Boşanma vakalarının yarısı erkekler tarafından tek taraflı bir irade beyanıyla (talak), diğer yarısı da taraflar arasında varılan anlaşma ile (muhalea) gerçekleşmiştir. Kocalarından boşanmak isteyen kadınların muhaleadan başka başvuracakları bir yöntem yok gibi görünüyordu. Ancak bu takdirde kadın, kocasını boşanmaya razı edebilmek için mehir, nafakadan feragat etmek zorunda kalmıştı (Aktan 2003: 21-40).

“Onaltıncı Yüzyılda Kayseri Şer’i Meclisi ve Kayserili Kadınlar”, Kayserili kadınların mahkemeye başvuru sebepleri: evlenme boşanma, dayak, kazf, zina , nafaka talebi, ticari işler, ırsen kalan malları almak, kocasının gaybubetı, vekalet vermek , bunların dışında ikrar ve itiraflar. Bu çalışmada kadınların zorunlu olmadıkça şer’i meclise çağrılmadıkları ifade edilmiştir (Erdoğru 2003: 187-196).



368

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:27

“XVIII. Yüzyılın Son Çeyreğinde Kayseri’de Aile, Evlilik ve Çocuk Sayıları (1775- 1800)”, Zikredilen tarihlerde Kayseri’de yaşayan ailelerin en az 3 en fazla 4 çocuğa sahip oldukları görülmektedir. Annesi veya babası vefat eden veya
ayrılan ailelerin çocukları ortada kalmamakta, çocukların işlerini yürütmek için vasi tayin edilmektedir (Gündüz 2003: 261-266).

“Osmanlı Toplumunda Kadının Annelik Vasfından Doğan Hakları (1650-1750)”, Yıllarında Kayseri Örneği)”, Hamilelik döneminden başlayarak kadının çocuğu üzerindeki hakları incelenmiştir. Ceninin mirastan hak alma durumu, hıdanelik hakkı, vasi olarak annenin tayin edilmesi ve süt hısımlığı konuları belgelere yansıdığı oranda ortaya konulmuştur (Selçuk 2003: 443-456).

“Osmanlı Şehrinde Mülkün Kullanımında Çevre Düzeni ve Kamu Hukukuna Riayet (XVII. Yüzyıl Kayseri Örneği)”, Osmanlı toplumunda hukuk sürecinin ne şekilde işlediği, önemli anlaşmazlıkların çözümüne dair uygulamaların neler olduğunu sicillerden takip edilebilmektedir. Bu kayıtlarda şehrin fiziki yapısı, fiziksel yapının şekillenilmesinde toplumun kültürel değerlerinin nasıl etkili olduğu belgelerde görülmektedir (Tok 2003: 493-510).

“Şeriye Sicillerine Göre Kayseri’de İhtida Eden Kadınlar ve Bunların Sosyal Statüleri (1650-1750)”, Bu çalışmada, Kayseri’de 1650-1750 yılları arasında yaşayan gayrimüslim kadınların ihtida hareketleri ve ihtida eden kadınların toplum içerisindeki sosyal statüleri incelenmiştir. Bu incelemede özellikle kırsal alanda ve şehir merkezinde yaşayan Kadınların inançlarında meydana gelen değişikliğin sebepleri ve bunun onların yaşantılarındaki etkileri üzerinde durulmuştur. Ayrıca Kayseri bölgesinde yaşayan hür kadınlar arasındaki ihtida hareketleri yanında cariye adı verilen (savaşlarda esir alınarak alınıp-satılan) kadınların da din değiştirmeleri üzerinde durulmuştur. Erkek egemen bir toplum olan Osmanlı Devleti’nde farklı bir kültüre ve dine mensup olan bu kadınların iç dünyalarında ve yaşayışlarında büyük değişim meydana getiren ihtidanın erkek nüfusa oranla Kadınlar arasında daha az görülmesinin sebepleri de açıklığa kavuşturulmuştur (Selçuk 2005: 71-94).

“Kadı Sicilleri Işığında Osmanlı Şehrindeki Mahalleden İhraç Kararlarında Mahalle Ahalisinin Rolü (XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri Örneği)”; Bu çalışmanın amacı, XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Kayseri şehrindeki bireyle mahalle ahalisi arasındaki ilişkiyi, Kayseri Kadı sicillerine yansıdığı kadarıyla ortaya koymaya yöneliktir. Bunun yanı sıra, Kayseri şehrindeki mahalle kurumunun

369


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:28

gücüne de temas etmek suretiyle toplum düzenine uymayan bireyin, toplum tarafından mahalleden çıkarılabildiğine dikkati çekmektir. Böylelikle Osmanlı şehrindeki mahalle kurumunun, birey ve toplum hayatındaki yeri ve öneminin hangi boyutta olduğunun aydınlatılması sağlanmış olacaktır (Tok 2005: 155–173) .

“XVII. Yüzyılda Kayseri Ve Çevresindeki Türkmen Oymakları Ve Sosyo- Ekonomik Yapıları”, XVII. yüzyılda Yeni-İl, Halep, Bozulus ve Danişmendli Türkmenlerine tabi olan oymakların (cemaatlerin) büyük bir bölümünün daha güvenli, suyu-otlağı bol olan Kayseri ve çevresinde yaylak olarak kullanmışlardır. Doğu ve Güney doğu Anadolu’ya göre daha güvenli olan Yeni-İl ve Kayseri civarı onların rahat ve güven içerisinde hayvanlarını otlattıkları ve sosyal yaşantılarını sürdürdükleri yer olmuştur. Çeşitli sebeplerle Kayseri kadısına müracaat etmişler ve meselelerini hukuk çerçevesinde çözmüşlerdir. Bu belgelerden hareketle Türkmen oymaklarının sosyal yaşantısı ortaya
konulmuştur (Selçuk 2008: 41-62).

“Şer’iyye Sicillerine Göre Kayseri’de İhtida Hareketleri(1645-1665)”, Rum ve Ermeni milletleri arasında meydana gelen ihtidalar da çoğunlukla Müslüman ve gayrimüslim halkın aynı köy veya mahallede yaşamaları neticesinde
birbirlerinden etkilenmeleri ile ortaya çıkmıştır. Köle ve cariyelerin ihtida etmelerinde şüphesiz yine kendilerinin bir Müslüman ailenin yanında ikamet etmeleri, sahipleri olan kişileri ve onların inançlarını daha yakından görmeleri böylelikle İslam dinini tanımaları ve İslâm dininin onlara vermiş olduğu hakları öğrenmeleri en etkili sebep olmuştur. 1645-1665 yılları arasında 58 kişi Rum ve Ermeni milletinden, 158 kişi köle ve cariyelerden toplam 216 kişi ihtida etmişlerdir. İhtida edenlerin devletin koruması altında olması bütün Müslüman vatandaşların olduğu gibi gayrimüslimlerin de devletin bütün hukuki ve sosyal imkânlarından faydalanmaları, İslam hukukunun dolayısıyla onun uygulayıcısı konumunda olan Osmanlı Devleti’nin adaletli davranışları insanların bu dine ısınmalarında etkili olmuştu. Kayseri’de 20 yılda meydana gelen ihtidanın takip edilen hoşgörü siyasetinin bir neticesidir (Selçuk 2002: 165-176).

“XVII. Yüzyılda Kayseri’de Yaşayan Ermenilerin Sosyal Yaşantıları Üzerine Bazı
Değerlendirmeler” XVII. yüzyılda Kayseri’de Müslümanlar ve Ermeniler
birbirlerinden ayrılmadan hep birlikte yaşamışlardır. gayrimüslimler istedikleri her zaman şer’î mahkemeyi kullanmışlardır. Onların davaları birbirine o kadar karışmıştır ki mahkemeyi belirli bir gün değil istedikleri her saatte
kullanabilmişlerdir. İslâm Hukuku, onların zenginlik, özgürlük, mal ve

370


Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN ŞEHİR TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ (KAYSERİ ÖRNEĞİ) Hava SELÇUK

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 04 Kas 2019, 15:29

mülklerini korumuş, hatta dinlerini kısıtlama olmaksızın yaşaya bilmelerine imkân vermiştir. Bu çerçevede Şer’iyye Sicilleri esas alınarak Ermenilerin sosyal yaşantıları irdelenmiştir (Selçuk 2009: 315-324).

“42 Numaralı Develi Şeriye Siciline Göre (1894–1895) Develi’de Türk Ermeni İlişkileri”, H.1312–1313 (M.1894–1895) tarihli 42 numaralı Develi şer’iye sicilinde mevcut olan 192 belge incelenmiştir. Bu belgelerden 45 tanesi gayrimüslimlere aittir. Kayıtlarda Türkler ile Ermeniler arasında meydana gelen herhangi bir anlaşmazlığa dair belgeye rastlanmamaktadır. Zimmi statüsündeki Ermenilerin Şer’i mahkemeleri nasıl kullandıkları ortaya konulmuştur (Süme 2009: 67-75).

“Osmanlı Devletinde Kadınların Şer’i Mahkemeleri Kullanması (Kayseri Örneği)” XVII. yüzyılın yarısında Kayseri’de kadınların mahkemeyi kullanmaları, haklarını arama gelenekleri ile Osmanlı’nın bir taşra şehri olan Kayseri’de Türk kadını ve yine bu coğrafyada yaşayan gayrimüslim Ermeni ve Rum kadınlarının toplum içerisindeki sosyal statüleri ortaya konulmuştur. Belgelerden görüldüğü kadarıyla her hangi bir konuda haksızlığa uğrayan kadın şer’i mahkemelerde kendi hakkını rahatlıkla arayabilmekte idi. Özellikle verasetle intikal eden mallarına sahip çıkma konusunda mahkemelere müracaat etmişlerdir. Bunun yanı sıra kendilerine veraset yoluyla veya evlenme yoluyla intikal eden malları diledikleri gibi satmışlar veya hibe edebilmişlerdir (Aksoy 2010: 165-176).

“Hoşgörü Toplumu’nda Birlikte Yaşamak: Osmanlı Toplumunda Gayrimüslim Ermeni Vatandaşları Ve Hukuk: Kayseri Örneği”, 279 nolu Kayseri kadı mahkemesinin kayıtlardan hareketle Osmanlı toplumu içerisinde Kayseri örneğinde de insanların hak arama ve hukuku kullanmada dinî ya da ırkî anlamda bir ayrımcılık ile karşılaşmadıkları ortaya konulmuştur (Demirci 2009: 314-325).

“Kayseri Tereke Defterleri Üzerine Bir Araştırma(1700-1730)” Kayseri’nin 1700- 1730 yıllarına ait şer’iyye sicillerinde bulunan tereke defterinden hareketle, dönemin nüfusu, hane sayısı, çocuk ve eş sayıları, isimleri, lakap ve unvanları ile ekonomik durumları incelenmiştir. Kayseri’de ortalama çocuk sayısı 2.94 olduğu ortaya konulmuştur (Tuş 1999: 157-191).

3. İktisadi Tarih Açısından
“Kadı Sicillerine Göre XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Kayseri Para Vakıfları”, Para
vakıfları daha çok sosyal amaçlara yönelik olarak kurulmuşlardır. Özellikle

371

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir