RESMO’YA DOĞRU Ali Ekrem ERKAL

Osmanlı Dönemi Girit Türk Tarihi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

RESMO’YA DOĞRU Ali Ekrem ERKAL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 01 Eki 2020, 19:05

RESMO’YA DOĞRU
Suda muhasarasından sonra, Osmanlı ordusu Resmo yöresine doğru gitmek için hazırlık yapmaya başlar. Girit’e gelindiğinden bu yana geçen 14 aylık süre içinde, fethedilen Hanya Kalesi çevresine göz gezdirildiğinde, ele geçirilen yerlerin sadece Hanya sancağından ibaret olmadığı görülür. Kaynaklar her ne kadar bu yerlerin hududunu belirtmezse de olayların akış sırasından anlaşıldığına göre, hudut çizgisi Apokoron Ovası’nı doğudan sınırlayan dağlardan başlayarak Kiları Irmağı bölgesinin güneyinden geçtikten sonra, Hanya ve Alikân ovalarının güneyini aşarak batı yönüne doğru gider, burada Kisamu bölgesinin batı hududunu oluşturan sıradağlar boyuna doğru devam eder. Kısaca ele geçirilmiş yerler Hanya sancağı ortasında bulunan dağın kuzey yamacından oluşmaktadır.
Venedikliler’in elinde bulunan vadinin sahilinde ise Selino, Sfakya, Kastel Franko hisarları bulunmaktadır. Ovalarına gelince; önemsiz derecede ikinci, üçüncü sınıf birtakım hisarlara ve askeri noktalara sahip olan adanın iç kısmındaki bu yerlerin, Resmo ve bilhassa merkezi olan Kandiya Kalesi’nin fethi üzerine, kendiliklerinden düşmelerini beklemek doğaldır.
Bu nedenle hudut başları tahkim edilerek, ele geçirilmiş olan yerler gereği kadar koruma altına alındıktan sonra harekâtın Resmo Kalesi bölgesine doğru yönlendirilmesine karar verilir ve Apokoron ordugâhına gelinir. Daha sonra Gazi Hüseyin Paşa’nın da Hanya’dan buraya gelmesiyle tamirat ve tahkimat işlerine girişilir.
Kisamu Hisarı’na yeniden tabyalar yapılarak buralara toplar, harp araç gereçleri ve asker yerleştirildikten sonra, buradan başlayarak hudut boyunca hakim noktalara siperler kazılıp buralara da askerler yerleştirilir. Malaksa tepesi ve Esterni Manastırı hattı üzerinde de geniş çapta tahkimatlar yapılır. Apokoron Ovası, Resmo sevkiyatına hareket üssü olarak kabul edildiğinden en önemli yapılanma buralarda gerçekleştirilmiştir. Yerli halktan ücretle ameleler çalıştırılıp hisar ve civarına yüksek, sağlam tabyalar ve siperler yaptırılır. Etrafına derin hendekler kazdırılır. Harekât üssünün sınırları olan yüksek noktalar da birçok siper ve karakollarla takviye edilir. Bu hazırlıklardan sonra siperlere gerektiği kadar asker yerleştirilip hudutlar ve açık ordugâh, her türlü saldırıya karşı güvenli bir hale getirilir.
Bazı kaynaklar bu sıralarda Granbusa fethi gibi titizlikle üzerinde durulması gereken bir olaydan söz ederek, tahkimat yapılmaktayken Kisamu Hisarı halkından bazı kimselerin Gazi Hüseyin Paşa’ya gelerek, Granbusa Hisarı muhafızlığında bulunan bazı Venedik askerlerinin kendilerini Osmanlılar’a karşı isyana tahrik ettiklerini söyleyip, bu yolla baskı uyguladıklarından şikâyetçi olduklarını ve güvence dileğinde bulunduklarını söylerler. 25 Recep tarihinde paşa yanına bir birlik alarak o tarafa gider. Hisarı zapt ederek Yavaşça Ali Ağa’yı yeteri kadar askerle muhafızlığına tayin ettikten sonra Hanya’ya döner.
Fakat Granbusa Hisarı Girit’in kuzeybatı ucundaki bir adacık üzerinde metin ve müstahkem bir kale idi. Donanmanın katılımı olmadan zaptı mümkün görülmemektedir. Halbuki Kaptan Musa Paşa, belirtilmiş olduğu gibi Hanya sahilinde ordunun harekâtına seyirci kalıp harekâta katılmamaktaydı. Dolayısıyla bu adacığın fethinin, öyle birkaç satırla geçiştirildiği gibi kolayca sonuç alınabilecek bir yer olmaması gerekir. Adacığın sarp ve dimdik yükselen kayalıklar üzerindeki kalesinin ve aynı karakterdeki arazi üzerindeki metin istihkâmlarının diğer donanımının, donanmanın katılımı olmadan ele geçirildiğini kabul etmek mümkün değildir. Bu da anlatılanlarda bir eksiklik olduğunu düşündürmektedir.
Olay, Kisamu ahalisinin şikâyeti üzerine paşanın o tarafa gidip Yavaşça Ali Ağa’yı Venedikliler’in Girit’in o bölgesine geçmelerini önlemek için adanın karşısındaki sahile muhafız olarak bırakmasından ibaret olsa gerek.


USTAZADE YUNUS BEYİN GİRİT FETHİ TARİHİ
EDİTÖR:Ali Ekrem ERKAL

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir