HANYA’NIN FETHİ

Osmanlı Dönemi Girit Türk Tarihi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

HANYA’NIN FETHİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 08 Mar 2020, 19:16

HANYA’NIN FETHİ

Muhasaranın 56.günü 26 Cemadi-el-ahire tarihinde,yapılacağı kesinleşen üçüncü hücumun hazırlıkları sürerken bir çok davul gümbürtüsü duyulur.Herkes mevziinde pür dikkat jesilerek ne olduğunu anlamak için kuşkulu bir telaşla kaleye gözlerini diker.Çok geçmeden gediğin tepesindeki siperlerde bulunan asker,silahsız bir Venedik birliğinin beyaz bir bayrakla geldiğini görür.Bu birlik Osmanlı siperlerinden az uzakta bir Venedik siperinde beklemeye geçer.Biraz sonra aralarından bir ihtiyar,elinde beyaz bir bayrakla Osmanlı siperlerine yanaşır.’’Aman-ı padişahi var mıdır?’’ diye bağırır.
Siperlerden.’’Hay hay aman mukarrerdir’’ cevabı verilir.
Bunun üzerine Venedik siperinden savaş simgesi olan siyah bayrak indirilip,yerine beyazı çekilir.
İhtiyar biraz daha yanaşarak,’’Bu boynuma destmal (mendil) takıp beni serdar-ı ekreme kavuşturun’’der ve o anda dizleri üstüne çökerek alçak gönüllülük gösterisinde bulunur.
Küçük Hasan Paşa’ya durum bildirilir.
Bu adam Venedik kumandanlarından,Arnavut asıllı bir ihtiyardır.Hasan Paşa’nın huzuruna çıktığında teşrifat gereğince eteğini öper ve sulh şartları ile teslimiyet üzerine Serdar-ı Ekrem ile görüşmek istediğini söyler.Paşa da serdarı temsil etmeye yetkili olduğunu ve bu husus için taraflardan ikişer itibarlı rehine verilmesi gerektiğini beyan eder.İhtiyar kumandan kaleye döner.Biraz sonra yanında iki adamla geri gelir.Bunlardan biri Venedikli bir rehine,diğeri ise,yerli Rumlar’dan bir kabadayıdır.Osmanlılar’ın kimleri gönderdiği ve sulhun kimler tarafından hazırlanıp yazıldığına dair kayda rastlanamamıştır.
Sonuç olarak sulh imzalanır.Ne yazık ki sulh akdinin de bir kopyası bulunamamıştır.
Teslim olanlar,Venedik idaresinde ve mülkiyetinde bulunan malların,mülklerine,kölelerine,ailelerine eskisi gibi sahip kalacaklar,bunlara dokunulmayacaktır.Herkes göç etmekte veya oturmakta serbest olacaktır.Göç edeceklerin mal ve eşyasına zarar verilmeyecek,kalacak olanlar,diğer Osmanlı ülkelerinde bulunan sair reaya gibi geçinip mülküne,ırzına sahip ve huzur içinde olacaktır.Göç edecek olanlar,cumartesi gününden itibaren iki gün içinde,yani Pazar ve pazartesi günleri arasında eşyalarını gemilere yükleyecek,ertesi Salı günü de kendileri binip gideceklerdir.Bu müddet içinde Osmanlı askeri de şehre girmeyecek,şehirden de ordugaha yanaşılmayacaktır.
Anlaşma her iki tarafça imzalanıp mühürlenerek yürürlüğe girer.Venedikli rehineler onur giysileriyle ödüllendirilerek geri gönderilirler.Bunun arkasından bir serdarlık fermanı yayınlanarak askerin şehre girmemesi,hırsızlık ve yağma yapmaması hakkında uyarı yapılır.Venedikliler de,şehir içinde tellal bağırtarak ordugaha yanaşılmaması ve uygunsuz hareketlerde bulunulmamasını bildirirler.Göç edecek olanlar,sözleşme gereği eşyalarını 27-28 Cemadi-el-ahire tarihlerinde üç kadırga ile iki burtona yüklerler.Bu arada her iki taraf da iyi niyet hudutlarını aşmaz.Sulh ve selamete aykırı bir olay görülmez.
Üçüncü gün,yani 29 Cemadi-el-ahire tarihinde Venedikli asker ve yöneticiler aileleriyle beraber,belirtilen üç kadırga ile burtona binerler.Gidenler tamamıyla Venedikli memurlardan ve Hanya’da oturmakta olan Venediklilerden ibarettir.
Kılıç artığı olan 1000 kadar asker ise,subaylarıyla beraber Suda Limanı’ndaki gemilerle ayrılacaklarından,Cezayir Eyaleti askerinin metrisi karşısındaki Kumkapı’dan çıkıp,Suda Limanı’na doğru giderler,serdarın özellikle bulundurduğu tören kıtası tarafından selamlanarak uğurlanırlar.
Bunun ardından çıkarılan serdar iradesi üzerine tüm serdengeçtiler,
yeniçeriler,sipahiler ve cebeciler silahlı olarak kale üzerine çıkıp bir çok yerde ezan okur.Evliya Çelebi,Serdar-ı Ekrem’in emrinde müezzinbaşı bulunması nedeniyle ilk fetih ezanını okumuş olur.Ezanlarla birlikte kalenin her köşesine ve çan kulelerine Osmanlı bayrakları çekilir.Ordugah gerilerinde bekleyen karakollara gerekli uyarılar yapıldıktan sonra tüm siperlerde bulunan gaziler kaleye çıkar.Bunlar bir baştan bir başa saflar dizerek adet olduğu üzere gülbankı Muhammedi çekerler.Bunun ardından bir top ve tüfek atışı yapılır.Bundan sonra çadırlar kurulup yerleşmeye başlanır.Venedik memurlarının bindiği
beş gemi henüz Hanya dışında olduğundan,Osmanlılar’ın kaleye girişlerini ve dini törenlerini hüzünle seyrederler.
Bu arada hazretş serdar,gülbankı Muhammedi çekilirken şehre girmektedir.Üç gün üç gece şenlikler yapılmasını emreder.’’Herkes hareketinde serbesttir.Herkes mülkünü istediği gibi yönetsin,işine bakıp otursun.Padişahımızın sayesinde huzur içinde olsun.Şehir halkı bundan sonra savaş ve kılıç korkusundan emin olarak kendi halinde rahat içinde yaşasın’’der.
Emirleri tellallar aracılığıyla şehrin her tarafına duyurulur.Ortalıkta güven ve düzeni sağlamak üzere birçok çorbacı bölüğü görevlendirilir.Serdar da maiyetiyle beraber şehri dolaşıp,reayaya dükkanlarını açtırır.Ve evvelce olduğu gibi alış verişleriyle meşgul olmalarını uygun bir dille söyler.Bazı ayak takımı,reayaya ve mallarına el uzattılarsa da sert cezalara çarptırılıp tekrarına meydan verilmez.
Hanya Kalesi,1 Cemaziyelula 1055 tarihine denk gelen 25 Haziran Pazar günü,
metrislerin tamamlanmasından iki gün sonra sabahın erken saatlerinde ilk top ateşine tutuldu.Ve ellibeş gün sonraki Salı günü Venedikliler aman dileyerek kaleyi teslim ettiler.
Hanya’nın fethi 25 Cemaziyelahire 1055 (Miladi 22 Ağustos 1645) tarihine tesadüf etmiştir.
O Salı günü Serdar-ı Ekrem’in maiyetine özel yazıcı olarak bulunmuş olup da fethi kaydetmiş olan Moralı Piri Paşazade Hüseyin Fahri Bey fetih tarihi olmak üzere şu beyiti ayarladı:
Dediler fethine tarih (GAZAMIZ)
Ordu ümerasından Vezir Koca Mustafa Paşa’nın yazıcısı Fahri Efendi (Gaza-yı evvel) i tarih düşürdü.
Yine serdarın maiyetinde müezzinbaşı olarak bulunmakta olan Evliya Çelebi de şu ifadeye yer vermiştir: (C.2 S.158)
‘’KUVVET-İ BAZU-YI SULTANİYLE ALINDI GİRİT’’
‘’Bu gaza doğrusu Bağdat ve azak gazalarından üstündür.Fakat o gazalara tarihçiler hakkını vererek anlatmışlardır.Ne var ki bunu yazan hakir o derecede beceri sahibi değildir’’
Tarihçi Mennarzade aşağıdaki tarihi düşürmüştür:
‘’Barekallah nusr-i izd habba feth-i cedid
Kim olur tomar-ı vasf-ı aleme ta’viz can
Lafzen ve ma’nen bu fethe oldu tarih-metin
Harbile bin elli beş’te kal’a alındı heman’’

Özbeyli Elhac Umur Efendi’nin beyti de şudur:
‘’Şerha çektim dağ yaptım göz göz ettim sinemi
Dağımı seyreyleyen bilsin benim tarihimi’’

Yukarıda belirtildiği gibi Hanya’nın teslimi üzerine kale üzerine çıkılıp ezanlar okundu,bayraklar dikildi,gülbank-ı Muhammediler çekildi,top ve tüfek atışları arasında fetih ilan edildi.Bedenlerde çadırlar kurulduğu gibi şehir içinde de emniyet ve asayiş sağlanmış olduğundan dükkanlar açtırıldı.
Aynı günde,(Cemaziyelahir 29),bunlarla uğraşılırken güzel bir tesadüf olarak padişahın eski bir kethüdası bir fırkaton ile gelerek hatt-ı Humayun ve bir çok armağan getirdi.Serdar-ı Ekrem,Küçük Hüseyin Paşa’yı Hanya Eyaletinde görevlendirerek 395 adet topu deftere kaydettirdi.
Donanmayı hümayun da Hanya’ya çekilip gemilerin bir kısmı ile limana girdi.Geriye kalan gemiler liman dışında demirledi.Şayka,Karamürseller ve cephane gemilerine ise izin verildi.Kalenin zaptıyla beraber serdarın emri doğrultusunda üç gün üç gece devam edecek olan şenlikler başlatıldı.Evler,dükkanlar meşalelerle donatıldı.Her namaz vaktinde yetmiş koldan savaş marşları çalınıp gülbank-ı Muhammediyeler çekildi.Donanmadan ve ordudan üçer yaylım top ve tüfek atışı yapıldı.
Bütün arzuları kaleyi fethetmek olan İslam gazileri böylece arzularını yerine getirmiş oldular.Kızlarağasına gelince:İbrahim Çelebi’nin kalyonu ile adadan ayrılan Kızlarağası tüm oğlan ve cariyelerini değerli eşya ve mücevherlerini,küheylan atlarını götürerek mal ve mülk sahibi oldu.

USTAZADE YUNUS BEY’İN GİRİT FETHİ TARİHİ
EDİTÖR:ALİ EKREM ERKAL

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir