HANYA MUHASARASI II

Osmanlı Dönemi Girit Türk Tarihi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

HANYA MUHASARASI II

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 28 Şub 2020, 19:12

HANYA MUHASARASI II
Aynı gün Trablus ve Mısır askerleri ve barutla yüklü üç gemi ve birkaç şayka gelip,donanmaya katılır.Bunlar,Dukakin ve Tunus gönüllülerinin bir takımı ve aynı gün gelen Mısır askerlerinin bir kısmıyla beraber toplam 500 kişidir.Ali Bey’in kumandası altında ,Mısır askeri gemileriyle Suda Limanı boğazında pusu kurup beklemeye gönderilirler.
Yeni gelen Mısır ve Trablus askerlerine karşılama töreni ve kuşatılmış Venedikliler’e gösteriş olsun diye kale içindeki yüksek binalara sayısız top atılır.Bu arada,San Françesko Kilisesi’nin son derece yüksek olan çan kulesi de yıkılr.
Kuşatılan güçler de tüm bu top ateşlerine karşılık vererek Osmanlı metrislerine sayısız gülle yağdırırlar.
Evliya Çelebi,Venedikliler’in kuşatmaya karşı gösterdikleri direnmeyi şu şekilde açıklıyor:’’Kıbrıs gazasından berü al-i Osman ile ceng ü cedal-i harp ve kıtal ile mameş olmakla askeri dinç cebehanesi sair mühimmatı mütekasir,soltatları vafir idi.Yedi gün yedi gece dakika fark etmeden kırk bin top nice kerre yüz bin tüfenk nice bin kazan kumbara atardı.Kaleyi meş’al-ı muallaklar ile çerağan eylerdi.Yedi gün içinde yedi bin adam şehadet camını nuşeylediler.
Kandiye’de ikamet eden Girit generali,Suda Limanı’ndan sevk olunan efradın uğradığı yıkımı öğrendiğinde,400 kişilik ilaveyle yeniden kurduğu askeri kuvveti yanına alıp Suda’ya götürerek aynı saldırının tekrarı için görevlendirir.Kuşatmanın 11.günüşafak sökerken,bu kuvvet Suda yolunda boy gösterir.Tunus ve Mısır’ın serdengeçti eratından oluşan 500 kişilik bir birlik,bunları tüfek ateşiyle karşılayıp daha sonra üstlerine hücum ederek kılıçla dövüşmeye başlar.Bir saat sonra generalin yaveri öldürülür.Bunun üzerine düşman eratının bir takımı dağlara tırmanıp kaçar,bir takımı da Suda’ya döner.11 Cemadi-el-ula tarihinde yaşanan bu vuruşma esnasında serdengeçti ağası Yahyalızade Arnavut HasanAğa ile dört gazi şehit olur.
12 Cemadi-el-ula tarihinde,pek erken bir vakştte generalin yaverininki de dahil olmak üzere 50’den fazla ölü kellesi ile yağmalanan davullar serdar katına getirilir.Serdar,hudut mıntıkası kumandanı Dakukin’li Ali Bey ve serdengeçti ağalarına ihsanda bulunur,Arnavut Hasan Ağa’nın yerine de Küçük Hasan Paşa’nın ağalarından Yusuf Ağa’yı atar.
Daha sonra verilen emir üzerine serdengeçti ağası Murat Ağa,yeniçeri eratıyla birlikte birinci metristen ilerliyerek hendek kenarında kale burcu köşesine karşı siperler sürüp büyük bir tabya vücuda getirir.Kaleyi yedi noktadan kesintisiz fırdolayı balyemez,kalenborna,şahi darpzen vesair toplar korumaktadır.Her şeye rağmen,
Osmanlılar büyük bir kararlılık içinde tahkimata devam ederler.
13 Cemadi-el-ula tarihinde,bir metristen yeniçeriler ile dördüncü büyük metrisin sağ tarafından Rumeli eratıyla Küçük Hasan Paşa kaleye yaklaşarak siperler sürer.Kale içindekiler,tecavüz hareketini sonuçsuz bırakmak için bir gün öncekinden daha büyük bir gayret göstererek,top başından ayrılmayıp aralıksız gülle yağdırırlar.
Osmanlılar da aynı şekilde karşılıkta bulunurlar.Daha önceki hava durgunluğu o gün de baş gösterir.Harp sahası bir duman karanlığı içinde kalıp,iki muharip birbirini göremeden,toplarını doğrulttukları yönde bırakıp rastgele ateş etmektedirler.Koyu bir karanlığa gömülen her yer şimşekler,gürlemeler,yıldırımlarla dehşet verici bir sahne yaratırken birdenbire yerler sallanır ve büyük bir gürültü kopar.Venedikliler’in evvelce hazırladıkları lağımlara ateş verdikleri anlaşılır.Ama yine de Osmanlılar usanmadan büyük bir dirençle mevzilerini korurlar.Onlar da kale bentleri altına varmak için becerikli beldarlar,lağımcılar çalıştırmaya başlarlar.
Bu arada Venedikliler’in deniz harekatını gözetmek için açıkta devriye gezmekte olan yetmiş kadırga,muhasaranın 19.günü,yani 19 Cemadi-el-ula tarihinde,süratli bir tekne göndererek Cezayir askerini taşımakta olan 20 geminin yaklaşmakta olduğunu bildirir.Bunun üzerine donanmadan bir filo gelenleri karşılamaya gider.Gemiler öğleden evvel gelerek Lazareto Limanı’na demirler.Sahile yanaşırken donanma ve metrislerden toplar,tüfekler atılıp,resmi karşılama töreni yapılır.Aynı zamanda,Venedikliler’de metrislere aralıksız olarak bir hayli gülle yağdırır.
Gemilerin varışı ile beraber,Cezayir askeri karaya çıkınca alay ile karşılanır.Venedikliler’e gösteriş olsun diyemuhteşem bir alay ile kale karşısından geçerek,harp sahasının Suda yolu tarafındaki hududa gelip çadır kurarlar.Böylelikle gerekli tedbirler alınarak Venedikliler’in tecavüzü endişesi tamamıyla giderilmiş olur.
Evvelce buralara tayin edilmiş,padişah hareminden çıkmış olan Avlonya Beyi Mustafa Bey beşinci metrise geçirilir.’’Pir-i rezm-i ezma’’ yani savaş deneyimi olan bir ihtiyar sayılan Ohi beyi,Suda semtindeki kale kapısını vurmak için dört topla beşinci ve altıncı metris arasına yerleştirilir.
Prizren Beyi Mehmet Bey ile efradı,İskenderiye alaybeyleri ve sipahileri,Saruhan,Kastamonu ve Aksaray efradı topçu bataryalarının hizmeti ve tüm metrislerin geri hatlarını korumakla görevlendirilmiştir.Tophane karşısındaki birinci metrise 200 yeniçeri daha gönderilerek takviye edilir.İkinci metriste mevzilenmiş olan Halep Eyaleti askeri,bulunduğu yerden alınıp beşinci metrise nakledilir;burada bulunan Haseki Ali Ağa ise yeniçeri efradıyla ikinci metrise alınır.Bu suretle gerekli düzenleme yapıldıktan sonra donanma subay ve eratı el birliği iletoprak taşıyıp yeniden hendek kenarlarına doğru tabya ve siperler sürmeye gayret eder.Kısa zamanda biri deniz kenarına yakın ve diğeri dördüncü metrisin önüne,kale içine bakan yüksek iki tabya meydana getirirler.
Tabyalar yapılırken Venedikliler’in hendek içinde,üstü tahtalarla örtülü yollar yapmakta oldukları ve tabyalar altına lağım sürmeye çalıştıkları haber alınır.Bunun üzerine Osmanlılar da lağımcılar görevlendirerek düşmanı yer altında aramaya başlar.Lağım topraklarının taşınması ve tabyaların korunması için,Üsküp mirlivası Ali Bey,çorbacı Ali Ağa ve yeniçeri ağası Murat Ağa eratından,lağımcıların ardından yürümek üzere bir çok yiğit tayin edilir.İki tarafın lağımcıları da gece gündüz büyük bir gayretle kazmaya devam eder.Gece yarısına doğru birbirlerine kavuşurlar.Derhal yer altında boğaz boğaza bir boğuşma,bir zorlu mücadele başlar.Fakat bir süre sonra Venedikliler kazı alanını terk edip kaçarlar.Osmanlılar da açılan lağımı iptal edip buldukları alet ve gereçlere el koyarak yerlerine dönerler.
20 Cemadi-el-ula tarihinde,serdar her zaman yaptığı gibi metrisleri gözden geçirerek denetler.Efradın gönlünü hoş ederek azim ve sebatlarını takdirden sonra da heves ve gayretlerini artırmak için her askere keselerle akçe ihsan eder.
Evliya Çelebi,muhasaranın o ana kadar geçen durumunu şu şekilde anlatır:
‘’Venedikliler,topa tutulmuş maymun gibi henüz havaçtan bidar olup kudurmuş yılana dönmüştü.Hile,şeytanet,ateşbazlık ile guzat-ı müslimini kebab ederdi.Asker-iğ İslam bu hile ve mel’anetlerine bakmayıp günden güne serbazlıklarını ziyade ederlerdi.Eyalet-i Şam,Maraş,Karaman,Tarab-ı efzan kum tabya canibinden toprak sürmeye memur olup dağlar gibi toprak gelirken küffar-ı bedkarlar kale içinden el kumbarası,kazan kumbarası ile erbab-ı tımarı yakıp yandırdı.Ahir toprak sürmek mümkün olmayıp taraf taraf lağımlara mübaşeret olundu.Kalenin garp canibinden-Nazarato tarafıdır-üç ağızlı bir lağım atılıp kalenin 70 arşın miktarı yeri havaya Perran edildi.Ve üzerinde olan küffar zira-i gammaz-var asumane pervaz vurup darul bevvar ve yelde karar ettiler.Küffar-ı düzah-karar bu lağım fennini görüp filhal dört kal’ada zir-i hendekten güzer edipbir lağım-ı sehim-kin gitmeğin etmiştir ki sürülen topraklar ikiyüz kadaradamı evc-i hevaya munkalip edip bir saat nücumi gubar-u türap ile asakir-iİslam zulamat içinde kaldılar.Nice adamlar zir-i tarabda binam ü nişan bilalahd ü latekfin medfün oldular.Guzat-ı müslimin bu hale dahi bakmayıp birbirlerini cenge tergip ve taris ile bu yolda ölmeyi şeref addederlerdi.Asker-i İslamın ol kadar gözleri kızdı ki;kalenin rahnedar yerlerinden içeri girip gelmeler,diller getirmeye başladılar.
‘’Hemen Serdar Hazretleri kelle getirene elli altın,dil getirene yüz altın ihsan etmeye başladı.Bunu gören guzat-ı Müslimin can-ı gönülden can baş urup birkaç kerre ta derun-ı kaleden kelle ve dil getirdiler.Bir kerre ceneralin oğlunu bile kayd-ü bend ile huzur-ı Serdara yetiştirdiler.Amma ol gün küffar kudurdular,hayli cenk edip bi-nihaye yiğidleri şehit ettiler.Bundan maada şeb ü rüz görülmemiş ateş feşanlık ederlerdi.’’
Gelişmeler üzerine Girit generali,Suda Limanı’na Kandiye’den deniz yoluyla 500 fedai daha gönderir.Bunlar daha evvelce de olduğu gibi,Suda yolundan gece yarısı gizlice geçmeye çalışırken,ışıksız Osmanlı devriyeleriyle karşılaşırlar.Mevzi kumandanı Dukakin mirlivası Ali Bey,Cezayir askerinden bir müfreze ile etrafa velvele ile korku salıp ardından da bir nara atarak üzerlerine ateş ettirir.Fedailerin bir takımı canlarından olurken,diğerleri de darmadağın bir surette öteye beriye kaçmaya çalışmıştır.Bu arada,Rumeli,Mağrip ve serdengeçti eratından bir müfreze yalın kılıçla Venedikliler’in içine dalarak çoğunu esir eder.Suda Limanı’na kaçmayı başaranlar,sahile ulaştıklarında denize atlayarak Suda adacığı yönüne doğru yüzmeye çabalar.Osmanlılar’ın bir kısmı sahilde kalarak tüfekle ateşe devam eder,bir kısmı da yüzmekte olanlarıtakip ederek kimini boğar,kimini de yakalayıp esir alır..Bir kaçı yakayı kurtarıp Suda adası karşısındaki sahile canlarını dar atabilmiştir.Üç gün önce gelmiş olan Cezayir askeri,bu çarpışma esnasında tuttuüu 200 küsur esiri geleneklere uyarak serdara götürmesi gerekirken,doğrudan doğruya kendi gemilerine alırlar.
Bu baskın gecesinin sabahında,yani 23 Cemadi-el-ula tarihinde çarpışmanın devam ettiği bir sırada,zırhlı süvari ve piyadeden oluşan bir Venedik fırkası kale kapısından çıkarak bir hücum başlatır.Osmanlılar akşamdan doldurup hazır tuttukları metris toplarını tam zamanında ortalarına boşaltarak bir kısmını yere serer.Kalanlar tam bir yenilgi içinde kaleye geri dönerler.Bu defa da 110 esir,200 kelle,iki bandıra,üç davul serdara sergilenince,Serdar galiplerin kimini tımar,kimini terfi ve kimini bahşişle onurlandırır.
Kalenin güney tarafındaki hendeğin kenarında,dördüncü ve beşinci metrislerin karşısında bulunan bir toprak tabya Osmanlı metrislerine bir hayli sıkıntı vermekte olduğundan serdar,bunun zaptı hususunda askeri devamlı olarak teşvik etmektedir.Asker de bu şanlı galibiyete ulaşmak için fırsat kollamaktadır.Muhasaranın 25.gününde,yani 25 Cemadi-el-ula tarihinde,bir yeniçeri birliği,tabyayı ele geçirmek amacıyla acele ederek,serdarın,yeniçeri kethüdasının ve diğer kumandanların haberi olmaksızın,kendi insiyatifleriyle saldırırlar.Kale muhafızları yemek için kaleye çekilmiş olduklarından,sadece bir nöbetçi bulup onu etkisiz hale getirirler.O sırada Venedikliler beden üzerinden tüfek ateşine başlar.Olayın duyulması üzerine tabyaya yakın olanAvlonya askeri ve Anadolu kolundaki serdengeçti bayrakları tabyanın zaptına koşarlarsa da kale ateşinden korunacak bir siper olmadığından duramayıp çadır,elbise gibi şeyleri yağmalayarak geriye dönerler.Bu arada birçok asker ölür veya yaralanır.Sabık Hasankeyf mirlivası Arnavut Yakup Bey,şehitler ve Avlonya’lı alaybeyi,yaralılar arasındadır.Askerin bu harekatı kendi başına gerçekleştirmesi hezimete uğrayıp ağır kayıplar vermesine neden olmuştur.Büyük sayılabilecek kayıplar herkesi yasa boğar.
Olaydan bir gün sonra,26 Cemaziyülula tarihinde Venedikliler de bir girişimde bulunurlar.Niyetleri Osmanlılar’ı gafil avlayıp,kaleden uzaklaştırmak ve Kladiso Çayı tarafına sürüklemektir.Sabah şafak sökmekteyken harekete geçerek metrislere doğru yürürler.Osmanlılar durumu bir gece önceki akşamdan beri bildiklerinden,tabyalarında pusuda beklemektedirler.Venedikliler planladıkları noktaya gelir gelmez ortalık karışır,boğaz boğaza bir çarpışma başlar.Saldıranların bir takımı beklemedikleri bu durum karşısında oldukları yerde donup kalır.İki saatlik bir vuruşmanın ardından Venedikliler çok miktarda ölü bırakarak kaleye kaçarlar.Ele geçirilen kıymetli bir at,zafer alameti olmak üzere serdara sunulur.
İstanbul’dan gelen bir kalyonun harp malzemesinden oluşan yükü arasından yeni dökülmüş 13 top çıkmıştır.Bunun yanında zamanla dillere destan olan,Hanya muhasarasındaki başarılı çalışmalarının devamını teşvik etmek üzere serdara yollanmış,kabzası murassa bir kılıç ile çok değerli samur kürkler de bulunmaktadır.Bütün vezir ve amirler serdarı gereğince kutladıktan sonra özel bir divan kurularak,gelen padişah fermanı okunur,merasimine uygun olarak padişaha hayır duaları edilir.Hattıhümayunun okunmasından sonra,geçen 25 gün içinde yapılanlardan söz edilerek kalenin zaptı için bir yol araştırılır.Kumandanların her biri 25 günlük deneyimleri dikkate alarak fikirlerini belirtirler.
Kale duvarlarının son derece sağlam olması nedeniyle top bataryaları ile hücuma elverişli gediklerin açılmasının mümkün olamayacağı herkesçe kabul ve tasvip edilir.Bunun üzerine surlar etrafındaki hendeğin bir tarafı toprakla doldurulup kale duvarının tepe noktasındaki toprak siperle paralel düşecek bir yolun yapılması gereği konuşulur.Fakat hendeğin gayet geniş ve derin olması bu önerinin kabulüne imkan vermez.Konu enine boyuna konuşulduktan sonra,önce hendeğin zapt edilmesine ve ondan sonra kale üzerine çıkabilmek için duvardan taşlar sökülüp basamak delikleri açılmasına karar verilir.Böylece o gün öğleyin Küçük Hasan Paşa ve Murat Ağa kumandaları altında Rumeli serdengeçti ve yeniçerileri erlerinden oluşan üç birliğe harekat emri verilir.Venedikliler’in hendek kenarındaki tabyanın altına doğru,hendek dahilinde yapmış olduğu yolun zaptına girişilir.Burada mevzilenmiş olan Venedik askeri az bir direnmenin ardından kaleye çekilerek büyük bir şiddet ve kararlılıkla beden üstünden ,gülle,kumbara,kurşun ve taş yağdırmaya başlar.

USTAZADE YUNUS BEYİN GİRİT FETHİ TARİHİ
EDİTÖR:ALİ EKREM ERKAL

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir