GÜLCEMAL RESİMLERİ

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:05

1511592_267731776765298_3107082687014089042_n.jpg
1511592_267731776765298_3107082687014089042_n.jpg (13.2 KiB) 3948 kere görüntülendi
10440641_267731270098682_4643183397930874424_n.jpg
10440641_267731270098682_4643183397930874424_n.jpg (17.8 KiB) 3948 kere görüntülendi
10489971_267730870098722_2036248986756966827_n.jpg
10489971_267730870098722_2036248986756966827_n.jpg (15.77 KiB) 3948 kere görüntülendi
10501738_267731050098704_7481346535016829472_n.jpg
10501738_267731050098704_7481346535016829472_n.jpg (26.25 KiB) 3948 kere görüntülendi
10533815_267731906765285_4625702472374358030_n.jpg
10533815_267731906765285_4625702472374358030_n.jpg (39.39 KiB) 3948 kere görüntülendi
Mübadelenin efsane Gemisi Gülcemal
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:13

Gülcemal vapuru 75 yıl boyunca birçok önemli olaya tanıklık etti

Hiçbir vapur Gülcemal kadar sevilmedi. Öyle ki ismi şiirlere, romanlara kadar girdi. Bu sevginin nedenlerinden biri de Gülcemal’in üstlendiği tarihi görevlerdi.

Yaşam
Gülcemal vapuru 75 yıl boyunca birçok önemli olaya tanıklık etti
26 Kasım 2018 Pazartesi 09:37 - Son Güncelleme 28 Şubat 2019 Perşembe 13:56
Hiçbir vapur Gülcemal kadar sevilmedi. Öyle ki ismi şiirlere, romanlara kadar girdi. Bu sevginin nedenlerinden biri de Gülcemal’in üstlendiği tarihi görevlerdi. Mine Yagıcı Çiftci Mine Yagıcı Çiftci
facebookta paylaş






"İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir/Anadolu'da toprak damlı bir evde/Gülcemal üstüne türküler söylenir/Süt akar cümle musluklarından/Direklerinde güller tomurcuklanır/Anadolu'da toprak damlı bir evde çocukluğum/Gülcemal'le gider İstanbul’a/Gülcemal'le gelir."

Usta şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun dizelerine konu olan Gülcemal’in Türk denizcilik tarihinde özel bir yeri var. Hizmet verdiği 75 yıl boyunca birbirinden önemli tarihi olaylarda görev yaptı.

Gülcemal-2.jpg
Gülcemal-2.jpg (189.74 KiB) 3947 kere görüntülendi
İlk adı: Germanic

Gülcemal’in öyküsü, Birleşik Krallık’ın Belfast kentinde başladı. Trajik sonuyla hafızalara kazınan Titanic gemisini de inşa eden White Star Line şirketi tarafından Harland and Wolff Tersanesi'nde 1874’te yapıldı. 15 Temmuz 1874’te “Germanic” adıyla kızaktan indirildi. Germanic, teknik özellikleri bakımından dönemine göre kusursuz bir gemiydi. Pervaneli ilk nesil transatlantiklerden biriydi. İstenildiğinde yelken açabilecek donanıma bile sahipti. 142 metre uzunluğundaki Germanic, iki bacalı ve dört direkliydi.

Germanic, ilk seferini Liverpoll Limanı’ndan New York’a 30 Mayıs 1875’te yaptı. Daha sonra aynı güzergahta yolcularını taşımaya devam etti. Hatta bu seferler sırasında Atlantik Okyanusu’nu en kısa sürede kat eden gemilere verilen “Mavi Kurdele” ödülünü kazandı. 1905 yılında Dominion Line şirketine satılan Germanic, “Ottawa” adını aldı. Böylece iki kıta arasında göçmen taşımak amacıyla kullanılmaya başlandı.
Gülcemal maket(1).jpg
Gülcemal maket(1).jpg (171.59 KiB) 3947 kere görüntülendi
gülcemal-1.jpg
gülcemal-1.jpg (211.36 KiB) 3947 kere görüntülendi
ABD’ye giden ilk Türk gemisi

Gülcemal, savaş yıllarını geride bıraktıktan sonra kıtalararası yolculuklarına tekrar başladı. Rum bir işletmeci tarafından kiralanarak New York’a 4 sefer düzenledi. 31 Ekim 1920’den başlayarak, savaşı geride bırakıp Yeni Dünya'ya gitmek isteyen göçmenleri taşıdı. İçlerinde pek çok Türk de vardı. Ancak bu seferi özel kılan, ilk defa bir Türk gemisinin ABD’ye gitmesiydi. Üstelik süvarisi de bir Türk olan Lütfi Kaptan’dı.

Gülcemal, New York Limanı’na ulaştığında kendisini görmek isteyenlerin akınına uğradı. Bu seyahat, iç ve dış basında büyük yankı uyandırdı. Hatta 12 Ekim 1920 tarihli New York Tribune gazetesinde Gülcemal’in hikayesi anlatıldı. Gülcemal ve Lütfi Kaptan bu başarılı seferin ardından 3 kez daha ABD’ye gitti. Lütfi Kaptan, Gülcemal’e gönülden bağlıydı. Öyle ki evi için aldığı boyayı bile Gülcemal'e kullanmıştı.
gülcemal-3.jpg
gülcemal-3.jpg (177.61 KiB) 3947 kere görüntülendi
Atatürk'ü de pek çok kez ağırladı

Ve Cumhuriyet yılları... Gülcemal, Cumhuriyet döneminde de önemli görevler üstlendi. İsmet Paşa ve beraberindeki heyeti Lozan’dan İstanbul’a getirdi. Yine Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan nüfus mübadelesinde aktif görev aldı. Selanik ve Girit’ten Türkiye’ye gelen mübadilleri İstanbul, İzmir ve Karadeniz limanlarına taşıdı. Mübadilleri taşıdığı bu sefer sırasında acı tatlı bir sürü olaya tanıklık etti.

Tüm bunlardan sonra Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de yolcu taşıyarak macerasına devam etti Gülcemal. İstanbul-Trabzon seferleri sırasında her limana uğradığından halk arasında Gülcemal’le ilgili deyimler bile üretildi. Karadeniz halkının günümüzde de kullandığı “Gülcemal gibi her limana uğramadan gel” deyimi o günlerden yadigar.

Gülcemal, Mustafa Kemal Atatürk’ü de pek çok kez ağırladı. Hatta 1926’daki Mudanya seferi sırasında Atatürk, Gülcemal’den duyduğu memnuniyeti vapurun hatıra defterine yazdığı takdir yazısıyla ifade etti. Atatürk, 1934’te İran Şahı Rıza Pehlevi’yi de Gülcemal’de misafir etti.

Şairlere, ressamlara, yazarlara ilham veren Gülcemal, onca büyük görevden sonra 1937’de emekliye ayrıldı. Uzun süre Haliç’teki Taşkızak Tersanesi’nde demirli kaldı. 1950’de ise bir İtalyan firmasına satıldı. Gülcemal’in büyük macerası böylece sona erdi.

Haber: Mine Yagıcı Çiftci[/size][/color][/i][/b]

https://www.trthaber.com/haber/yasam/gu ... 95292.html
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:14

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:15

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:15

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:16

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:18

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:19

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:23

Gülcemal'in kaptan köşkündeki dedem!

08/05/2001 02:00 A+ A-
Oktay Sönmez'in 'Anılarda Gemiler' kitabındaki Gülcemal, 'efsane' gemilerdendi; sadece Türkiye için değil, dedem Cemal Kaptan sayesinde benim için de...
Haber: HIZIR TÜZEL / Arşivi

İSTANBUL - Denizler, vapurlar, kaptanlar bir zamanlar efsaneymiş. Ama önce denizi öldürdük sonra gemileri jilet yaptık, arkasından da kaptanları unuttuk. Neyse ki, o mis gibi deniz kokan anılara sahip çıkan, eski bir denizci, yazar Oktay Sönmez ve Eser Tutel var. Büyük bir özenle hazırladıkları denizcilik tarihiyle ilgili kitaplarıyla, anıları tarihe geçiriyor, onları unutulmaz kılıyorlar.
Oktay Sönmez'in Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan son kitabı 'Anılarda Ge-miler'i okurken, benim de ufkun ötesinde kaybolmuş bazı anılarım tazelendi. Özellikle, bu kitaptaki S/S Gülcemal vapuruyla ilgili satırları okurken
çok heyecanlandım. Çünkü, Gülcemal, benim büyük dedem Cemal Kaptan'ın vapuruydu!
Hey gidi Gülcemal!
Bakın Oktay Sönmez Gülcemal'i nasıl anlatmış: 'Bizim kuşağın göremediği babalarımızdan, dedelerimizden yıllarca dinlediğimiz; mânilere, türkülere karışmış, özellikle de Karadeniz kıyıları halkının dilinde masallaşmış, her şeyiyle efsane olmuş bir Gülcemal...'
Gülcemal, daha sonra Titanic'i inşa edecek olan White Stars firması tarafından 1874 yılında Belfast'ta Germanic ismiyle denize indirilmiş. Uzun yıllar Avrupa-Amerika hattında yolcu taşımış. Gemi, 1910 yılında 15 bin altın karşılığında Osmanlı hükümetine ait olan Seyr-i Sefain İdaresi'ne satılmış. Ve gemiye devrin padişahı Sultan Reşat'ın annesinin adı verilmiş, Gülcemal. Diğer anlamıyla 'gülyüzlü'.
Gemi, 1915 yılında Çanakkale Savaşı sırasında
cepheye asker ve erzak taşırken bir İngiliz denizaltı-sı tarafından İmralı önlerinde torpillenir. Gemide kalan erleri ve malzemeyi
kurtarmak için Şirketi Hayriye, o sıralar Kalender gemisinin kaptanı olan Cemal Kaptan'ı görevlendirir. Gülcemal, Kalender ve Sahilbent gemileriyle İstanbul'a çekilir ve iki yıl tamir görür. Dedem ve Gülcemal mürettebatı savaş sonrasında Türklerle birlikte çarpışan Alman askerlerini ülkelerine götürür. Daha sonra Karadeniz, Ege, Akdeniz hatlarında posta seferleri yapar. Gülcemal daha sonra Amerika'ya giden ilk Türk gemisi olarak tarihe geçecektir.
Dedem Cemal Kaptan
Gülcemal'in saltanatı 1950 yılına kadar sürer. 75 yaşındaki yorgun Gülcemal, bir İtalyan firmasına satılır. Geride ne yazık ki, sadece anılar ve Gülcemal'in Karaköy'deki 'Tarih ve Sanat Merkezi'nde sergilenen suskun ama süslü piyanosu kalır.
Buna karşın, Gülcemal vapuru bizim ailede hep eski görkemli haliyle yaşatılmış ve büyük dedem Cemal Kaptan'la birlikte anılmıştır. Babaannem, Cemal Kaptan'ın büyük kızıydı, adını da Şirketi Hayriye'deki bir vapurdan almıştı, Meymenet hanım. Diğer kızı büyük teyzem Muazzez hanımın çocuklarının ismi Gül ve Cemal'di. Öbür büyük teyzem ise çocuğunun ismini Deniz koymuştu. Cemal Kaptan'ın tek oğlu Salim bey ise çarkçıbaşıydı (İnebolu vapuru İzmir Körfezi'ne girerken battığı zaman, Salim bey de, gemide görevliydi. Büyük dayım, 100'den fazla insanın öldüğü bu kazadan, bir sandalye parçasına tutunarak sağ kalmış ve saatler sonra kurtarılmıştı.) Babam Vehbi bey ise, uzun yıllar boyunca gemilerde telsiz memurluğu yaptı, dünyayı gezdi. Benim denizciliğim ise altı aylıkken başlar. 1957 yılında Yolaç Merve vapurunda görevli olan babam, annem ve beni de yanına almış ve aylar süren bir yolculuğa çıkarmış. Pek hatırlamıyorum ama önce Baltık Denizi'ne oradan da, Amerika'ya gitmişiz. Dolayısıyla kimi zaman beynimde gizli kalmış bir okyanus kokusunu, tropikal meyvelerin ve en güzel deniz balıklarının lezzetini hissederim. Zaman içinde babamın gemileriyle çok seyahat ettim. Şimdi jilet olmuş gemilerle, Karadeniz ve Akdeniz yolculukları yaptım. Belki de o yüzden, bir dalga gibi geçiyorum bu dünyadan!
Yüzen saray da artık anılarda kaldı
Yaşamının büyük bir bölümünü denizlerde geçiren eski kaptanlardan Oktay Sönmez, son kitabı 'Anılarda Gemiler'de artık unutulmuş gemilerin biraz da hüzünlü öyküsünü anlatıyor. Kitaplarında daha çok deniz tutkusuna ağırlık veren Sönmez, bugün yaşanan ekonomik krizleri ve diğer tüm zorlukları, geçmişi unutmanın, denizlerimize ve gemilerimize sahip çıkmamanın acı faturası olarak değerlendiriyor. Haksız da değil:"Deniz ticareti politikamız nerelere geldi? Türkiye Cumhuriyeti daha iki-üç yaşında yani Kurtuluş Savaşı yorgunu ve yoksuluydu. Ama bu ülkenin başındaki insanlarda yürek vardı. Paramız yoktu ama yönetenlerde görüş, ideal ve yürek vardı. O yıllarda beşer, sekizer gemilik gruplar halinde peşin ödemelerle, o fukaralık içinde gemiler aldı bu memleket. O büyük insanların bize bıraktıklarına sahip çıkamadık. Bugün ekonomimiz ne halde biliniyor. Avuç açmışız diyar diyar gezip, borç para arıyoruz. Bulunca da 'müjde' diyoruz."
Gülcemal bizim sularda yüzmeden önce 1902 yılın-da Ottova adıyla Amerika'ya göçmen taşır. Sönmez, geminin o zamanki durumunu, gemiyle yolculuk yapmış olan bir Jön Türk'ün anılarından şöyle derlemiş: 'Ubeydullah Efendi gemide çiçek yetiştirilen bir bahçe bile olduğundan söz eder. O zamana kadar sadece birinci mevki yolcu kamaraları ile fukara yolcular için ambarlar, ranzalı koğuşlar var gemide. Ambarların belirli bir bölümünde inek besleniyor. İnekler her sabah sağılıyor; birinci mevki yolcularına kahvaltıda taze süt ikram etmek için.' Bedri Rahmi Eyüboğlu ise Gülcemal vapurunu mısralarında şöyle anlatmış:
İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir./Anadolu'da toprak damlı bir evde/Gülcemal üstüne türküler söylenir./Süt akar cümle musluklarından/Direklerinde güller tomurcuklanır,/Anadolu'da toprak damlı bir evde çocukluğum./Gülcemal'le gider İstanbul'a/Gülcemal'le gelir.


http://www.radikal.com.tr/hayat/gulcema ... em-597085/
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: GÜLCEMAL RESİMLERİ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 14 Ağu 2019, 10:25

EFSANE VAPUR " GÜLCEMAL"
0903078026240.jpg
0903078026240.jpg (74.57 KiB) 3945 kere görüntülendi
Naim GÜNEY
Türk denizcilik tarihinin yakın dönemlerinde, efsaneleşmiş olan vapurlarından birisi olan Gülcemal, Cumhuriyet döneminde Karadeniz, Ege ve Akdeniz hatlarında posta seferlerinde kullanılıyordu. Yolcuların çok sevdiği bu gemi özellikle düzenli posta seferleri yapmaya başladığında Karadeniz halkının sevgilisi olmuştu. 1920 li ve 1930´lu yıllarda yaşan baba ve dedelerimizden yıllarca dinlediğimiz manilere, türkülere karışmış, özellikle de Karadeniz de yaşayan halkın dilinde masallaşmış, her şeyi ile efsane olmuş bir Gülcemal birçok Karadeniz manisinde yer alıp, dilden dile söyleniyordu.
Gülcemal Vapurunu ünlü edebiyatçımız Rıfat Ilgaz anılarında “Bu vapurlar, Karadeniz´de İstanbul´dan Trabzon´a kadar gider ve tekrar geri dönerdi ve hemen hemen her limana uğrardı. İstanbul-Zonguldak-İnebolu-Sinop-Samsun-Ünye-Ordu-Giresun ve Trabzon´a kadar gider her limanda yolcu indirir, yük indirir ve yük ve yolcu alırdı.Sonra tekrar Trabzon´dan başlar geriye dönerek daha önce uğradığı limanlara tekrar uğrardı. Ordu´da bu yükleme ve boşaltma iki-üç saat kadar sürerdi. Ordu´dan yolcu ve esnafın İstanbul´a gönderdiği, fındık, kendir, fasulye, yumurta,mısır, elma ve benzeri emtiayı depolarına alırdı." diye anlatmaktadır...
Gülcemal vapuru için “Sakın Gülcemal vapuru gibi her yere uğramadan git gel” derlerdi. Bu gemi halk arasında o kadar sevilmişti ki sanki efsaneleşmiş gibiydi. Karadeniz´de pek çok kişi, bu geminin bazı hastalıkları iyi edeceğine inanmaya başlamıştı. Rize´ye gelip de açıkta demirlediği zaman bazı kimselerin hastalarını tedavi etmek amacıyla onları bir kayığa bindirerek Gülcemal´in çevresinde yedi kez dolaştırdıkları anlatılırdı.” diye ifade ediyordu.
1920 yılında Gülcemal, Amerika seferi yapan ilk Türk yolcu gemisi olarak New York limanına yanaştığında Türk bayrağını da Birleşik Amerika´ya götüren ilk gemimiz oluyordu. Amerika´ya gemide görevli olarak gönderilen Ubeydullah Efendi daha sonra yayınlanan hatıralarında gemide çiçek yetiştirilen bir bahçe olduğundan söz etmektedir. “...yemek masalarının donatılmasında her gün taze olarak bu bahçeden koparılan bu renk renk çiçekler kullanıldığı” ayrıca ambarlarının belirli bir bölümünde de canlı inek beslendiğini, inekler sefer esnasında sağılıp birinci mevki yolcularına kahvaltıda taze süt ikram edildiğini... belirtmektedir
[/size][/i][/b].

http://www.orduvizyon52.com/kose-yazila ... -1746.html
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir